Divan
Yunus Emre Divan
Aşık olan miskin olur Hak yoluna teslim olur
Her ne dersen boyun tutar çare yok gönül yıkmaya
S.15
Ben seni sevdiğim için eğer paha derler ise
İki cihan mülkün verem daha pahası yetmeye
s.18
Aşk benliğim iletti akıl dört yana gitti
Yunus'a yükü yetti bilmeyene az gelir
S.32
Her bir çiçek bin naz ile över Hakk'ı niyaz ile
Bu kuşlar hoş avaz ile o padişahı zikr eder
S.36
Bundan içeri haber işit eydeyim ey yâr Hakikatın kafiri şer'in evliyasıdır
S.37
Yürür isem önümdesin söyler isem dilimdesin
Oturursam yanımdasın ayrıkta ne pazarım var
Ne yürüyem ne hod erem ne uzak sefere varam
Çünkü dostu bunda buldum gayrı ne seferim var
S.41
Hakikat bir denizdir şeriat onun gemisi
Çoklar gemiden çıkıp denize dalmadılar
S.50
İŞBU VÜCUD ŞEHRİNE BİR DEM GİRESİM GELİR
İşbu vücud şehrine bir dem giresim gelir
İçindeki sultanın yüzün göresim gelür
İşitirim sözünü göremezem yüzünü
Yüzünü görmekliğe canım veresim gelir
O sultanın halvetin yedi hücresi vardır
Yedisinden içeri seyran kılasım gelir
Her kapıda bir kişi yüz bin çerisi vardır
Aşk kılıcın kuşanıp cümle kırasım gelir
Erenlerin sohbeti artırır marifeti
Bidertleri sohbetten her dem süresim gelir
Leyla-yı Mecnun benim şeydayı rahman benim
Leyla yüzün görmeye Mecnun olasım gelir
Dost oldu bize mihman bunca yıl bunca zaman
Gerçek İsmail gibi kurban olasım gelir
Miskin Yunus'un nefesi dört tabiat içinde
Aşk ile can sırrına pinhan varasım gelir
S.58
Terk eylegil ten tertibin gider senden benlik adın
İçin imaret olmadan dışındaki mamur nedir
S.68
KELECİ BİLEN KİŞİNİN YÜZÜNÜ AK EDE BİR SÖZ
Keleci bilen kişinin yüzünü ak ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Kelecilerin pişirgil yaramazını şaşırgil
Sözün us ile düşürgil demegil çocukça bir söz
Kişi bile söz demini demeye sözün kemini
Bu cihan cehennemini sekiz uçmak ede bir söz
Yürü yürü yolun ile gafil olma bilin ile
Key sakın ki dilin ile canına dağ ede bir söz
Yunus şimdi söz yetinden söyle sözü gayetinden
Ki sakın o şah katından seni irak ede bir söz
S.75
Gelin tanış edelim iş kolayın tutalım
Sevelim sevilelim dünyaya kimse kalmaz
S.77
Canım erenler yolu inceden ince imiş
Süleyman'a yol kesen şu bir karınca imiş
Dört kitabın manasın okudum hâsıl ettim
Aşka gelince gördüm bir uzun hece imiş
S.84
MANA ERİ BU YOLDA MELÜL OLASI DEĞİL
Mana eri bu yolda melül olası değil
Mana duyan gönüller her kez ölesi değil
Ten fanidir can ölmez gidenler gene gelmez
Ölür ise ten ölür canlar ölesi değil
Cevher seven gönüller yüz bin yol eder ise
Hak'tan nasip olmasa nasip olası [değil]
Sakıngil yârin gönlün sırçadır kırmayasın
Sırça kırdıktan sonra bütün olası değil
Çeşmelerden bardağın doldurmadan kor isen
Bin yıl onda durursa kendi dolası değil
Şu Hızr ile şu İlyas abihayat içtiler
Bu birkaç gün içinde bunlar ölesi değil
Yarattı Hak dünyayı peygamber dostluğuna
[Dünyaya gelen gider] baki kalası değil
Yunus gözün görürken tedarik eyle bugün
Gelmedi onda varan geri gelesi değil
S.99
Benim bunda kararım yok ben bunda gitmeye geldim
Bazirganım metaim çok alana satmaya geldim
Ben gelmedim dava için benim işim sevi için
Dostun evi gönüllerdir gönüller yapmaya geldim
S.120
Gözüm seni görmek için elim sana ermek için
Bugün canım yolda kodum yarın seni bulmak için
S.149
İlm okumaktan gerek kend'özünü bilmektir Kend'özünü bilmezsen bir hayvandan betersin
S.156
Ne versen elin ile şu varır senin ile
Ben desem inanmazsın vardığında göresin
S.163
CANLAR CANINI BULDUM BU CANIM YAĞMA OLSUN
Canlar canını buldum bu canım yağma olsun
Assı ziyandan geçtim dükkanım yağma olsun
Ben benliğimden geçtim gözüm hicabın açtım
Dost vaslına eriştim gümanım yağma olsun
İkilikten usandım birlik hânına kandım
Derd-i şarabın içtim dermanım yağma olsun
Varlık çün sefer kıldı dost ondan bize geldi
Viran günül nur doldu cihanım yağma olsun
Gectim bitmez istekten usandım yaz ve kıştan
Bostanlar başın buldum bostanım yağma olsun
Yunus ne hoş demişsin bal ve şeker yemişsin
Ballar balını buldum kovanım yağma olsun
S.164
HAK'TAN GELEN ŞERBETİ İÇTİK ELHAMDÜLİLLAH
Hak'tan gelen şerbeti içtik elhamdülillah
Şu kudret denizini geçtik elhamdülillah.
