Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

295 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Bizans Ekonomisi
Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun tüm hakları kitapyurdu.com'a aittir. Eser, 2020 yılında Runik Kitap gölgesinde Bahattin Bayram çevirisi ile okurların beğenisine sunulmuştur. Kitabın kapağında yer alan muhtemel Bizans sikkelerinin görseli kitabın adını destekler niteliktedir. VI bölümden oluşan eser, ilk etapta Bizans ekonomisinin beslenmiş olduğu "doğal ve beşerî kaynaklar" başlığı ile esere iyi bir başlangıç yapıyor. Kitapta yer alan coğrafi alanın Akdeniz merkezli olduğu da özellikle belirtiliyor. Sonrasında Bizans'ın kurulu olduğu coğrafyanın genel özelliklerini ve iklim koşullarını da bölge bölge ele almaktadır. Ayrıca, Bizans İmparatorluğu'nun konumu dolayısıyla denizcilik faaliyetlerinde bulunmuş olmasının İmparatorluğa ticaret ve ulaşım alanlarında da nitelik kazandırmıştır. "Ayrıca bu nitelik iaşenin iki temel unsurunu da sağlamıştır: balık ve tuz." (s. 26.)      Sanayi devriminden önceki ekonomi dünyasında insanın ve buna bağlı olarak nüfusun iş gücü açısından çok önemli bir yeri vardır. Dönemin Bizans İmparatorluğu'nun nüfus açısından çeşitli rakamlarla ifade edildiği görülmektedir. "Söz gelimi, altıncı yüzyıl için bu rakamlar E. Stein'in önerisi 30 milyon ile J. Russell'in daha çok kabul gören önerisi olan 21 milyon arasındadır." (s. 28.) Buna bağlı olarak, iktisat tarihçileri ekonomik büyüme hususunda siyasi ve sosyal kurumlar ile somur olmayan kaynakların önemine dikkat çektiği görülmektedir. Tüm bunları ele alırken, aile yapısı-okuryazarlık gibi sosyal yaşamın akıbetini belirleyen önemli unsurlara da dikkat çekilmiştir.      Bizans İmparatorluğu'nun 530'lu yıllarda genişleme ve önemli ölçüde büyüme kaydetmesini "aşırı büyük nüfustan (Stein ve Mango'ya göre 30 milyon) kaynaklanan güçlü bir talebi doğurdu ve iş gücü, doğal kaynaklar ve sermaye gibi zengin üretim faktörlerine erişimi de sağladı..." (s. 36.) Devlet, ticari işlemleri de vergiye bağlamıştı hatta 8. yüzyıl sonlarında kullanılmaya başlanan "kommerkion" olarak adlandırılan vergi, sonraki kaynaklara göre panayır ve pazarlardaki işlemlerden alınan %10'luk "ad valorem" adlı vergiydi. (s. 67.)      Bu dönemde devlet gelirinin büyük bir kısmı sivil ve askerî görevlilerle kilise mensuplarının maaşlarına, alt yapı yatırımlarına, askeri seferlere ve gerek gönüllü gerekse zorla yabancı hükümdarlara verilen hediyeler için harcanıyordu. Devlet, bu noktada adil davranmaya çalışıyor, vergi artışlarını dahi aşırı kaçırmıyordu. Sistem bu noktada iyi işler vaziyette görünüyorsa da zafiyete açıktı. Kötü muamele ve yolsuzluklar veya çeşitli keyfî vergi zamları sistemin kolaylıkla zarar görmesine neden oldu. Burada aktarılan sistemin aslında bir ideolojiye dayandığını, alışverişte Aristoteles'in varislerine ait olan adalet kavramının kısmen de olsa Roma kanunlarında yer verildiğinden bahsedilir. Hatta "14. yüzyılda Yunan Kilise Babalarının özellikle adaleti "hak olanı [herkese] dağıtmak" şeklinde tanımlayan Kaisareia'lı Aziz Basileios tarafından benimsendiği de aktarılır. (s. 76.).      Kitapta üretim konusu birincil üretim ve ikincil üretim olarak iki ayrı başlıkta ele alınmıştır. Birincil üretim olarak; doğal kaynaklar, tarım ve toprak sahipleri ele alınmıştır.  İkincil üretimde ise; kent ekonomisi, yani kurumlar, zanaatkârlar ve tüccarların yanı sıra metal, deri, tekstil sanayisi de ayrı ayrı incelenmiştir. Üretimin en önemli unsuru olan demografi ve nüfus hareketliliği de ayrıca ele alınmıştır. Son bölümde ise, Bizans ve Orta Çağ Batı ekonomilerinin kıyaslanması hakkında bir değerlendirme yer alır. Her iki ekonominin de Geç Roma sisteminden ortak olduğu yapısal unsurlar bulunmaktadır. Esere giriş yapmadan, "editörün notu" başlığı altında imla ile ilgili bir takım özelliklerin verilmiş olması çalışmaya ayrıca şık bir görünüm sağlamıştır. Çeviri de gayet akıcı bir dille yapılmış iyi bir çalışmamın ürünü olmalı, zira okurken rahatsız eden bir ifade ile karşılaşılmamıştır. Ancak kaynakçanın seçilmiş olması kitap nezdinde en rahatsız eden kısım olmuştur. Okurken bibliyografyasını incelemek isteyen okurlar için bir talihsizlik olarak görülebilir. Genel itibariyle iyi bir