Gönderi

68 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Stefan Zweig - Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Stefan Zweig'in okuduğum ilk kitabıydı. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Almanca: Brief einer Unbekantenn). Kitap anlaşılır türde ve akıcı. Maksimum iki saat de bitebilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kitap favorim olmadı ama beğenmedim de diyemem. Bu kitabın bende hep ayrı bir yeri olacaktır daima. Bilirsiniz ya bazı kitapların illa birkaç satırında kendinizi bulursunuz. İşte bu yüzden unutamayacağım bir kitap. Kitabın konusu şöyle; Çocukluğunun on üç yaşından öncesini saymayan, on üç yaşından sonra cidden yaşadığını hisseden ve bunu 'Bilinmeyen Bir Kadın İken' mektuba döken, küçük bir kızla başlıyor hikaye. Bir gün karşılarına gayet bilgili, kitaplara düşkün olduğu belli olan bir adam taşınıyor. Küçük kız kitaplara, heykellere ve eşyalara baktıkça bu kişinin yaşlı ama yakışıklı biri olduğunu düşünüyor. Ama tabii ki yakışıklı olduğunu kesin hüküm ile belirliyor. Karşı komşusunu sürekli kapı deliklerinden izleyen meraklı kız bir gün onu görüyor. Beklediğinin aksine genç, yakışıklı ve bir o kadar da göz alıcı bir genç adam taşınıyor karşılarında ki daireye. Gel zaman git zaman sürekli onu bekliyor onu arıyor oluyor genç kızın gözleri. Adamın her gün eve bir kadın ile geldiğini görüyor. Küçüklük aklı ile bunu henüz anlayamıyor. Küçük kız ise dul annesi ile yaşıyorlar, genç adamın karşı dairesinde. Küçük kız on altı yaşına bastığında aklı sürekli genç adam da olduğu için annesiyle pek ilgilenemiyor. Bir gün annesi onu ciddi bir şekilde odaya konuşmaya çağırıyor. Genç kız endişeleniyor. Anladı mı? Benim ona karşı olan ilgimi mi fark etti mi yoksa? Bu sorularla aklında savaşan kız annesinin yanına gidiyor. Ve annesi hiçbir zaman yapmadığı bir şekilde onu öpüyor. Çağırmasının sebebinin biri ile tanıştığı ve yakında kızının da isteği ile evleneceğini söylüyor. Kızın aklında ki tek soru ise, buradan taşınacak mıyız? Annesi ne yazık ki taşınacaklarını söylüyor o ânın şoku ile genç kız kaskatı kesilip bayılıyor. Taşınmak istememesine karşın her okulda olduğunda eşyaların bir kısmı satılıyor ve taşınıyor. Boyun eğmek zorunda genç kız, anlayacaklarını düşünüyor. Genç adama veda etmek için kapının önünde ki soğuk yerde yatarken, genç adam kolunda bir kadın ile eve geliyor. Kız artık boyun eğiyor. Taşınıyorlar. İçine kapanıyor. O ızdırap veren iki yılı sürekli evde geçiriyor. On sekiz yaşına bastığında eski yaşadıkları şehire çalışmak için gitmek istiyor ve gidiyorda. Şehire ilk ayak basar basmaz genç adamın evinin önüne gidiyor. Işıkların yandığını görünce, ışıklar sönene kadar orada bekliyor. Her işten çıktığında bunu her gece tekrarlıyor. Evet ne kadar psikopatça görünse de empati kurabiliyorum o genç kız adına. Kitap da adam, R olarak geçiyor. Anlattıklarımın devamında kız adamın dikkatini çekiyor. Üç gecelik bir birliktelik yaşıyorlar. Bunun sonucunda bilinmeyen kadın hamile kalıyor. Ama bunu adama söylemiyor. İhtimaller dolayısıyla inanmayacağını düşünüyor. Ve mektubda da belirttiği