Gönderi

348 syf.
·
Not rated
İlk okuduğum kitabı Uyuyan Adam’dı ve okuduğum en müthiş kitaplardan birisiydi. Mekan Feşmekan da en az yazarı kadar sıradışı bir kitaptı. Perec’te en sevdiğim durum bana olağanüstü bakış açıları sunmasıydı. Mekan ne demek, aslında bir boşluğun sınırlandırılma çabasıdır mekan dediğimiz şey ve bunun üzerinden odalar, daireler, evler, sokaklar, şehirler, ülkeler yaratmışız. Mekan içinde mekanlarda yaşıyoruz, o mekandan şu mekana geçiş yapıyoruz. Mekanlar için savaşmış mekanlar için barış istemi göstermişiz. Bu kitap biraz sizin mekana dair farklı sorgulamalara, bakış açılarına, biraz Perec’in mekanlara dair yorumlamalarına, günlük tarzında ele almış olduğu mekânsal* düşünüşlere dair yolculuk etmenizi sağlayacak. Perec’in sıradışı olduğunu sadece bu kitabı okuyarak bile anlamanız mümkündür. Bir odada ikamet etmek ne demektir? Bir yer neden ve nereden itibaren bütünüyle bize ait olur? Bir odada yatağın yerini değiştirecek olursak, oda değiştirmiş olduğumuzu söyleyebilir miyiz? ‘Hiç’ nasıl düşünülür? Neden otobüsler falanca yerden filanca yere gidiyorlar? İnsan kendi şehrini nasıl tanır? Dünyaya dair ne bilebiliriz? İstanbul’a gittiğim zaman evinde kaldığım arkadaşa bu bina ne zaman inşa edilmiş diye sorduğumda bilmiyorum yanıtını almış olmak beni rahatsız etmişti. Belli bir süredir yaşamını burada idame ettiriyor fakat yaşadığı yerin tarihi hakkında herhangi bir merakı dahi oluşmamış. Böyle bir sorgulama ihtiyacı hissetmemiş. Bu durum beni üzmüştü ancak Perec’le birlikte yalnız olmadığımı, benim gibi düşünen insanların da olduğunu, detayların boğuculuktan ziyade anlamları türettiğini düşünen insanların da var olduğunu bilmek ve böyle insanlarla tanışmak beni mutlu ediyor. Mekan Feşmekan ile daha önce mekana dair sorgulamamış, üzerine düşünmemiş olduğum konular hakkında fikir yürütmeye başladım. Daha önce yapmayı planlayıp yapmak için harekete geçmediğim bir eylemi gerçekleştirmek için popomu kaldırdım ve bunun için çaba sarf ediyorum. Zaman akıyor ve Perec’in dediği gibi: Mekan erir, parmakların arasından kayıp giden kum gibi. Zaman onu alır götürür ve geriye kalır biçimsiz parçalar. Bu yüzden yazmak lazım, bizden geriye bir şeyler bırakmak, bir şeyleri saklamaya çalışmak için. Belki boş bir çaba ama en azından içimi ferah tutmaya yeter bir edim.
Mekan Feşmekan
Mekan FeşmekanGeorges Perec · Everest Yayınları · 2017127 okunma
·
333 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.