Gönderi

·
Not rated
"Genç Bir Şairden Genç Bir Şaire Mektuplar"ı uzun uzun yıllar önce okumuştum. Rilke'nin "Genç Bir Şaire Mektupları"nı da çok uzun sayılmayacak yıllar önce, yüksek lisans tezimin sonuna yaklaştığım sıralarda, kitaplarla tekrar insani bir ilişki kurma hevesi ve heyecanıyla okudum. Rilke'nin bu kitapta, şairin ve şiirin yerine dair gözlemlerini ve düşüncelerini anlattığı pasaj, bana İsmet Özel'in askerde Ataol Behramoğlu'na gönderdiği bir mektuptaki ifadelerini hatırlattı. İkisi de yaşanmış bir olgu üzerinden esasa dair benzer bir şeyden söz ediyorlardı. Biri sandaldaydı, diğeri REO'da... Aşağıya aldığım pasajlar, farklı zamanlarda, farklı coğrafyalarda yaşamış bu iki şairde, aynı duyarlığın izlerini taşıyor. "Bir defa, güzel bir benzetleme ile, şairin, var olan şeyler içinde, hepsine karşı olan ve «anlam»ı, üzerimde hiç unutamadığım bir etki yapmıştı. Bu, büyük bir yelkenlide, Phila adasından barajın büyük parkına doğru giderken olmuştu. Önce akıntıya karşı kürek çekiliyordu. Kürekçiler, güçlerini kullanmak zorunda idiler. Hepsi de karşıma geçmişlerdi. Doğru hatırlıyorsam, on altı kişiydiler. Her bir yana dörder kişi ayrılmıştı, ikişer ikişer de sağ ve sol küreklere asılmışlardı.... ....Artık önde, sandalımızın sağında oturan adamın kim olduğunu daha çok gizleyemeyeceğim. Onun bir şiir söylemek istediğini sezer gibi olmuştum; yanılmış da olabilirdim. O, şiirine birdenbire başladı; düzensizce de aralar verdi; hem herkezinde, yanındakilerin yorulduğu zamanlarda değil, tersine, şiiri onun herkesi, hem de bir kez değil, herkezinde, hepsini çok canlı, evet hem de şakrak oldukları anda yakalardı. Böyle olduğu halde şiir, sırasında çağrılır ve anın havasına uyardı. 'tayfalarımızın iç durumlarının buna ne dereceye kadar uyduklarını bilmiyorum; hepsi ardından gelirdi, o da hiç istifini bozmadan arkaya bakardı. Üzerinde etki yapan bir şey varsa, bu da içinde, açık enginlikle birleşen arı kımıldanıştı. Buna o, kendini, yarı sevinçle, yarı üzüntü ile vermişti. O, durmadan, yelkenimizin ilerlemek isteyişiyle bizlere karşı koyan güç arasında denklemeyi sağlıyordu. - Zaman zaman coşuyor, sonra da gene şiir söylüyordu. Böylece yelkenimiz, karşı koyan gücü yendi. Ama o, bu büyüğü, bu yenilmez gibi görüneni, ne buranın, ne de oranın olan, herkesin kendine benimsediği bir sürü uzun seslere çevirdi. Çevresindekiler durmadan, kendilerini, yakınlarındaki elle tutulur şeylere verip bunları yenerken, ihtiyarın sesi, en uzaklarla aramızda ilgiler kuruyor ve bizi o uzaklara çekiyordu. Nasıl oldu bilmiyorum, birdenbire, ben bu insanda, şairin durumunu kavradım; onun yerini buldum ve zaman içinde yaptığı etkiyi anladım. Ona hiçbir iş verilemezse de, şairliği ondan esirgememek gerekiyordu, burada ona katlanmak gerekiyordu." Rainer Maria Rilke "Gece taarruzundan dönüyorduk. İçinde bulunduğumuz REO hızla alaya doğru ilerliyordu. Yol bitmek bilmiyordu. Yirmi kadar adam, soğuğun ve açlığın etkisiyle büzülmüş uyukluyordu. Herkes vardığı yerde sıcak yemek ve yatak bulamayacağını biliyordu. Umutsuzluk çökmüştü. Gün yorgunlukla geçmişti ve önümüzdeki günün beter olacağı bilinen bir şeydi. Aracın içini boğan zifir asker adamların içinden yayılmıştı. Açtık ve soğuk kemiklerimize işliyordu. Bir an tiz. yanık bir ses yükseldi. Bir uzun hava. Bir saattir ağzını bıçak açmayan adamlardan sesler gelmeye başladı. HELAL OLSUN YAŞA ALLAH RAZI OLSUN Ben içimden kopan şeyi pek iyi bildiğimden herkesin duygularını iyi değerlendirebiliyordum. İçimize bir şey dolmuştu. Gıdalı bir şey. Bir şey eklendi bize. Daha dik duruldu. Yaşamakla bir bağ kuruldu. Ve o sese bir tapınış başladı. Esasen tapınmayla birlikte hayat da başladı. Ben bir şairim ve düz yazıyı iyi kıvıramıyorum. Bunu yazmayı mutlaka diledim. Çünkü ömrüm boyunca sanatın işlevinin ne olduğunun somutlandığını görmemiştim. İlk kez insan yaşamasına maddi olmadığı sanılan bir unsurun böylesine müdahale ettiğini ve onu değiştirdiğini gördüm. Öyle ki biçim ve öz ilişkileri değil, yaşamaya bir yanıt oluşu (sanatın) ilgimi çekti." İsmet Özel
Genç Bir Şaire Mektuplar
Genç Bir Şaire MektuplarRainer Maria Rilke · Nora Yayınları · 2016953 okunma
·
312 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.