Gönderi

Dikkat bu uzun bir yazı, okumayınız!
2022 KPSS sınavında soruların bir kısmının Yediiklim Yayınevi’nin bir deneme sınavında yer aldığı iddia edildi. “Ben de kim ulan* bu ÖSYM?” deyip araştırmaya başladım. ÖSYM nedir? ÖSYM, namı diğer Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi… Milyonlarca öğrencinin bedduasını aldığı kendi içinde özel bütçeli devlet kurumu. İlk olarak 1974 yılında kurulduğu yazmakta. İlk kurulduğu yıllarda adı ÜSYM (Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi) imiş. Daha sonra ÜSYM, 1981 yılında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 10. ve 45. maddeleriyle Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) adı ile Yükseköğretim Kurulunun bir alt kuruluşu hâline dönüştürülmüş. En son da Ölçme Seçme ve Yerleştirme adını almış. Peki ÖSYM neden var? ÖSYM neden kuruldu? ÖSYM’nin hakkında bölümünde yazan yazıya göre üniversitelere olan talebin artmasıyla yaşanan karmaşıklıktan dolayı kurulmuştur. Eskiden öğrenciler üniversitelere sınavsız girebiliyormuş. Talep gün geçtikçe artınca, sonraları üniversiteler kendileri sınav yapma kararı almışlar. Ancak bu sefer de öğrenciler okumak istedikleri üniversitelerin sınavına girmek için yolculuk yapmak ve o şehirde belirli müddet yaşamak zorunda kaldıkları için aileler ve öğrenciler tarafından işkence hâline gelmiş. Nüfusun artması ve lise mezunu öğrencilerin de üniversite talebine yetişemeyen üniversiteler toplanmış ve ÖSYM’yi kurmaya karar vermiş. Bu sayede öğrenciler kendi şehirlerinde sınavlara girip istedikleri bölüme yerleştirilebilecekmiş. Lakin o dönemde ayyuka çıkan sağ sol kavgaları yüzünden üniversiteler birer örgütlenme yeri hâline gelmiş ve 70’li yıllarda verilen “özgürlükler” 80’li yılların başlarında birer birer alınmış. Tee ilkokuldayken öğretmenimiz bize okulda siyaset konuşmak yasak demişti. Neden diye sorgulamadım. Siyaset konuşamadığımız için yasaklanmış meğer. ÖSYM’yi kim kurdu? ÖSYM’yi öğrencileri habire sınavla seçmeye çalışan üniversiteler kurulu kurdu. Daha sonra üniversitelerin örgütlü hareket etmesi için Yükseköğretim Kurulu kurulmuştur. Aslında mesele üniversitelerin kendilerine buyruk hareket etmesini önlemektir. Çünkü 70’li yıllarda yaşanan olaylardan sonra anlaşılmıştır ki bu ülkedeki bireylere hak vermek başa beladır. ÖSYM ne zamandan beri sınav yapıyor? ÖSYM kendini bildi bileli sınav yapıyor. Çünkü onun görevi sınav yapmak, sınava girenleri değerlendirmek ve yerleştirmek. Ancak sınavı yaparken yaşadığı kazalar var. Sonuçta bu kurumu insanlar yönetiyor ve insan hatalarla yaşar. Bu hataları en aza indirmek için çeşitli yönetmelikler ve kanunları içeren mevzuat yazılmıştır. Hepsine şu (Mevzuat (osym.gov.tr)) siteden erişebilirsiniz. ÖSYM’nin repertuvarında kaç sınav var? Kendi sitesinde yaklaşık* 50 tane sınav yaptığı yazmakta. Yazıyla elli sınav… ÖSYM soruları nasıl hazırlıyor ve çalınma ihtimali var mı? ÖSYM’nin mevzuatında her şey yer alıyor. Ben burada gündeme ait soru işaretlerini gidermek için “Soruların Hazırlanması, Soru Havuzunun Oluşturulması ve Soruların Güvenliğinin