Gönderi

151 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Öylesine bir çocuk kitabı mı sanıyorsunuz bu kitabı? Belki de öyle, evet, tam bir çocuk kitabı. İçerisinde öyle çok felsefi düşünce barındırmayan, yalnızca bir çocuk kitabı. Saf, masum hayallerle dolu, küçüklüğün getirdiği deli cesaretine sahip bir çocuk kitabı... Bir çocuğun, gözü para bürümüş, dünyanın kibrine bulanmış insanların etrafında hâlâ masum kaldığı bir çocuk kitabı... Küçücük aklıyla deli hayallerine sığamayan bir çocuğun kitabı... Böyle anlattığıma bakmayın, gerçekten okursanız kendinize pek bir şey katmayacağınız bir kitap. Belki çocuğunuza, kardeşinize okuyabileceğiniz bir kitap. Ama kitabı bitirince bir gülümseme oluşuyor işte suratınızda, size samimi bir duygu veriyor. Belki kitaplarda uzun süredir samimiyeti görmediğimden şaşırdım bu kadar, bilmiyorum. Kitap küçük bir köyde yaşayan Jim Hawkins'i başrol alıyor. Kendi hallerinde geçinen bu ailenin bir gün kapısı çalınıyor ve bir adam onlardan su ve yemek istiyor. Sonrasında ailenin yanında para karşılığı kalmaya başlıyor, tabii sandığıyla beraber. Adam aileye yalnızca denizci olduğunu ve köyü güzel bulduğu için orada kaldığını söylüyor. Ama korsanlara güven olmaz işte, adamımız, yani Kaptan Flint'in yanındaki sandığında bir hazine adası saklı. Her ulustan binlerce parayı, altını bir araya getirdiği hazinesini bir adaya gömen Kaptan Flint'in haritası dışında bir tek kendisi biliyor hazinenin nerede olduğunu. Bu hazinenin varlığından haberdar olan kişiler de Kaptan Flint'i, kaldığı yeri ve bir şekilde bu işe bulaşan küçük Jim'i rahat bırakmıyorlar. Kaptan Flint'in ölmesi ve korsanların hazine avına başlamasıyla Jim de maceralara atılıyor. Sıradan bir aksiyon klasiği gibi gelebilir kulağa ama ben pek detaya girmiyorum spoiler vermemek için, okursanız Jim'in hareketlerindeki inceliği görebilirsiniz belki. Beni en çok etkileyen kısım tutsak olsa da sırf söz verdiği için kaçma şansı varken kaçmamasıydı. Ayrıca cesurca ve zekice yaptığı planlarla da gönlümü çeldi. Ben ingilizce bir şekilde okuduğum için pek bir duygu alamadım sanırım, buna rağmen kitabı bitirdiğimde mutluydum. Siz de ister farklı dilde okuyun ister türkçe olarak, okuyun sadece. Çok bir derinliği olmayan ama sizi gülümsetecek bir hikaye, ve bizim de en çok ihtiyacımız olan şey biraz gülümsemek. Günün hareketliliğinden ve karmaşıklığından kurtulup sade, basit ama duygu yüklü ince olaylara maruz kalmayı özlemedik mi? Dürüst olayım, ben tatilde de olsam sorumluluklarımın yükü altında gülümsemekten çekiniyor, korkuyordum. Öyle bir günlük hayatın karmaşasındayız ki, içtenliği unutuyoruz bazen. Ya da çocuk olmayı yasaklıyoruz kendimize, hayal gücümüzü prangalara vuruyoruz. Yalnızca içten bir şekilde, dişlerinizi gösterip gözlerini kırıştırmaktan kaçınmayın olur mu? Hayal etmekten ve aylak aylak oturup düşünmekten sakınmayın. Umarım böylece daha iyi hissedebilirsiniz. İyi okumalar.
Treasure Island
Treasure IslandRobert Louis Stevenson · Mira Yayıncılık · 20045.8k okunma
·
941 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.