Gönderi

işi bilen yapar , yapamayan da çamur atar. Sen yoluna devam et .
Uzak diyarların birinde bir ressam varmış. Resimleri büyük ilgi görürmüş. Aynı zamanda değerli ressamlar da yetiştirirmiş. Yakın zamanda en iyi öğrencilerinden biri daha mezun olmuş ve ustasının yanına gelerek “Yaptığım son resmî de değerlendirin lütfen “ demiş. Usta ressam , öğrencisinin eserine dikkatle ve gururla bakarak “Tamam evladım” demiş.” Sen de artık usta bir ressamsın. Bundan sonra eserlerini ustan değil halk değerlendirecek. Bu resmî al ve şehrin en kalabalık meydanına götür. Herkesin görebileceği şekilde as ve yanına da kırmızı bir kalem koy. İnsanlar resimde beğenmedikleri yerleri işaretlesinler ya da notlarını yazıp bıraksınlar .” Öğrenci ustasının bu talebi karşısında şaşkındır ama söyleneni de yapar. Birkaç gün sonra ne görsünler ? Öğrencinin meydana bıraktığı tablonun üzeri kıpkırmızı. İşaretlenmemiş bir köşesi dahi yok. Öğrenci çok üzülür tabii . Eserinin her yeri kusurlu bulunmuş ve işaretlenmiştir. Öğrenci resmi aldığı gibi doğruca ustasına götürür ama yüzünden düşen bin parça … “Üzülme “ der usta ressam. “Resmî yeniden yap” Öğrenci çaresiz söyleneni yapar. Yeni resmi de ustanın isteği üzerine aynı meydana asar ancak bu kez yanına kırmızı bir kalem bırakmaz . Renkli yağlıboyalar ve fırçalar koyar. Resimde beğenmedikleri yerleri düzeltebileceklerine dair bir de not bırakır insanlara. Birkaç gün sonra meydana döndüğünde daha da şaşırır öğrenci. Resmin üzerinde tek bir çizik bile yoktur. Fırçalar da boyalar da hiç kullanılmamıştır. Öğrenci merak içinde resmi kaptığı yine ustasının yanına koşar ve durumu anlatır . Usta ressam gülümser. “Gördün mü ?” der. İlk resmin yanına kalem koydun ve kusurlarının işaretlenmesinler istedin . İnsanlara fırsat verdiğinde acımasızca eleştirirler . Bilip bilmeden kusurlarını işaret ederler . Gördüğün gibi hayatında bir kez olsun resim yapmamış insanlar gelip senin resmini karaladılar . Oysa ikincisinde onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak bir eğitim , kültür ve görgü işidir evlat . Gördüğün gibi kimse buna cesaret edemedi. O yüzden evlat , mesleğinde usta olman yetmez Bilge de olmalısın . Emeğinin karşılığını senin ne yaptığını bilmeyen insanlardan alamazsın . Seni anlamayan için emeğinin hiçbir değeri yoktur . İşi ancak bilen yapar , az bilen akıl verir , bilmeyen eleştirir , yapamayan da çamur atar. Bunu böyle bil …”
Sayfa 219 - Destek yayınlarıKitabı okudu
·
195 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.