#okudumbitti 1930'lu yıllar, büyük buhranın vurduğu Amerika ve yerli yersiz yapılan dans yarışmaları... Yazar #horacemckoy 'ın da aynı dönemleri birebir yaşamış olması hikayeyi daha gerçekçi kılmış. Özelikle TV'de gerçekleşen yarışma programlarını hatırlarsınız. BBG evi, Dokun Bana, Gelinim ol, Güveyim olma... Hatta neredeyse hepsi günümüzdeki muadilleriyle bile çoğunlukla seyirciye bol absürt soslu showlar izlettirme ve kanala yine bolca reklam geliri getirme üzerine kuruludur. Yine bu yarışma programlarında yaşanan gerçekler vahşi ormanda hayatta kalma savaşı veren canlılarla aynı heyecanı paylaşır. Yani bu formatlar insanı insanlığından oldukça uzaklaştıran yersiz ve kanlı bir arınma gecesi ritüeline benzetilebilir. Anlatımı oldukça yalın olan #atlarıdavururlar tam anlamıyla şahane bir eser. Tesadüflerin tanıştırdığı insanın bu yarışmaya katılma olasılığı oldukça azken birde hikayenin anlatıcısının bu tesadüf aracılığıyla tanıştığı kızı başından vurarak öldürmesi ve kendinin idama mahkum edilmesi... Merak etmeyin bunları yazarak size #spoiler vermiyorum. Zira kitabın en başında sanık sandalyesinde oturan ve hakim karşısında hakkındaki kararın verilmesini bekleyen bir adam karşılayacak sizi...#1001kitaplistesinden #alıntı "O büyük bilimadamları hayatı uzatmak için o kadar uğraşacak yerde, neden daha mutlu bir şekilde ölmenin yolunu bulmaya çalışmazlar ki sanki?" ------ "Onu neden öldürdün? diye sordu arka koltuktaki polis. - Kendisi istedi. - Dediğini duydun mu, Ben? - Ne kadar da yardımsevermiş, piç kurusu, dedi Ben omzunun üzerinden bakarak. - Tek nedenin bu mu? diye sordu arka koltuktaki polis. - Atları da vururlar, dedim.

Atları da VururlarHorace McCoy · Scala Yayıncılık · 2015200 okunma

··

217 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Akıl Fikir Gezegeni