Gönderi

376 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap hakkında inceleme yazmak için beklemeyi düşünüyordum ancak sanırım sabredemeyeceğim. Kitap hakkında ön yargılı olmak istemedim, düşüncelerimin biraz beklemeye ihtiyacı vardı lakin vazgeçtim. Hemen şu an içimi dökmem lazım. Öncesinde konusu hakkında ufak bir bilgi verip değerlendirmeye geçeceğim çünkü söylemek istediğim çok fazla şey var. Lily Bloom başrol kızımız. Bir gün evinin yanınındaki boş, elektrik ve su olmayan terk edilmiş evde yaşayan bir genci fark ediyor. İlk başta anlamasa da sonrasında o gencin evde tek başına yaşadığını anlıyor ve ona yardım etmeye başlıyor. Evine yemek götürüyor, sonrasında aralarındaki bağ güçlendikçe bu gencimiz Lily’nin evine geliyor ve beraber zaman geçirmeye başlıyorlar. Ellen şovlarını izleyip beraber yemekler yapıyorlar, soğuk günlerde Lily bu genci odasına bile alıyor üşümesin diye. Bu gencimiz Atlas. Hepimizin delicesine aşık olduğu Atlas. Atlas ve Lily arasında çok özel bir bağ var. Lily çocukluğundan beri Ellen DeGeneres’a mektuplar yazıyor. Zaten Atlas ve Lily geçmişini de bu mektuplardan öğreniyoruz. Bu ikilinin ilişkisi çok saf, güzel ve şefkat dolu. Ancak bir gün ayrılmak zorunda kalıyorlar. Yolları ise yıllar sonra tekrar kesişecek ancak buna daha çok var. Diğer önemli kısım ise Lily’nin babasının annesine şiddet uygulaması. Lily çocukluğundan beri bu şiddeti görerek büyüyor. Annesine yardım etmek istese de annesi her zaman onu durduruyor ve babasının şiddetine sessiz kalıyor. Kızımız hiçbir zaman bu durumu anlamıyor ve ileride başına böyle bir şey gelse erkek arkadaşını ya da eşini anında terk edeceğini sile getiriyor. Aslında en büyük sınavını da böyle veriyor. Kısacası kızımın şiddet ve aile içi istismar olan bir evde büyüyor ve babasından nefret ediyor. Babasının vefatındaki günün akşamında çatı katına çıkıyor ve orada Ryle adında bir adamla tanışıyor. Ve sonrasında olaylar olaylar:) Konu gayet güzel ve kitabı okunmaya değer kılıyor ancak maalesef bir kitap için yeterli değil yalnızca konusunun güzel olması. !Spoiler içerir! Nereden başlasam hiçbir fikrim yok açıkçası. Çok fazla empati yapılması gereken bir kitap. Benim için fazlaydı. Bence Lily’i sadece onun durumunda olan kadınlar anlayabilir. Doğruyu konuşmak gerekirse ben kitabın çoğu kısmında Lily’e sinirliydim. Onun haklı olabileceğine inanıyorum ama maalesef bunu kendi içimde kabullenemiyorum. Bana ve düşüncelerime çok ters davranıyordu. Ki bunu da kendi itiraf ediyordu. Dışarıdan her ne kadar terk etmek kolay olsa da aslında hiç de öyle olmadığını. Ryle bence başta ideal bir sevgili, eş adayı gibi duruyor. Ona baştan beri tam olarak ısınamamıştım, ilk günden yatak muhabbeti yapması da bunda etkiliydi. Amacı belli bir erkek tipiydi, ancak ilerleyen zamanlarda beni de şaşırtarak Lily’e karşı yoğun duygular beslemeye başladı. Onun hakkında yazacağım tek şey kitapta da geçen bir cümle. Seviyor, ancak nasıl sevmesi gerektiğini bilmiyor. Ryle Lily’i doğru yoldan asla sevmedi. Çoğunlukla Ryle hakkında negatif düşüncelerim vardı, özellikle de Lily’e ilk vurduğu andan itibaren. Ancak yine de bunu söylemek zor olsa da Ryle’ın iyi bir baba olacağına inanıyorum. Atlas’a gelirsek… Bir insanın bulup bulabileceği en iyi erkek olabilir. Minnet duygusunu, sevgiyi, saygıyı ve aşkı içinde o kadar güzel yaşıyor ki… Paha biçilemez biri bana sorarsanız. Ve ona kitapta kesinlikle haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Kitabın üç ana karakteri var. Ryle ve Lily yeterince ön plandaydı ancak geçmiş dışında Atlas’ı çok az okuduk. Bu beni çok üzdü. Evet bu kitapta daha çok okumamız gereken kişiler Ryle ve Lily’di. Bu kitap ağırlıklı onları anlatıyordu ama yine de gereğinden fazla Atlas geri plana atıldı. Yazar ikinci kitapta Atlas ve Lily üzerine daha fazla sahne olduğunu söylese de, bence Atlas bu kadar az yazılmayı hak etmedi. Kitap çok okunan ve çok ünlü bir kitap. Zaten ben de bu sebepten okudum. Ancak bu kitap hakkında iki pişmanlığım var. Birincisi keşke o kadar fazla spoi yemeseydim okumadan önce. Cidden zevk alamadım kitaptan. İkincisi de çok büyük bir beklentiyle başlamam. Bence kitap güzel olsa da abartıldığı kadar iyi değildi. Ancak eğer az popüler bir kitap olsaydı eminim ki çok daha fazla beğenecektim. Ekleyeceğim son şey de, her ne kadar Lily’i anlamasamda bu kitabı bir gün tekrar okuyacağım. Vs bu sefer okuduğumda empati yapmaya kendimi oldukça zorlayacağım. Bence kitaptaki mesajları, duyguları ikinci defa okuduğumda daha iyi anlayacağım. Kendime de buradan söz veriyorum, bir gün mutlaka bu kitabı tekrar okuyup kendimi Lily’nin yerine koyacağım.
Bizimle Başladı Bizimle Bitti
Bizimle Başladı Bizimle BittiColleen Hoover · Epsilon Yayınevi · 20216,5bin okunma
·
120 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.