Yalnızca Şiir DeğilWilliam Blake 18.yy en garip ve anlaşılmaz şairlerinden biri olabilir. Yaşadığı dönem tam olarak Hindistanın ilhak edilip sömürgeştirildiği ve eski dünyanın İngilizler tarafından tekrardan keşfedildiği tarihler olduğundan şiirlerinde oryantalizmle karışık bir mistitizm tadı alıyorsunuz tüm bu oluşumun üstüne birde victoryal dönemin liberal özgürlükçüğü eklenince eşine zor rastlanır bir combo oluşuyor.
Alıntı:
Kaplan! Kaplan! yanmakta ışıl ışıl
Karanlığın ormanlarında:
Hangi ölümsüz el ya da hangi ölümsüz göz
Yaratabilirdi senin heybetli simetrini?
Hangi uzak yarlarda ya da hangi uzak göklerde
Kurban edildi gözlerindeki ateş?
Hangi kanatlar erişebilir ona?
Hangi el kavrayabilir ateşi?
Ve hangi güç ve hangi beceri
Bükebilirdi kaslarını yüreğinin?
Ve, yüreğin çarpmaya başladığında,
Hangi dehşetli el ve hangi dehşetli ayaklar?
Neydi çekiç? ya zincir neydi?
Nasıl bir azaphanedeydi beynin?
Neydi örs? ve hangi dehşetli kabza
Ölümcül korkularını kavrayabilir?
Yıldızlar savurunca aşağıya mızraklarını,
Ve sulayınca cenneti gözyaşlarıyla,
Güldü mü O yaptığını görünce?
Kuzu' yu yaratan mı yarattı seni de?
Kaplan! Kaplan! yanmakta ışıl ışıl
Karanlığın ormanlarında,
Hangi ölümsüz el ya da hangi ölümsüz göz
Yaratabilir senin heybetli simetrini?