Evet yeni bir kitap incelemesiyle yine buradayım. Kitabımızın konusu tam da adı gibi ''sahte birliktelik". Ki bu konunun çokça işlendiği birçok kitap gördük şimdiye kadar. Bu kitaplar çoğu kişinin de bildiği üzere size edebi haz vermek için değil de daha çok iyi hissettirmeye yönelik, mutlu olup kafanızı dağıtmanız için yazılmış kitaplar. Ve bence bu hedefe yeterince de ulaşıyorlar. Okuduğum kitaplarda da görülebileceği üzere bu kitaplardan fazlasıyla okudum ve muhtemelen okumaya da devam edeceğim. Ancak belki de üst üste okumanın getirdiği farkındalıkla birkaç şeyden bahsetmem gerektiğini düşünüyorum. İlk olarak bu kitaplar genelde kadın karakter ağzından yazılır. Ve biz bütün süreci, tanışmaları, olayları ve en önemlisi erkek karakteri kadının ağzından okuruz. İşte bahsedeceğim ilk sorun tam olarak burada. Kadın karakterin ağzından okumamızda tabi ki hiçbir sorun yok. Sorun bu kadın karakterlerin genelde erkek karakteri ilk gördüğü anda ne kadar yakışıklı, güzel, havalı, seksi..... gibi gibi uzayabilecek ve genelde de her zaman fiziksel bir özelliği tasvir etmesi. Yine aynı şekilde sorun; kadın karakterin her zaman kendini ya normal, sıradan ya da güzel olmayan, kendini güzel hissetmeyen, .... vb. şekillerde özgüvensiz hissetmesi ve tanımlaması. Sonrasındaysa erkek karakterin ettiği iltifatlarla kadının kendinin farkına varması ve aydınlanması falan filan. Açıkçası ben bu döngüden -evet, erkek karakterin "ilahi derecede yakışıklı, Yunan tanrısı" gibi olup kadının sıradan her yerde karşınıza çıkabilecek kadınlardan olması döngüsü- sıkıldım. Güzellik algılarının yıkılması için onca çaba sarf ettiğimiz şu dönemde bile hala çok güzel olmasan da sana muazzam erkekler bakabilir mesajı beni biraz yoruyor sanırım. Okurken belki hiçbir okur buna takılmamıştır ya da şu an 'neden bu kadar kasmış, bunca düşünceye ne gerek vardı' diyenler vardır bilemiyorum. Kitabı okurken ben de eğlendim zaten ama bundan da bahsetmem gerektiğini düşündüm. -spoiler- Daha kısa bahsedeceğim diğer konu ise özellikle bu kitaptaki aşkın gelişme hızı. Açıkçası ben birbirinden bunca süre hoşlanmamış insanların düşüncelerinin 3 günde değişmesi fikrine inanamıyorum. Bu kısım özellikle kitapta en hoşlanmadığım ya da daha iyi işlenmesi gerektiğini düşündüğüm kısımdı. Eğer buraya kadar okuduysanız teşekkür ediyor ve iyi okumalar diliyorum.

İspanyol Aşk AldatmacasıElena Armas · Yabancı Yayınları · 20222,208 okunma

·

45 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nisa Nur Dutar