Popüler bilim denildiğinde tüm dünyada akla gelen ilk isimlerden biri olan Carl Sagan'ın, Richard Turco ile birlikte yazdığı Nükleer Kış, evrensel bir sorun olan silahlanma yarışına bilim insanlarının penceresinden bakıyor. 1990 yılında kaleme alınan kitapta olası ABD-SSCB arasında çıkacak bir nükleer savaşın tüm dünya ve insanlık üzerinde oluşturacağı tahribat ve yıkım, hemen herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatılmakta. Bilim ve siyasetin aynı paralelde ilerlediği kitapta, nükleer savaş sonrası oluşacak küresel felaketin tüm iklimlerin dengesini bozacağı ve evrensel ve daimi bir kış mevsiminin kaçınılmaz olacağı işlenirken savaşın sonuçlarının getireceği büyük yıkım tüm çıplaklığıyla belirtilmekte. Bu durumda dünyanın kararıp soğuyarak, milyarlarca yıl önceki yaşamsız hâline dönmesi işten bile değildir. Nükleer Kış felaketinin olası sonuçlarından bir diğeri de yeryüzündeki yaşayan insan popülasyonunun milyarlara varan rakamlar değerince azalması, bunun yanı sıra iklime dayanıklılığı az olan canlı türlerinin yok olması ve sağlıklı bir yaşamın mümkün gözükmemesi olarak tahmin ediliyor. 1815 yılında Tambora Yanardağı'nın patlamasının ardından 1816 ve 1817 yıllarında ortalama küresel sıcaklığın yalnızca 1 °C düşmesi bile hemen hemen tüm dünyayı olumsuz etkilerken, kolera salgınları, muson yağmurlarının kesilmesi sonucu oluşan tahıl mahsullerindeki azalma ve buna bağlı olarak gelişen kıtlık, insanların ölmüş ve çürümüş hayvan etlerini yemesi neticesinde başgösteren bulaşıcı ve ölümcül hastalıklar, Nükleer Kış'ın şiddeti hakkında fikir edinmemize bir nebze de olsa olanak sağlıyor. Ayrıca Jack London'ın 18 Nisan 1906 tarihli Collier Magazine dergisinde yayımlanan San Francisco Depremi makalesi, kitabın içeriğindeki en güzel sürprizlerden biri.

Nükleer KışCarl Sagan · Say Yayınları · 202051 okunma

·

141 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.