Gönderi

Siyasal korku, onunla bütün eşin dostun, insanoğlunun ilişkisini kesmişti. Yurdunun insanlarını daha üstün bir insanlık düzeyine çıkarmayı düşünmek, sonra, ceza olarak bu vahşi kayalıklar! İdealist bir felsefe öğretmeni olarak vaktiyle insanlar arasında geçirdiği günler, buradaki yalçın kayalıklardan daha anlamsız, daha çoraktı. Felsefeyle geri bir ülkenin sorunlarını çözümlemek isteyişine şimdi gülüyordu. Bu ıssız kayalıklara benzeyen okumamış insan yığınları, felsefenin yumuşak formülleriyle nasıl uyandırılabilir, ileriye doğru yürütülebilirdi? İktidar sahipleri, ellerindeki demirle vura vura onu bu kayalıklara sürmüş, felsefesiyle burada başbaşa bırakmışlardı.
Sayfa 22 - Tekin Yayınevi, Şubat 2007
·
349 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.