Gönderi

Bir toplumun fiziksel yok oluşu, dil ölümünün koşullarını oluşturan nedenlerdendir: bir dili konuşan bütün insanlar öldüğü zaman dilleri de yok olur. Toplu yok oluşlar da iki ayrı ulamda değerlendirilebilir. Birinci kategori, toplumun doğal yaşam ortamının tamamen yok edilmesine bağlı yok oluşları kapsar. Deprem, kasırga, sel, volkanik patlama gibi doğal afetler sonucu yok oluşlar, bu kategoriye girer. Diğer kategori, doğal ortam değişmediği halde, bir dizi ekonomik, politik ve iklim koşulları yüzünden oluşan toplu ölüm ve göçleri içerir. Kuraklık, açlık, kıtlık, hastalık, doğal kaynakların yabancılar tarafından sömürülmesi, savaş ve soykırım gibi nedenlerle toplumların yok olması; onların dillerinin yok olmasının da koşullarını oluşturur. Örneğin, 1845-1851 yılları arasında İrlanda’da patates hastalığının neden olduğu kıtlık, milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur. Daha çok İrlandacanın konuşulduğu kırsal kesimde etkisini gösteren bu kıtlık, bu dilin düşüşünü hızlandırmıştır. Diğer taraftan, ilk Avrupalıların Amerika’ya gelmesinden sonraki 200 yıl içinde, yerli nüfusun %90’ından fazlasının onlarla veya beraberinde getirdikleri hayvanlarla gelen hastalıklar yüzünden ölmüştür. İspanyolların geldiği Orta Meksika’da, 1518’de 25 milyon olan nüfus, 1620’de 1,6 milyona düşmüştür. Bazı tahminlere göre, Avrupalılar gelmeden önce Yeni Dünya’nın nüfusu 100 milyon kadardı; 200 yıl içinde bu sayı 1 milyonun altına düşmüştür. Amazon yağmur ormanlarında yaşayan toplulukların yerel doğal kaynaklarının yabancılar tarafından sömürülmesi, bu dillerin yok olmasına neden olmuştur. Dünya savaşı sırasında Pasifik ve Hint Okyanusu adalarındaki bazı topluluklar yıkıma uğramış ve dilleri tehlikeye girmiştir
·
196 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.