Sağlanmasına İlişkin Yönetmelik”i açıklayacağım. Bu yönetmeliğe şuradan (Mevzuat Bilgi Sistemi) erişebilirsiniz. Kısaca anlatmak gerekirse, soruları yazanlar, bilimsel açıdan ve dil anlaşılabilirliği açısından denetleyen birtakım insanlar var. Bu insanların havuzu oluşturuluyor. Ayrıca seçilen bu insanlar soruların güvenliği ön planda tutularak oluşturuluyor. Madde 4’te şöyle deniyor: “Soru yazarı ve bilimsel denetmen olarak görevlendirileceklerde; yurt içi ve yurt dışı bilimsel yayınları veya tezlerinin olup olmadığı, ÖSYM’nin uyguladığı sınavlara yönelik herhangi bir dershane, etüt merkezi, yayınevi ile bir ilişkisinin bulunup bulunmadığı gibi kriterler göz önünde bulundurulur.” Daha sonra bu insanlar soru hazırlamaya başlıyorlar. Herhalde seçilenler evlerine gitmiyor, başka insanlarla konuşmuyor olsa gerek(!) ki soruların güvenirliği konusunda hiçbir şüphemiz yok şu ana kadar. Hazırlanan sorular ÖSYM’nin belirlediği esaslara uyacak şekilde olmak zorunda. Bu kurallara uymayan sorular âtıl soru havuzuna atılıyormuş. Sağlam olan sorular seçilip dil uzmanlarına ve bilimsel denetmenlere gösteriliyormuş. Ayrıca seçilen sorular için soru sahibine ücret ödendiği de yazılmış. Daha sonra bu sorular Madde 8’in 2. ve 3. alt bendinde belirtildiği gibi: “Sorular; fiziki bakımdan güvenliği sağlanmış, internet bağlantısı olmayan, dış dünya ile bağlantısı kontrollü ve gerekli güvenlik önlemleri alınmış bir ortamdaki soru havuzunda saklanır.” “Alan uzmanları veya Başkanlıkça yazılı olarak görevlendirilenler haricinde, soru havuzunun bulunduğu ortama kimse erişemez.” Çok güzel, demek ki soru havuzuna erişim sadece az önce bahsedilen şahıslar için geçerli. Madde 9’un a bendinde deniyor ki: “Soru havuzundan soruların seçilmesi ve sisteme erişim sadece Başkan tarafından görevlendirilen ve sisteme girişine onay verilen ÖSYM personeli tarafından, kriptolu cihazlarla sağlanır.” C bendinde ise: “Temel soru kitapçığı, gerekli güvenlik önlemleri altında, Başkanlık tarafından görevlendirilen kişilerce soru havuzundan sınavın özelliğine göre seçilen soruların birleştirilmesiyle oluşturulur.” Bu madde bana hiçbir şey anlatmıyor. Size anlatıyorsa lütfen yorumunuzu yazın. Gerekli güvenlik önlemi ne demek? Başkanlık tarafından görevlendirilen kişilerce ne anlama geliyor? Madde 5’in f bendinde deniyor ki: “Soru yazarları tarafından hazırlanan her soruya, soru yazarının T.C. kimlik numarası ile sorunun, alanı, yazara göre zorluk derecesi, seviyesi, konusu, alt konusu ve benzeri özellikleri kapsayan etiketleme işlemi yapılır.” Demek ki sorular sınava yönelik değil konuya yönelik hazırlanıyor. Yani YKS, KPSS, ALES gibi etiketler bulunmamakta. Seviye derken acaba KPSS seviyesi veya YKS seviyesi mi? Bu soruya pek cevap bulamadım. Soruların basımına gelecek olursak Madde 9’un ç bendinde şöyle açıklanıyor: “Basılı ortamda yapılan sınavlarda soru kitapçıkları kapalı dönemde basılır. Kapalı dönem ortamına; Başkan, görevlendirdiği Başkan Yardımcısı ve kapalı dönemde görevlendirilen personel haricinde kimse giremez. Başkan ve Başkan Yardımcıları