Şu karşıki dağları meşeleri bağları
Sağlık sefalık ile aştık elhamdülillah
Kuru idik yaş olduk kanatlandık kuş olduk
Birbirimize eş olduk uçtuk elhamdülillah
Vardığımız illere şu sefa gönüllere
Halka Taptık manasın saçtık elhamdulillah
Beri gel barışalım yad isen bilişelim
Atımız eyerlendi eştik elhamdülillah
İndik Rumu kışladık çok hayr ve şer işledik
Üş bahar geldi geri göçtük elhamdülillah
Dirfilli pinar olduk irkildik ırmak olduk
Aktık denize daldık taştık elhamdülillah
Taptık'ın tapısında kul olduk kapısında
Yunus miskin çiğ idi pişti elhamdülillah
S.175
Hak'tan erer türlü nasip canlara
Olmaz imiş Kâbe'ye varmak ile
S.178
MİSKİNLİKTE BULDULAR KİMDE ERLİK VAR İSE
Miskinlikte buldular kimde erlik var ise Merdivenden yettiler yüksekten bakar ise
Gönül yüksekte gezer dem be dem yoldan azar
Taş yüzüne su sızar içinde ne var ise
Ak sakallı pir koca bili[n]mez hali nice
Emek yemesin hacca bir gönül yıkar ise
Sağır işitmez sözü gece sanır gündüzü
Kördür münkirin gözü âlem münevver ise
Gönül çalabın tahtı gönüle Çalab baktı
İki cihan bedbahtı kim gönül yıkar ise
Sen sana ne sanırsan ayrığa da onu san
Dört kitabın manası budur eğer var ise
Bildik gelenler geçmiş konanlar geri göçmüş Aşk şarabından içmiş kim mana duyar ise
Yunus yoldan azarak yüksek yerde durmasun
Sinle sırat görmeye sevdiği didar ise
S.181
Kemdürür yoksulluktan nicelerin varlığı
Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı
S.222
AŞKIN ALDI BENDEN BENİ BANA SENİ GEREK SENİ
Aşkın aldı benden beni bana seni gerek seni
Ben yanarım dünü günü bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni
Aşkın aşıklar öldürür aşk denizine doldurur
Tecelli ile doldurur bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem mecnun olup dağa düşem
Sensin dün ve gün endişem bana seni gerek seni
Sufilere sohbet gerek ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler külüm göğe savuralarToprağım onda çağıra bana seni gerek seni
Yunus'durur benim adım gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum bana seni gerek seni
S.238
MÜSLÜMANLAR ZAMANE YATLI OLDU
Müslümanlar zamane yatlı oldu
Helal yetmez haram kıymetli oldu
Okunan Kur'an'a kulak tutulmaz
Şeytanlar semirdi kuvvetli oldu
Harami ile hamr tuttu cihanı
Fesat işler eden hürmetli oldu
Kime ki Tanrıdan haber verirsen
Kakır başın salar hüccetli oldu
Şakirt üstat ile arbede kılar
Oğul ata ile gâretli oldu
Fakirler miskinlikten çekti elin
Gönüller yıkarak heybetli oldu
Peygamber yerine geçen hocalar
Bu halkın başına zahmetli oldu
Tutulmaz oldu peygamber hadisi
Halayık cümle Hak'tan utlu oldu
Yunus gel aşık isen tövbe eyle
Nasuha tövbe ucu kutlu oldu
S.246
·
388 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.