Gönderi

480 syf.
·
Not rated
Yirmili yaşlarında "Muhteşem bir hayat yaşamanın mümkün olduğunu düşünmüşümdür hep. Haberlerde gördüğümüz o kâbusların ötesinde, bizi kuşatan daha geniş bir dünya var: Yalnızca doğanın göz kamaştırıcı dünyası değil, aynı zamanda bizlerin insan olarak iyi yaşama, birbirimizle bağ kurma, anlamlı işler yapma, kudretli sanat eserleri üretme ve hem kendimiz hem de sonraki kuşak için farklı türde bir gelecek kurma potansiyelidir bu."diye düşünerek sade ve sürdürülebilir bir yaşam biçimine adım atmak isteyen yazar,hem emeline ulaşmak için gerekli olan parayı kazanmak hem de böyle yaşayan insanlarla tanışmak,nasıl yaşadıklarını görmek için Japonya'ya gider. Karşılaştığı insanların bu yaşama biçimini sadece daha iyi,daha sade,daha yavaş,daha güvende olmak için seçmediklerini bunun bir ruhsal yolculuk olduğunu ve bu yaşam biçiminin bu yolculuğun bir sonucu olduğunu görür.Bizden de bu hayatlara tanıklık ederken kitabı alelacele okumak yerine yavaş yavaş okumamızı ve onların bu hayatlarına dair bir fikir edinmeye başlamamızı ister.Ben de bu isteğine uydum ve 11 gün gibi bir sürede kitabı bitirdim. Kitapta yer alan 10 kişi de 2.dünya savaşı sonrası 'savaş sonrası demokratikleşme' döneminde dünyaya gelmiş.Bu dönemde çocuklara barış anayasası ruhu öğretiliyormuş.Yani herkes eşittir ve herkesle geçinmeye çalışmalıyız.Öğretmenler böyle hareket ederlerse dünyanın onları tekrar kabul edeceğini öğretiyormuş.Bu çocuklar büyüdükçe hükümetin yeniden silahlanma ve savaş yanlısı antlaşmalar imzaladıklarını görmüşler.Aldıkları eğitime ters olduğunu düşündükleri için ayaklanmışlar.Bu ayaklanma öğretim programının değiştirmiş.Hükümet topluma,ekonomiye,endüstriye "faydalı" bireyler yetiştirmeyi amaçlamaya başlamış.Bu "faydalı" nesil de Japonya'nın hızla büyümesine katkı sağlamış. Kitapta yer alan 10 kişi ve daha nicesi bu büyümeye karşı oldukları ve öğrendikleri politikaya bağlı kalmak istedikleri için başka ülkelere seyahat etmeye başlamış.Özellikle Hindistan ve Nepal'e.Budizm'e olan yatkınlıkları dolayısıyla insanların burada dinlerine ve geleneklerine bağlı,azla idare etmeyi bilen yapılarından etkilenerek ülkelerine dönmüşler.Bu yaşam biçimini dağlarda sürdürmeye karar vermişler ve bunu gelip geçici modaya uygun bir tarz olarak görmemişler.Yaptıkları her işin ve değerlerinin ruhlarına işlemesine izin vererek bunu bir yaşam biçimi haline getirmişler.Yemek pişirdikleri ocaklarını,tabaklarını,kaşıklarını kendileri yapmışlar.Yetiştirdikleri sebzeleri yemekle yetinmişler.Başkalarının eskilerini giymekten utanç duymamışlar.Doğadaki canlılara yaşamlarını zorlaştırıyorlar diye zarar vermemişler.Her birinin sanata ilgisi var.El emeği kitap yapıyorlar ve resimlerini sergiliyorlar.Onay ve başarı aramıyorlar.Böyle bir şeyle karşılaştıklarında hemen yaptıkları işe ara veriyorlar.Eşyaya olan düşkünlükleri yok.Ellerinde olanı sonuna kadar kullanmaya kararlılar.Binlerce kitap okumak yerine ellerindeki tek kitabı içselleştirmek istiyorlar.Binlerce şarkı çalmak yerine çaldıkları tek şarkının ruhunu yaşamak istiyorlar.Tüm bu yaşam biçiminin bir açıklamasını sunabiliyorlar. Ben bu açıklama kısmına biraz takılmış durumdayım bu ara.Şöyle ki islamın 5 şartını yerine getiriyoruz gücümüz yettiğince ama neden?Hepsinde önceliğimizin Allahın emri olduğunun farkındayım ama daha ötesi nedir?Kurbanı sadece fakirlere dağıtmak için mi kesiyoruz?Orucu sadece aç olanları anlamak için mi tutuyoruz?Zekatı sadece fakirlerin üzerimizdeki haklarını iade etmek için mi veriyoruz?Dediğim gibi fazla takıldım bu ara bu konuya.Birkaç kitap var aklımda bu konuya dair.İnşallah okuyunca sorularıma cevap bulabilirim. Neyse efendim ben uzattım.Normalde uzun yazıların okunmadığını biliyorum ama kitapta yer alan "parlamayı,göz önünde olmayı düşünme,sen sadece işini yap,yürümeye devam et" minvalindeki paragraf beni etkilediği için okunup okunmamasına takılmadan içimden geldiği gibi yazdım. Ben kitabı çok beğendim.Özellikle inandıkları gibi yaşamalarına.Belki cahilliğimden ama tasavvuf ehli ile benzerlikleri olduğunu düşünüyorum.Bu sebeple tasavvufa olan merakımı artırdı kitap.Ara ara mutlaka tekrar tekrar açıp bakacağım.Tüketme isteğimin arttığı,hayatımın zor geldiği,işten güçten bunaldığım zamanlarda özellikle.
Azın Bereketi
Azın BereketiAndy Couturier · Eksik Parça Yayınları · 202117 okunma
·
218 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.