gibi, çocuğu doğuruyor. Bir oğlan çocuğu olduğu ve tıpkı babasına benzediği için adama pek ihtiyaç duymuyor zamanla. O oğlan çocuğuna adıyor kendini. Mükemmel şekilde büyümesi için yeri geliyor zengin adamların sevgilisi oluyor, yeri geliyor fahişelik yapıyor. Ki bundan gram utanç duymuyor. Duymamalı da. Çoğu adamın onun için deli divane aşıklar gibi gezdiğini ama R'nin sadece R'nin öyle olmadığını da söylüyor mektubunda. Zengin adamların evlilik tekliflerini ret ediyor. Belki bir gün R tek gecelik de olsa onu çağırır diye. Zengin bir sevgilisi ile bir yerde içerken, deli gibi şarkılar söyleyip, dans ederken. R ile karşılaşıyor. Onun bakışlarını yakalıyor. Kendisini tanıdığını sanıyor. Ama maalesef R onu bir başka kadın olarak görüp, yine tek gecelik bir ilişkiye girmek istiyor. Genç kadın yine kabul ediyor. Ona olan aşkını anlamasın diye gündelik kadınlar gibi davranıyor. Üç gecelik ilişkilerinde R genç kadına bir kaç beyaz gül hediye etmişti. Genç kadın ise o günden sonra R'ye her doğum gününde bir buket beyaz gül hediye ediyor. R'nin onu başka bir kadın sanıp istemesinin eve götürmesinin bir gün öncesinde R'nin doğum günüydü. Genç kadın eve girdiğinde pek birşeyin değişmediğini gördü ve tabii ki vazonun içinde ki bir buket beyaz gülü de fark etti. Küçüklükten beri sevgi besleyip aşık olduğu adama karşı özlemini giderdi o gece bilinmeyen kadın. Sabahına kahvaltı etmek istedi R. Kahvaltı edilirken Kuzey Afrika'ya seyahate gideceğini de belirtti. Ah şu seyahetler. En çok da oralardan dönünce unutmamış mıydı kendini. Genç kadın R'nin kıyafetine para sıkıştırdığını görüyor. Herşeye rağmen nasıl suskun kalabildiğini ise asla anlamıyor. Onu bir fahişe gibi görmesi yetmezmiş gibi birde para vermişti. Vazodan bir adet gül isteyip. Onu hatırlamasını gerektirecek birkaç cümle sarf edip evden gözleri dolu bir şekilde çıkıyor. Çıkarken evin yıllardır değişmeyen Johann yani hizmetlisi ile çarpışacak gibi oluyor. Ve o adamın gözlerinde bile onu tanıdığını görüyor genç kız. Nasıl olurda R tanıyamazdı. R'nin kıyafetine sıkıştırdığı parayı Johann'ın cebine sıkıştırıyor ve oradan hızlıca gidiyor. Bizim 'Bilinmeyen Kadınımızın' hikayesi bu. R'den olan çocuğu hastalık sebebiyle ölünce bu mektubu yazıyor ona. Ve mektubun başında eğer bu mektup sana ulaşmışsa yüksek ihtimalle bende ölmüşümdür diyor. Bütün bir kitap da bilinmeyen kadının, R'ye olan aşkını okuyoruz. Ya da R'nin takmadığı, sadece bilinmeyen kadının ruhuna işlenen anıları. Umarım az da olsa size kitabı açıklayabilmişimdir. Kitaba puanım ise sebebini bilmediğim ama hissettiğim bir sebepten, '7'. Kitap da en çok ilgimi çeken alıntıyı da sizinle paylaşmak isterim. "Sana, beni asla tanımamış olan sana." Bende beni asla tanımamış olan birine seslenmek istiyorum. Bunları görmeyeceğini bile bile. Beni asla tanımadı. Belki sizi de tanımadılar. Ama bazen dönüp baktığımda iyiki tanımamış diyorum. 'Ama bazen' dediğim gibi. Beni asla tanımayan, ona. Ve sizi asla tanımayan onlara...
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022227,2bin okunma
·
1.279 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.