Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

324 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Kaplanın Sırtında
Sultan 2.Abdülhamit'in saraydaki son gününden başlayarak Selanik'te sürgün hayatı dönemine ışık tutan bir Zülfü Livaneli romanı.O dönemin koşullarını da gözler önüne seren bir eser. Tarihsel arka plana bir yazar kurgusu olamayacak kadar objektif yazılmış bence. Allahın yer yüzündeki gölgesi denilen bir padişahın Selanik'te olan metruk, boş bir köşke atılması "kaplanın sırtında" metaforu ile açıklanmış. "Kaplanla birlikte yaşamanın tek koşulu onun efendisi olmaktır ;ya efendisindir ya da kurban." 2 Abdülhamid batıcı bir padişah ama tahta geçtiğinde ülke neredeyse darma duman, iflas etmiş bir devlet konumunda. Para yok, toprak kaybı çok, savaşın bitirdiği bir ülke, dolayısıyla 2.Abdülhamid'in boşa kürek çektiği yıllar, baskıyla, jurnalle idare etmeye çalıştığı yıllar anılar şeklinde aktarılıyor. Padişahı her gün muayeneye gelen Doktor Atıf Hüseyin'e her gün anılarını anlatır. Doktor da küçük kağıtlara akşamları not eder bunları günlük gibi. Tamamı 12 defter olan bu günlükler muazzam bilgi kaynağı olur. 3,5 yıl Selanik'te, sonra 1918 'e kadar da Beylerbeyi sarayında 2.Abdülhamid'i düzenli ziyarete gider ve notlarını tutar. Abdülhamid'in mahrem hayatından, hastalıklarına, şüpheci yanlarına kadar ince ince anlatılmış. Abdülhamit'in entrikacı yanı olabildiğince objektif anlatılmış bence, mesela kardeşi Murat'ın iyileştiği duyulup bir isyanla tahta geçirilmesin diye Murat'a benzer biri her akşam mecnun gibi Çırağan Sarayının damlarına çıkarılmış. Akşam ezanı saatinde onu damda gören ahali arasında söylenti alıp yürümüştü. Murat artık kendisini damlara vurmuş bir deli olarak anılıyordu. Kendini şöyle anlatır zaten "Zeki adamın kaba kuvvetle, idamla, savaşla işi olmazdı. Şiddet kullanmak ancak kıt zekalılara özgü bir durumdu." Eserde Sultan Abdülaziz'in Paris'te bir dünya sergisine davet edilip yeğenleri Murat ve Abdülhamid'i de götürmesi de anlatılır. 47 gün süren bir seyahat gerçekleşir. O seyahatte müthiş ağırlanırlar. Avrupa medeniyetine hayran kalırlar.Abdülhamit'in Batı hayranlığı o yıllara dayanır. Bu gezi kitapta epeyce yer bulur kendine. Son olarak kitabın sonunda harika bir söyleşi var QR Code ile. *"Sizin hiç taht sahibi dedeleriniz öldürüldü mü, kardeşiniz aklını oynattı mı, arabaya binmekte bir dakika geciktiğiniz için kurtulduğunuz bombalı suikastlara uğradınız mı, her gün onlarca suikast ihbarı aldınız mı, amcanız bileklerini keserek ve intihar süsü verilerek katledildi mi? "S. 23 *" Aslında hükümdar tahtının esiridir, kölesidir. Her istediğini yapamaz." S. 88 *Şu dar-ı dünyada en zor şey annesizlik. S. 119 *Normal bir tebanın bile altına düştüm, bütün hakları elinden alınmış zavallı bir mahpusum. S. 252
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,6bin okunma
·
359 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.