Gönderi

224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Macar edebiyatının en önemli isimlerinden biri kabul edilen Magda Szabó, Türkçeye kazandırılan pek çok romanıyla ülkemizde de tanınan bir yazar. 1963'te yayımladığı Iza'nın Şarkısı en ünlü romanlarından biri. Macaristan'dan ziyade özellikle yurtdışında büyük başarılar elde etmiş. 1960 yılına tarihlenen ancak geçmişe dönüşler eşliğinde ilerleyen kurgusuyla Iza'nın Şarkısı, kuşak çatışması ve iletişimsizlik problemleri yaşayan bir aile öyküsü olarak kabul edilebilir. Kansere yenik düşen babasının vefatından sonra annesini taşradaki doğup büyüdüğü kasabadan alarak Bupadeşte'ye, doktorluk yaptığı şehre beraberinde götüren Iza'nın yıllar sonra annesiyle yaşamaya başlamasıyla yaşadığı zorlukları her bir karakterin zihninden aktaran roman, mutlak iyiyle kötü portresi çizmekten imtina edercesine yargılamayı okuruna bırakıyor. Bu nedenle romanın mutlak iyi veya kötü bir karakteri yok. Her karakter okur tarafından değerlendirilmeyi bekliyor. Romanın en özgün yanlarından biri bu. Iza, 36 yaşında, eşinden boşanmış başarılı bir doktor olarak Budapeşte'de yaşıyor. Ailesini görmeye geldiğinde de evlerinde kalmak yerine otelde kalmayı tercih ediyor. Ancak ailesi ve çevresindeki herkes, Iza'yı duyarlılığı ve kimseye karşı kötü niyet beslememesinden ötürü çok seviyor. Babası Vince, hak etmediği bir itibarsızlaştırmayla yıllarca yoksulluk içinde toplumdan dışlanarak yaşamış eski bir hakim. Annesi Etelka ise, geleneklerine düşkün, ailesi için çırpınan ve yıllar önce kaybettiği oğlunun acısını üzerinden atamamış güçsüz bir kadın. Iza'nın eski eşi Antal ise, Iza'nın babası Vince'in verdiği bağışlarla kitaplarını temin ederek doktor olmayı başaran, ailesini kaybetmiş, sevgi ve aile sıcaklığı arayan çaresiz bir adam. Bu birbirinden farklı dört karakterin hepsi bir şeyler anlatıyor. Hepsi anlaşılmak ve sevgi görmek istiyor. Her birinin kaçtığı, yüzleşmekten korktuğu olaylar var. Hepsi yarım ve tamamlanamamış bir şarkı mırıldanıyor. Kanımca Szabo'nun en büyük başarısı, bu dört karakteri birleştirdiği nokta. Hiçbiri mutlak iyi ya da kötüyü temsil etmiyor. Kitabın başından sonuna hiçbir karakterin yanında taraf tutabilmek mümkün değil. İletişim, aile, geçmiş ve insan ilişkilerine dair pek çok şeyi sorguluyoruz karakterle beraber. Yazarın müthiş bir düşünce atmosferi kurduğunu söyleyebiliriz. Tüm bu olaylar 20. yüzyılın ilk yarısında Macaristan'ın siyasi, sosyal ve ekonomik gelişmelerini arka planına alarak ilerliyor. Değişim ve dönüşümün son derece hızlı olduğu bu dönemi anlatırken kuşat çatışmasını oldukça iyi bir şekilde işlemiş. Ancak karakterlerin siyasi ve toplumsal olaylara tepkisinin yeterince anlatılmadığını düşünüyorum. Özellikle yakın dönem Macaristan tarihinin en önemli olaylarından, 1956 Devrimi'ne değinilmemesini roman adına kaybedilmiş bir fırsat olarak görüyorum. Iza'nın Şarkısı oldukça güçlü bir şekilde empati kurdurmayı başaran, insan ilişkilerini iyi gözlemleyebilen, kuşaklar arası çatışma ve iletişimsizliğe dair önemli tespitleri olan, en önemlisi de insani dertleri olan ve tüm bunları sade bir dil ve akıcı bir üslupla aktaran muazzam bir kitap. İnsan ilişkilerine, kendinize, kısacası hayata bakış açınızı derinden sorgulamanızı bekleyen Iza'nın Şarkısı mutlaka okunmalı.
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,546 okunma
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.