Gönderi

254 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Gargantua
Orta Çağ tarihin en karanlık dönemlerinden hatta en karanlık dönemidir. Yozlaşmış bir kilise otoritesi Orta Çağ'da kanser etkisi yaratmıştır. Aydınlanmanın gelmesiyle bu zihinlere kara veba gibi yayılan otorite sonunda yavaş yavaş etkisini yitirmiştir. Tarih sayfalarında bu aydınlanmada insanlara birer ışık olmak isteyen insanlar var. Bunlardan biri François Rabelais'dır. Yazdığı Gargantua eseriyle bulunduğu dönemde mantığın tersine bir rota da olan skolastik düşünce yapısını, destansı ve komik bir hiciv hikayeyle eleştirmiş. Yazar kaleme aldığı eserlerinde kilise ve kilise öğretilerini o kadar cesur bir şekilde eleştirmiş ki, eserleri defalarca toplanma ve yeniden basılma maceraları yaşamış. Kitap "Gülmektir çünkü insanı insan eden" diye bir cümleyle başlıyor. Ciddi bir işi, yani orta çağın en büyük otoritesini eleştirme işini yaparken böyle bir cümleyle giriş yapmak, eserin mizahi yönüne güzel vurgu yapmış. Rabelais babasının komşusuyla yaşadığı bir olaydan yola çıkarak, içinde devlerin yer aldığı, epik sahnelerin bulunduğu, argo kısımların bolca olduğu ve hiciv sanatının kullanıldığı bir eser kaleme almış. Hikayenin ana kahramanı Gargantua bir dev çocuğu olarak dünyaya geliyor. Babası olan Pantagruel'in hikayesi ise yazarın Pantagruel ismindeki kitabında anlatılmış. Okur dev çocuğun büyümesine tanıklık ediyor, bu tanıklık anlarında ağız dolusu gülünürken aynı zamanda da zihin yolunda yoğun bir düşünce trafiği oluşuyor... Kitabı önermek ile önermemek arasında ise gelip gidiyorum. Bunun sebebi kitabın eleştirmek istediği ile hikaye biçiminin farklı olması. Eleştirilmek istenen konu çok isabetli o çağa göre ama Edebi anlamda hikayenin yapısına baktığımız zaman yer yer zevkli bir okuma olmadığı için kendi adıma böyle bir ikilemde kaldım...
Gargantua
GargantuaFrançois Rabelais · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,195 okunma
·
300 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.