Acının Ölçüsü Yoktur - Garib Çoban
Acının Ölçüsü Yoktur - Garib Çoban
Gaflet gömleğini giymiş insan kendi içine kapanık bir ifadeyle konuşur aynaya baktığında.
Kendini anlatamaz, ama biz buna karşın bir Fatiha’yla onu anlayabiliriz.
Kim kime yabancılığına karşın, onunla benzeşiriz.
Ne de sevgisiz insan için çöküş de yaşamın bir evresidir.
Artık insandan gelecek yıkımları arkamızda bıraktık, gelgelelim dirilişe.
Kendi gurbetlerine sevgiyi hapsedenler için bir ölü doğumdan başka bir şey olmadı hayat.
Bana eski günler lâzım, bir de şimdiki aklım.
Sevgiye eylemde bulunmaya zorladığımızdan putperest insanın dünyasını sınırlandırırız.
Karşılıksız severseniz dua tadında, suçlu konumuna düşersiniz.
Bunun için engin gönüle ait bir resmi gereksiniriz, ama bu resme hiç benzemeyeceğimiz kesindir.
Kimi zaman sevgiyle beslediğiniz resim dönüp gönlümüze saldırır.
Biz muhabbet ehliyle belki de insanın ötesinde yaşadığımız için bizi sevecekler hiçbir yere yok.
Bana eski günler lâzım, bir de şimdiki aklım.
Şairin şiiri kendini anlatamaz, fakat sonsuz bir yankılar dizisi boyunca muhabbetten ses verir.
Gökteki bulutların içindeki sudaki daireleri izleyen rüzgar gibidir.
Sevgisiz putlarıyla yaşayan insanda insana sanki gönülden dokunulamazmış izlenimi uyandırabilir.
Belki sonunda içinde kendi yabancılığımızla yüzyüze geleceğimiz bir kabir arıyoruz.
Putlarına yabancılığına saygı gösterdiğimiz takdirde, insandaki sevginin kapılarını açabiliriz.
Bana eski günler lâzım, bir de şimdiki aklım.
Hayatımın kitabından bir yaprak koparmayacağım.
Döndüğüm sayfalar öğrendiğim derslerdir.
Aynı yas için, bin insan, bin farklı acı.
Herkesin bir hassasiyeti vardır.
Ruhumun seni nasıl çağırdığını bilseydin.
Şems vakti dinlenme yok, kalbin doyması yok.
Bana eski günler lâzım, bir de şimdiki aklım.
Gönül divanında aklın, ruhun, tenim için rahatlama yok.
Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer?..
Seni gördüğümde, cemre dünyaya değil, kalbime düştü.
Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın.
Ve biz yaşamayı planlarken, işte o zaman ölürsün.
Burası dünya gariblerin ve sevgilinin dualarından b/aşka doğru yer yok teheccüt vakti.
Bana eski günler lâzım, bir de şimdiki aklım.
Felek beni adım adım yorar gider.
Gönlüme huzur yok, tüm benliğim sana odaklı.
Birlikte yaşlandıkça, yaşla birlikte değişmeye devam ettikçe.
Asla değişmeyecek bir şey var.
Sana her zaman aşık olmaya devam edeceğim.
Ve içindeki her şey beni kendine çekiyor ve sana bağlıyor.
Bana eski günler lâzım, bir de şimdiki aklım.
Herkesin bir dayanıklılığı vardır.
Çaresiz acılar vardır, kabul edin. Sevgiye gönüllü olarak zaman ayırın.
Kırılmış bile olsak, parlamaya devam etmeliyiz.
Hala dünyanın tüm ağırlığını benimle paylaştığını hissetmek için seni şimdi daha çok sevmem gerekiyor.
Ancak birbirimizi nasıl seveceğimizi bildiğimizde işbirliği, ilişkinin akıllıca işleyişi, her sorunda uyum olabilir.
Bana eski günler lâzım, bir de şimdiki aklım.
Korkularımla korkmazsan, bir gün bana seninkini söyleyeceksin.
Onları kaldırmanın bir yolunu bulacağız.
İki gönül gibi tüm acılara karşı savaşabilirsin.
Sahip olmak istediğim ruha sahipsin.
Vakit geldi dostum vakit geldi.
Gönlün sevgiyle barış için kalbe yalvarır.
Günler birbirini kovalıyor.
Ve her saat uzaklaşıyor, varoluşun bir parçası.
Bana eski günler lâzım, bir de şimdiki aklım.
(Y.ed - Gam - Gah Albümü)
Engin Demirci Şiirleri© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kayıt Tarihi : 8.8.2022 23:52:00
antoloji.com/acinin-olcusu-y... ··167 görüntüleme