Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.6
Gönderi
Elinizden bırakamayacağınız bir kitap arıyorsanız ben buldum, siz de buyrunuz.
Karakter İngiltere’nin işgalci varlığına karşı direnmiş, silah taşımış, gizli notlar götürmüş, özgür İrlanda için mücadele etmiş bir militan. Sonra oluyor işte. İngiltere çekip gidiyor. Sonrası bildiğimiz hikaye. Yalnızca baskının renkleri değişiyor, o kadar. Özgürlüğün ilk soluğunu eski yoldaşlarını öldürmeye harcayan bir hükümet.
Bir inanca sırtını dayamaktan daha tehlikeli çok az şey vardır bilen bilir. İnançtan açılan koca bir boşluğa düşmek, kaçıp kurtulma düşüncesi.. İşte bu yüzden ona çok cazip bir fikirmiş gibi geliyor, haritada belli bile olmayan o uzak adadaki meteoroloji görevi..
Ada, dört yanı sularla ve bilinmezliklerle çevrili, yabani bir deniz feneri görevlisinden başka hiçkimsenin olmadığı bir yer. Sessizliğin, yalnızlığın tadını çıkarma, bol bol kitap okuma hayali karanlık basınca evinin etrafını saran etobur deniz canavarlarıyla yerle bir oluyor. Kapana kısılıyor. Gelecek kavramı sadece yarınla sınırlı, yarına çıkabilmek şansa kalmış. Bir sonraki yıl görev tesliminde gelecek gemi dışında bir umut yok.
Daha ilk gece yaşadığı saldırıyı okurken tırnaklarınızı yemeğe başlıyorsunuz. Bir yılı tahayyül bile edemiyorsunuz. Kitap öyle içine çekiyor ki sizi, arada başınızı kaldırıp gemi geliyor mu diye baktığınız oluyor.
Son zamanlarda en keyifle okuduğum fantastik kurgu oldu. Sadece bu yanıyla değil, felsefesi yanıyla da. Hayata, var olmaya, insanın doğadaki işgalciliğine, başkalarıyla ve başta bedenimiz kendimizle kurduğumuz ilişkiye, savaşlara ve koşullarımızın içinden çekip çıkardığımız bahanelere, vatan kavramına ve sahip olmaya dair de çok şey söylüyor. Ama dallandırıp budaklandırmadan, yormadan, çok sade..
Hiç beklemediğiniz ‘son’ sizi ‘nasıl olur, yapma, delirdin mi’ diye kendi kendinize üç beş dakika bağırttıktan sonra, bu ne güzel kitaptı böyle diye sarılasınız geliyor. Sarılın
·
3.190 görüntüleme
Listeye eklendi 🌼
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.