Gönderi

134 syf.
·
Not rated
·
Read in 23 hours
Çok değişik duygular içerisindeyim. Bir insan nasıl ‘özlem’ üstüne bu kadar çok şey düşünmüş ve yazmış olabilir. Daha önceden de özlem üstüne yazılan eserler okudum ancak Aruoba’nın bu kitabında ele aldığı kadar sistematik, net ve düşünsel olarak zorlayıcı aynı zamanda kompleks hiçbir esere rastlamadım. Özlem, Aruoba’da bir başkasına duyulan duygu olarak ele alınmış. Bu durum beni biraz rahatsız etti çünkü özlem sadece bir insana mı duyulur? Bir kokuyu, bir anıyı, bir duygu durumunu da özleyemez miyiz? Kitabının 126. sayfasında “Özlem, ya hep vardır, ya da hiç yok—ya hiç olmamıştır, ya da olması hep olmuş…” diyor. Hep/hiç mantığı mı hakim olmalı? Anlık olarak birine ya da bir şeye özlem duyamaz mıyız? O zaman özlemin özüne ters mi hareket ederiz? Özlemin öz’ü ne ki? Kimi sayfasında oturup düşündüm. Sadece düşündüm. “Özlediğini seviyor musundur—sevdiğin midir özlediğin—hangisi?... Özlemeden sevebilirsin—belki—;ya, sevmeden özleyebilir misin?—sevmediğini özleyemez misin—sevdiğini özlemeyebilir misin?” bunlar çok zor sorular. Üstelik üzerine daha önceden hiç oturup düşünmemişseniz oldukça ter döktüren sorular. Kendinizi ne kadar tanıyamadığını da gösteren sorular. Kendimizi bir nebze dahi olsa tanımak için yanıtlanması gereken sorular mı yoksa askıda bırakıp hayatımızı bu şekilde de devam ettirebileceğimiz türden sorular mı? Ama bir kez sorduysak bu soruları aklımızın bir köşesinde bizi rahatsız edecektir. Aruoba hep merak ettiğim bir isimdi. Bir gün kalan son nakit paramla gidip hangi kitabına param yetiyorsa onu alacağım dedim ve okumaya başladım. Beni böylesine bir yolculuğa çıkaracağından habersiz. Kesinlikle kitabı okumaya başlamadan önceki bulunduğum konumla şu anki konumum birbirinden farklı ancak hala bir yere varabilmiş değilim. Bir yere varabileceğimden de emin değilim ama önemli olan yolculuk değil midir zaten? Bu kitabı okurken kafamda çalan şarkı No Land’in 52 Hertz Whale’ı oldu. 52 Hertz Balinası keşfedildiği zamandan beri on sene boyunca düzenli olarak izlenmiş türü belirlenememiş bir balinadır. Çok değişik bir şarkı ismi. Bana koskoca okyanusta dev gibi yüzen türü belirlenememiş balığın yaşamını idame ettirmesi ve bunun bir şarkıya isim olması enteresan gelmiştir. Kitabı okurken de bu balinanın yerinde okyanustaki o balık benmişim gibi hissettim. Adeta onun dev cüssesine karşılık benim kitabı okurken kafamdaki düşüncelerimin ağırlığı yer değiştirmişti. Boşluk aynı boşluktu, ben aynı ben değil(d)im ve hala ne olduğum belirsizdi.
Uzak
UzakOruç Aruoba · Metis Yayıncılık · 20203,064 okunma
··
380 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.