Gönderi

191 syf.
·
Puan vermedi
Enstitü doğa ve çeyreyle gerçekleştirilen uzun süreli bir alışverişti
Ramazan Zeybek Gönen Köy Enstitüsü mezunudur. Kitabımız 3 bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Cumhuriyet öncesi dönemin genel durumu ve eğitim sistemini başlık başlık kısa bir şekilde ele alıyor. 2.bölüm Cumhuriyetin ilk yıllarından Enstitülere doğru olan yolculuğu sonrasında da Enstitüler hakkında bölümlerin yer aldığı bir kısımdır lakin derli toplu bir anlatım yok çoğunlukla yazarın vurgu yapmak istediği noktalar yer alıyor kitapta bu nedenle Enstitüler hakkında ayrıntılı bilgi almak için doğru kaynak değildir. Bu kitap daha çok enstitülerin esintisini içeriyor diyebiliriz. Zaten ben bunun bilicinde olarak bu kitabı satın almıştım. Enstitüler hakkında çok okuyan biri olarak artık ayrıntılara, açığa çıkmayan kitaplara yönelmek isteğiyle keşfettiğim bir kitap olmuştu. Kitabın 3. bölümünde Enstitüler hakkında yazılan yazılar derlenmiş 20-25 yazı var burada da. Şimdi birkaç çarpıcı noktaya değinerek bu faslı kapatacağım çünkü ben enstitüler hakkında çok yazdım tekrara düşmek istemiyorum. Tekrara düşüyorum çünkü enstitüleri kapatan o karanlık zihniyetlere olan öfkem hep aynı yüksek dozda. İlk olarak dönemin Chp Van Milletvekili Kinyas Kartal'ın Enstitülerin kapatılması konusunda TBMM gizli oturumunda dediklerine bakalım: "Köy Enstitüleri kesinlikle komünist falan değildir. Doğu'da en yüksek eğitim gören benim. Köy Enstitüleri bizim devlet üzerindeki gücümüzü önlemeye yöneliktir. Biz bunu içimize sindiremedik. Benim, Van yöresinde 258 köyüm vardır. Bunlar devletten çok bana bağlıdırlar. Ben ne dersem onu yaparlar. Ama köylere enstitü mezunu öğretmenler gelince benim gücümden başka güçlerin yani devletin olduğunu öğrendiler. Bu olay benim gücümün yok edilmesi anlamına geliyordu. Biz de Demokrat Parti ile pazarlığa girdik, kapattık." bu itiraf geri kalan tüm yalan ve iftiraları suya düşüren cinsten bir itiraftır. Chp ve Dp ağaları bilinç düzeyi yükselen köylüden rahatsız oldular ve o köylülerin düşünmeyen, sorgulamayan ve biat eden zavallılar seviyesine geri dönmelerini hedefleyerek bu adım attılar. Tabii ki umdukları kadar kolay olmadı çok şiddeti eğitimci kıyımları yapmak zorunda kaldılar bu karanlık hedefe ulaşmak için çünkü aydınlanan zihinlere sahip enstitüler geri adım atmadılar bu nedenle deyim yerindeyse kafalarına devletin balyozunu yiyerek susturuldular. Enstitülere girmeseydim ne olurdu? sorusuna bir dörtlükle cevap veren Ali Yüce bizlere şu anlamlı satırları aktardı: "Enstitüye girmeseydim eğer, Kölelik taçım başımda, Göğsümde kulluk madalyam Demokrasi pehlivanı olurdum." Maalesef ki kölelik tacı başında, göğsünde kulluk madalyası olan ve elindeki oy hakkıyla demokrasiyi katleden insanların çoğunlukta olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Ramazan ZEYBEK'in Köy Enstitüleri Kapanmasaydı ne olurdu? çıkarımlarıyla sizi baş başa bırakıp yazıyı sonlandırıyorum. Kitapla kalın KÖY ENSTİTÜLERİ DEVAM ETSEYDİ NE OLURDU? 1-Türkiye'de, Demokrasi tam gelişip ve uygulanıyor olurdu. 2-Akla, bilime ve tekniğe dayalı eğitim ile Türk Halkında tam sorumluluk duygusu gelişirdi. 3-Toplum bilinçli ve sorumluluk duygusu ile yetiştiği için kin ve nefrete dayalı yaşam olmazdı. 4-Türkiye kendi ihtiyacını karşılayacak her türlü ürünü yetiştirir ve ana sanayiyi kurardı, ekonomisi gelişirdi. 5-Türkiye'yi yönetenler güçlü ülkelerin direktifi altına girmezdi. Yurtta barış, Dünya'da barış için söz sahibi ülkeler arasında olurduk. 6-Cumhuriyeti ve Atatürk devrimlerini özümserdik. Yıkmak isteyen menfaat gurupları söz sahibi olamazdı. 7-Anarşik olaylar, bölücü çatışmalar tarihe gömülürdü. 8-Başka ülkeleri işimize karıştırmadığımız gibi başka ülkelerin yaşamlarında sorun yaratma gibi arzumuz olmazdı. 9-Aydınlar, yazarlar, bilim adamları da çeşitli kumpaslarla hapise atılmazlardı. 10-Ülkeyi yönetenleri, gizli ortakları sık sık aldatmazlardı. . . .
Köy Aşkının Meyvesi Köy Enstitüleri
Köy Aşkının Meyvesi Köy EnstitüleriRamazan Zeybek · Boy Yayınları · 20163 okunma
··
1.456 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.