"Ama korkaklık ya da dikkatsizlik sorduğumuz soruların önünü kesmese, kim bilir kaç şeyle tanışmanın eşiğindeyizdir?" Doktor Frankenstein'in hayatına mâl olan varlığı ortaya çıkarması da korku ve dikkatsizliği ardında bırakarak doğaüstü bu olayla tanışmanın eşiğine gelmesiydi. Belki de bazı durumlarda korku ve dikkatsizliğin zincirleri arasında kalmak kabullenilmelidir. Ya da, deli cesaretinin çıkaracağı sonuçlarına katlanmak daha mı gurur vericidir? Herkesin hayatında adını en az bir kez olsun duymuş olduğuna emin olduğum bu kült klasik, adı kadar konusuna da aşina olunmasını istediğim bir eser kesinlikle. Mary Shelley ile tanıştığım ve kendisini daha da tanımak istediğim bir yazar haline getiren kitap Frankenstein benim için. Konusuna biraz olsun değinmeden incelemeyi yazmak istemedim, bunun için arka kapak yazısını kullanmanın yeterince açıklayıcı olacağını düşünüyorum. "Doğanın sınırlarını zorlamaya kararlı olan genç bilim insanı Victor Frankenstein ceset parçalarını birleştirip uzun çalışmaları sonucunda yaratığına can verir. Başlangıçta nezaket ve iyilik dolu olan canavar, toplumun zulmünden dolayı gün geçtikçe acımasızlaşır ve onu terk eden yaratıcısından intikam almaya karar verir. Yaratıcının yaratımına karşı bir sorumluluğu var mı? Yoksa canavar dünyada yalnız bırakıldığı için intikam aramakta haklı mı?" Kitapta oraya buraya çekerek üstüne konuşabileceğimiz birçok konu var fakat ben en beni etkileyen kısım üzerine kısaca konuşacağım. Geçenlerde Kafka Okur temmuz sayısını okuyordum -henüz Frankenstein okumamıştım- asıl konu Sherlock Holmes ve yazarı Arthur Conan Doyle idi. Sherlock ve Frankenstein hakkında çok kısa bir bölüm vardı oraya bir göz atalım. "Doyle her ne kadar tarihi romanlar yazmak istese de ne sherlock Holmes ne de hayranları buna izin verdi. İnsanlar Doyle'un değil, Holmes'ün hayranıydılar ve ortaya çıkan tablo Shelley'nin Frankenstein'ını çağrıştırıyordu. Evet Holmes canavar, Doyle Doktor Frankenstein gibiydi ve canavar ortaya çıktıktan sonra yok edilemez bir hâl aldı, yaratıcısının ise ona tabi olmaktan başka şansı kalmamıştı." Bu paragraf kitabı okuduktan sonra daha da zihnimde yer edinmeye başladı. Özellikle doğru bakış açısını edindikten sonra modern dünyadaki bizler için bir eleştiri niteliğinde olması, beni bu kitabın iki asır önce yazılmadığına inanma yoluna götürüyor. Kariyeri, işi, ünü yüzünden insani değerlerini kaybetmiş, bunların kölesi olmuş onlarca Doktor Frankenstein ile dolu bir toplum gelişti günümüzde. Ama garip olan durum, kitapta Frankenstein canavarı nasıl yok edebileceğine dair yolları sürekli deniyor, bunun karşısında günümüzün canavara tabi olmuş insanları önlerinde o kadar imkân olmasına rağmen canavar ile nasıl daha da iç içe olabilirim düşüncesinde.

FrankensteinMary Shelley · İthaki Yayınları · 202114,2bin okunma

··

197 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

z.