Bu incelemede ufak spoilerler vardır. Son zamanlarda popüler kitapları alır ve okur olduğumu fark ettim ve belli ki sosyal medyanın gazına gelip kitap almak bana iyi gelmiyor. Sosyal medyanın etkisiyle aldığım ve beni hayal kırıklığına uğratmayan tek kitap Fable'ydi. En büyük hayal kırıklığım ise İspanyol Aşk Aldatmacası oldu. Yani nerden başlasam ki. Bir kere kitap için nefretten doğan aşk deniyor ki ben ortada sadece tek taraflı bir nefret gördüm. O da Lina'nındı. Nerdeyse kitap boyunca 'birbirimizden nefret ediyoruz biz" deyip durdu ki buda bir yerden sonra sürekli kendini tekrara düşünce illallah ettirdi ve çok sıktı. Bir diğer sürekli kendini tekrar ise ki bu da bir yerden sonra kabak tadı vermeye başladı, o da Lina'nın sürekli kendini Aaron'dan etkilenmediğine aralarındakilerin bir yalandan ibaret olduğuna dair ikna çabalarıydı. Kitabın son yüz sayfasına kadar sürekli Aaron'na bir kalıp buldu durdu. Kendini tekrarlar demişken tamam anladık Aaron mavi gözlü evet. Okyanus mavisi vs. Yani bakışları her buluştuğunda ya da adama baktığında bunun belirtilmesi çok sıktı. Mavi gözlerle ilgili betimlemeleri çıkarsak kitaptan, kitap bir yüz sayfa azalırdı herhalde. Ayrıca bu sürekli dokununca irkilme elektrik çarpma mevzusu da defalarca kendini tekrar eden kalıp ifadelerdi. Tamam yazarın ilk kitabı ama bu kadar kendini tekrara düşmesi de herhalde bir yazardan beklenmemesi gereken bir şeydir. En büyük hayal kırıklığı da benim açımdan; açıkçası sürekli bir taciz hikayesi okur gibi hissettim. Lina'nın Aaron'a her seferinde bakışları ve adamı gözleriyle yemesini okumak hoş değildi. Eğer bu kitap erkek bakış açısı ile yazıldaydı ve erkek karakter sürekli kadın karakterin kalçalarını göğüslerini kesseydi ve aklından Lina'nın Aaron hakında geçirdiklerini geçirseydi ve bunu tüm kitap boyunca yapsaydı emin olun kadın onuycular olarak çok rahatsız olurduk ve bu kitabın aslında romantik olmadığına emin olurduk. Sorunlar bitmiyor... Kitap gereksiz uzatılmıştı. İspanya'ya düğüne gitmeleri ile ilgili bir kitap okumayı beklerken İspanya'ya gitmeleri için 200 sayfa bekledik. Karakterleri o saçma sapan açık arttırma bölümünde değil de İspanya'da ki sahnelerle yakınlaştırabilirdi mesela. Ki şimdi düşünce o sahne çok gereksiz gelmeye başladı. Sırf kitabı uzatmak için eklenmiş gibiydi. Ayrıca ben İspanyol kültürüne dair daha fazla şey okumak isterdim ama aslında kitabın nerdeyse yarısı ABD'de geçince bu kadar olmuş herhalde. Bir de merak ettiğim bir diğer şey gerçekten İspanyollar çocuklarının ilişkilerine bu kadar meraklı bu kadar geniş bir kültür mü? Yani kızın ailesinin hayattaki tek amacı kızlarını bir adamın kucağında görmek mi? Kitabın sonlarına doğru çok sıkılarak okudum. Bir de çok takıldığım bir şey; kız 6 yıldır Amerika'da yaşıyor ama NCAA'in ne olduğunu bilmiyor. Ama pes artık. Hiç mi duymadın daha önce. Neden bilmiyorum ama özellikle bu detaya çok takıldım. Romantik komedi okumak istemiştim ama benim için yanlış bir başlangıç oldu. Klişe olmasını bekliyordum ama romantik komedi olmamasını beklemiyordum. Evet bu kitap iki karakterin tutkularıydı özellikle Lina'nın ama ben karakterler arasında özellikle Lina tarafından çok az bir duygusal yakınlaşma gördüm. Aaron'nun hayvanlar ilgili şirin detayını bile Lina sevimlilikten uzaklaştırabiliyordu. Sanki Aaron vücuttan ibatermiş gibi sürekli fiziğinden etkilenmesi ve bundan bahsetmesi Aaron gibi çok sevimli ve hoş bir erkek karakterin özelliklerinin çok geri planda kalmasına sebep olmuştu. Zaten ciddi anlamda geçirdikleri Lina'nın Aaron'nu ciddiye aldığı süre zarfı bu kadar kısıtlıyken daha duygulara dayalı bir şey okuyamazdık. Klasik çıtı pıtı kadın ile uzun sporcu erkek kadınların evrimsel iç güdülerine hitap ediyor olsa gerek ki bu kitaplar bu kadar seviliyor. Lina gibi kindar gereksiz yere inatçı ve öfkeli kadın karakterlerin güçlü kadın imajı altında yansıtılması doğru gelmiyor bana. Bunlar bir kadını güçlü yapan özellikler değiller. Tabiki kendini ezdirmemesi güzeldi ama Lina'nın güçlü olmasının sebepleri bu özellikler değildi. Son olarak geçirdikleri zaman bu kadar az olunca aralarındaki aşkta tutkudan ibaret kalmıştı ve dolayısıyla birbirlerine olan aşklarını en azından Lina tarafından ben çok temelsiz buldum. Ben okurken hayal kırıklığına uğradım. Beğenenlerin neden beğendiğini de anlıyorum ama benim için aynı sayfaları defalarca okuyormuş gibi hisettiren bir kitap oldu. Uzun bir inceleme yazısı oldu ama bazı şeyleri özellikle belirtmeliymişim gibi hissettim. Sonuna kadar okuyan herkese teşekkürler.

İspanyol Aşk AldatmacasıElena Armas · Yabancı Yayınları · 20222,163 okunma

·

145 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Dantalian