haricinde, her ne sebeple olursa olsun bu bölümde olanlar bölümlerini terk edemezler.” Yani gördüğünüz gibi yönetmeliğe göre soruların çalınma ihtimali çok zor. Daha da zorlaştırmak için soruların hazırlanmasında görev alan ÖSYM çalışanlarına taahhütname imzalatılıyor. Taahhütnamenin içeriğine Madde 12’de şöyle yer verilmiş: “Taahhütname MADDE 12 – (1) Soruların gizlilik ve güvenliğini sağlamak üzere, soru hazırlama ve ön/nihai bilimsel denetim aşamalarında görevlendirilen soru yazarları bilimsel denetmenler, dil denetmenleri ve ilgili Daire Başkanlıklarında görev yapan kadrolu, sözleşmeli geçici görevli personele taahhütname imzalatılır. (2) Bu taahhütnamede görevlendirilenlerin; a) 6114 sayılı Kanun’u ve ilgili idari düzenlemeleri, bu düzenlemelerin soru yazarına ve/veya bilimsel denetmene yüklediği tüm yükümlülükleri anlayıp kabul ettiğini, b) ÖSYM’deki çalışmaların içeriğini kapsayan benzer çalışmaların sürdürüldüğü dershane, etüt merkezi, sınavlara yönelik test hazırlama kitabı çıkaran basımevi ve benzeri bir kurumda hiçbir görevinin olmadığını ve ÖSYM ile ilişiğini kestiği tarihten itibaren bir yıl içinde hiçbir görev almayacağını, c) Hazırladığı ve/veya denetlediği sorularla ilgili olarak kısmen de olsa üçüncü kişilere hiçbir şekilde bilgi vermeyeceğini, soruların niteliğine dair bir açıklamada bulunmayacağını, ç) Sınavların güvenliği ve güvenirliği hususunda zafiyet oluşturacak beyan ya da fiillerde bulunmayacağını; soruları özel işleri de dâhil olmak üzere başka hiçbir yerde kullanmayacağını, konu ile ilgili olsun olmasın başka özel ve tüzel kurum, kuruluş, kişi ve temsilci yetkilisine elden, postayla, elektronik olarak veya hiçbir şekilde vermeyeceğini, d) 6114 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi kapsamında kamu görevlisi olduğunu, bu madde kapsamındaki hukuki ve cezai mesuliyetinin bulunduğunu, e) Hazırladığı ve/veya denetlediği soruların tamamında, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundan kaynaklanan tüm haklarını; hususiyetini bozmamak kaydıyla soruları değiştirme ve devir hakkı da dâhil olmak üzere ücreti karşılığında ÖSYM’ye devrettiğini, f) ÖSYM’nin teşkilat yapısı ve görevleri gereği; soruları belli bir süre sınırlamasına bağlı kalmaksızın uygun gördüğü zaman, yer ve şekilde kullanabileceğini, bedelli veya bedelsiz kullandırabileceğini veya soru havuzuna dâhil edebileceğini, Başkanlığın kullanılmayan soruların yazarına bilgi vermeksizin soruları imha edebileceğini ve hiçbir hak iddia etmeyeceğini, g) ÖSYM’nin hazırladığı herhangi bir sınava birinci derece kan ve kayın hısımlarının girmesi hâlinde bunu ilgili birime en geç ilgili sınavın başvuru süresinin bitimine kadar bildireceğini, ğ) Taahhüdüne aykırı davranışı hâlinde doğabilecek her türlü hukuki ve cezai yaptırımı kabul ettiğini belirleyen esaslar yer alır. ÖSYM gerekli gördüğünde bu esasları hukuki, idari, teknolojik ve bilimsel gelişmelere bağlı olarak değiştirebilir. (3) Soru hazırlama ve denetleme faaliyetinin ÖSYM’de veya Başkanlıkça belirlenen binalarda yapılması durumunda soru yazarları ve denetmenler