çalışmadır. Emeği geçenlere teşekkürlerle... Eser, 2020 yılında Runik Kitap gölgesinde Bahattin Bayram çevirisi ile okurların beğenisine sunulmuştur. Kitabın kapağında yer alan muhtemel Bizans sikkelerinin görseli kitabın adını destekler niteliktedir. VI bölümden oluşan eser, ilk etapta Bizans ekonomisinin beslenmiş olduğu "doğal ve beşerî kaynaklar" başlığı ile esere iyi bir başlangıç yapıyor. Kitapta yer alan coğrafi alanın Akdeniz merkezli olduğu da özellikle belirtiliyor. Sonrasında Bizans'ın kurulu olduğu coğrafyanın genel özelliklerini ve iklim koşullarını da bölge bölge ele almaktadır. Ayrıca, Bizans İmparatorluğu'nun konumu dolayısıyla denizcilik faaliyetlerinde bulunmuş olmasının İmparatorluğa ticaret ve ulaşım alanlarında da nitelik kazandırmıştır. "Ayrıca bu nitelik iaşenin iki temel unsurunu da sağlamıştır: balık ve tuz." (s. 26.)      Sanayi devriminden önceki ekonomi dünyasında insanın ve buna bağlı olarak nüfusun iş gücü açısından çok önemli bir yeri vardır. Dönemin Bizans İmparatorluğu'nun nüfus açısından çeşitli rakamlarla ifade edildiği görülmektedir. "Söz gelimi, altıncı yüzyıl için bu rakamlar E. Stein'in önerisi 30 milyon ile J. Russell'in daha çok kabul gören önerisi olan 21 milyon arasındadır." (s. 28.) Buna bağlı olarak, iktisat tarihçileri ekonomik büyüme hususunda siyasi ve sosyal kurumlar ile somur olmayan kaynakların önemine dikkat çektiği görülmektedir. Tüm bunları ele alırken, aile yapısı-okuryazarlık gibi sosyal yaşamın akıbetini belirleyen önemli unsurlara da dikkat çekilmiştir.      Bizans İmparatorluğu'nun 530'lu yıllarda genişleme ve önemli ölçüde büyüme kaydetmesini "aşırı büyük nüfustan (Stein ve Mango'ya göre 30 milyon) kaynaklanan güçlü bir talebi doğurdu ve iş gücü, doğal kaynaklar ve sermaye gibi zengin üretim faktörlerine erişimi de sağladı..." (s. 36.) Devlet, ticari işlemleri de vergiye bağlamıştı hatta 8. yüzyıl sonlarında kullanılmaya başlanan "kommerkion" olarak adlandırılan vergi, sonraki kaynaklara göre panayır ve pazarlardaki işlemlerden alınan %10'luk "ad valorem" adlı vergiydi. (s. 67.)      Bu dönemde devlet gelirinin büyük bir kısmı sivil ve askerî görevlilerle kilise mensuplarının maaşlarına, alt yapı yatırımlarına, askeri seferlere ve gerek gönüllü gerekse zorla yabancı hükümdarlara verilen hediyeler için harcanıyordu. Devlet, bu noktada adil davranmaya çalışıyor, vergi artışlarını dahi aşırı kaçırmıyordu. Sistem bu noktada iyi işler vaziyette görünüyorsa da zafiyete açıktı. Kötü muamele ve yolsuzluklar veya çeşitli keyfî vergi zamları sistemin kolaylıkla zarar görmesine neden oldu. Burada aktarılan sistemin aslında bir ideolojiye dayandığını, alışverişte Aristoteles'in varislerine ait olan adalet kavramının kısmen de olsa Roma kanunlarında yer verildiğinden bahsedilir. Hatta "14. yüzyılda Yunan Kilise Babalarının özellikle adaleti "hak olanı [herkese] dağıtmak" şeklinde tanımlayan Kaisareia'lı Aziz Basileios tarafından benimsendiği de aktarılır. (s. 76.).      Kitapta üretim konusu birincil üretim ve ikincil üretim olarak iki ayrı başlıkta ele alınmıştır. Birincil üretim olarak; doğal kaynaklar, tarım ve toprak sahipleri ele alınmıştır.  İkincil üretimde ise; kent ekonomisi, yani kurumlar, zanaatkârlar ve tüccarların yanı sıra metal, deri, tekstil sanayisi de ayrı ayrı incelenmiştir. Üretimin en önemli unsuru olan demografi ve nüfus hareketliliği de ayrıca ele alınmıştır. Son bölümde ise, Bizans ve Orta Çağ Batı ekonomilerinin kıyaslanması hakkında bir değerlendirme yer alır. Her iki ekonominin de Geç Roma sisteminden ortak olduğu yapısal unsurlar bulunmaktadır. Esere giriş yapmadan, "editörün notu" başlığı altında imla ile ilgili bir takım özelliklerin verilmiş olması çalışmaya ayrıca şık bir görünüm sağlamıştır. Çeviri de gayet akıcı bir dille yapılmış iyi bir çalışmamın ürünü olmalı, zira okurken rahatsız eden bir ifade ile karşılaşılmamıştır. Ancak kaynakçanın seçilmiş olması kitap nezdinde en rahatsız eden kısım olmuştur. Okurken bibliyografyasını incelemek isteyen okurlar için bir talihsizlik olarak görülebilir. Genel itibariyle iyi bir çalışmadır. Emeği geçenlere teşekkürlerle...
Bizans Ekonomisi
Bizans EkonomisiCecile Morrisson · RUNİK KİTAP · 20207 okunma
·
200 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.