Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

314 syf.
10/10 puan verdi
Rus Yayılması ve Türkistanda Etkisi
Rus ulusunun oluşumundan son asra kadar göstermiş olduğu ilerlemeyi göz önüne aldığımızda Rus toplumunun içinde bulunduğu sosyo-psikolojik durumu iyi değerlendiren ve (hangi rejimde olursa olsun) yaptıkları emperyal hareketlerde kendi toplumunu çok iyi tanıyan ve kendi emellerine göre doğru yönlendirme yapan yöneticiler sayesinde ilerleyip varlıklarını sürdürdükleri söylenebilir. Türk Rus ilişkilerinde İlk karşılaşmanın yaşandığı 5. Yüzyıldan itibaren 17.yüzyıla kadar durum Türkler lehine gelişse de Devranın döndüğü 17. Asırda Türk hanlıklarının kendi arasında süren mücadele ve aralarındaki bölünmüşlük Rusların işini kolaylaştırmıştır. Rusların tarih sahnesine çıktığı İlk dönemlerde Türklerin devlet ordu teşkilatından faydalanarak yaptıkları atılım yine Türkler aleyhine olmuştur. Rusların yürüttüğü sistemli ilerleme ile 17.yüzyıldan itibaren işgal edilen ülkelerde yaşayan Türkler üzerinde Rus egemenliğinin sürmesi için planlı uygulanan siyasi askeri ekonomik kültürel sosyolojik psikolojik operasyon netice vermiş ve bu operasyonun sonucu olarak asırlar önce birlik beraberlik içinde davranabilen, gerektiğinde işbirliği yapan Türkistan veya Doğu Türk Eli Türklüğü bölünmüş, boylar ve uruklar Rus yönetimin gayreti ile artık kendini farklı uluslar olarak görüp bu yönde gelişme göstermişlerdir. 100 yıl önce Rus emperyalizmine karşı sınırlı da olsa (Basmacılar) kendi arasında birlik olup birbirine yardım edecek kadar bir millet olma bilinci varken özellikle Sovyet işgalinin sürdüğü 70 yılda Rus planlarının büyük ölçüde başarılı olduğu görülüyor ki hala kendini ayrı millet olarak gören Türk boyları mevcuttur. Fakat Sovyetlerin dağılıp bu boy ve urukların bağımsız cumhuriyetler haline geldiği günden bu yana süren durumu göz önüne alırsak Türk dünyasının birleşmesi ve Sovyet döneminde yürütülen bu operasyonun neticelerinin ortadan kalkıp orta Asya veya Türkistan Türkleri için yeniden tek millet bilincinin oluşması için içinde bulunduğumuz çağda yürütülen girişimler yeterli mi ayrıca değerlendirilmesi gereklidir. Üzerinde düşünmek ve Hangi alanlarda neler yapmak gerektiği netleştirilmelidir. İşte bu noktada ise yıllar önce yazılan bu kitap konuya dair bir görüş geliştirmek için bizlere fikir verecektir. Kitapta bahsedilen hususların bazılarında öngörülen düşüncelerin bugün yürütülen faaliyetleri ve yaşanan gelişmeleri dikkate alırsak hayata geçtiği görülecektir. Bu nedenle gelecekte Türkistan Türklüğünün tek millet bilincine yeniden kavuşması hatta Türkiye Türklüğünü de kapsayacak şekilde genişlemesine dair ümidimiz artmaktadır. Hem konu başlıkları hem sade ve anlaşılır bir şekilde kaleme alınan bu güzide eserin, Türk dünyasının istikbali hakkında tahminde bulunmak ve bu gün ki durumunu kavrayabilme yolunda oldukça faydalı olduğunu söyleyebilirim.
Tarihten Günümüze Rus Yayılmacılığı ve Yeni Kurulan Cumhuriyetler
Tarihten Günümüze Rus Yayılmacılığı ve Yeni Kurulan CumhuriyetlerAbdullah Demir · Ötüken Neşriyat - Tarih Dizisi · 20062 okunma
·
177 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.