ÖSYM tarafından belirlenen binalara giriş ve çıkış koşullarına uymak zorundadır.” Bunca şeye rağmen nasıl oluyor da KPSS 2022 skandalı gibi skandallar ortaya çıkıyor? Bu sorunun cevabı çok basit. Kanunlar uygulanmıyor. Ne de güzel yazmışlar. Ama uygulanmadığı sürece ne işe yarar ki? Burada daha önce iptal edilen sınavlardan bazıları yazılmış (KPSS: Türkiye'de daha önce hangi sınavlar iptal edilmişti? - BBC News Türkçe) Daha önce birtakım terör örgütlerinin sınavları nasıl kendi lehine kullanıp kamu kurumlarına yerleştiğini gördük, şahit olduk . Fark ettiyseniz yazımda hiçbir şekilde şahıslardan bahsetmedim. Çünkü şahıslarla ilgisi yok bu yaşananların. Tamamıyla yapıyla ilgili sorunlarımız var. Yapıyı düzeltmediğimiz sürece nafile. Cumhurbaşkanı tarafından atanan ÖSYM başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy’un da kapattığı Twitter hesabında birtakım tarikat ve cemaat yapısının içinde olduğuna dair iddialar bulunmakta. Tarih her zaman tekerrür mü eder? Yoksa içimizdeki o çok sevdiğimiz “adalet” duygusunu yerine getiremediğimiz için mi oluyor bu tekerrür… Aynı şeyleri yapıp neden farklı sonuçlar bekliyoruz? Futboldaki gibi. Yabancı oyuncu transfer ediyorlar, uçar kaçar diyorlar. Her maç sonu hakemi şikâyet ediyorlar. Oynayamıyorlar, oynayamadıkları oyun için hakemleri kurban ediyorlar. Tıpkı bizim adaleti kurban ettiğimiz gibi.
Dilan

Dilan

@dilannzk
·
1y
“Emeğiniz emanetimizdir” yerseniz tabii..
Bugün Yediiklim yayınevine ait , soruları tutturduk tarzı paylaşımlara denk geldim. Başta her sene olduğu gibi reklam kokan hareket deyip geçtim. Lakin Yayınevine ait denemedeki soruların yanlış şıklarına kadar her şeyiyle KPSS’deki soruların birebir aynısı olduğu ortaya çıktı. Tabii hocalar, Yediiklim ısrarla tutturduk diyor, daha ziyade ÖSYM tutturmuş(!). Büyük bir aymazlıkla, noktasından virgülüne kadar, şıklarıyla beraber aynı sorular sorulmuş. Ne olacak şimdi bu insanların emeği? Kim verecek bunun hesabını? Yoksa yine tüm yüzsüzlükleriyle, “zaten bu halk görmezden gelmeye alıştı, emeğinin çalınmasına, hakkının yenmesine alıştı, 3 gün konuşur susarlar” mı denilecek? Ya da bu insanlar susacak mı yine?
·1 quotes·
522 views
Süleyman Sina Çelik okurunun profil resmi
Kapalı dönem: Sınavlarda her türlü iletişimden izole edilmiş bir ortamda, gerektiğinde soruların hazırlanması ve denetlenmesi, sınav evrakının basımı, paketlenmesi ve nakil araçlarına yüklenmesi gibi süreçleri kapsayan, yirmi dört saat esasına göre yürütülen çalışmayı ifade eder. osym.gov.tr/TR,8791/mevzuat... mevzuat.gov.tr/mevzuat?Mevzuat... pa.edu.tr/Upload/editor/f...(1).pdf bbc.com/turkce/articles... a) Ölçme ve Değerlendirme Daire Başkanlığının görevi: Başkanlık tarafından yapılan sınavlarda sorulacak soruları hazırlamak veya hazırlatmak, denetlemek ve güvenli bir şekilde şifreleyerek saklamak, soru havuzu oluşturmak ve güvenliğini sağlamak, soruların geçerlik ve güvenirlik düzeylerini artırmak; Başkan tarafından verilen diğer görevleri yapmak (osym.gov.tr/TR,8790/teskila...)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.