"ᴀɴʏᴛʜɪɴɢ ᴀɴᴅ ᴇᴠᴇʀʏᴛʜɪɴɢ ᴡɪʟʟ ʙᴇ ꜰᴏʀɢɪᴠᴇɴ ɪꜰ ʏᴏᴜ ʜᴀᴠᴇ ᴛʜᴇ ʀɪɢʜᴛ ꜰᴀᴄᴇ. ɪᴛ'ꜱ ᴛʜᴇ ᴛʀᴜᴛʜ. ʜᴜᴍᴀɴꜱ ᴀʀᴇ ꜱʜᴀʟʟᴏᴡ -ᴀʟʟ ᴏꜰ ᴜꜱ." "The Risk" Türkiye'de çevrilmeyen -Derya Sevim Martı'da editörken çevirirse şaşırmam- "Mindf*ck" serisinin ilk kitabı. Şahsen ben bu kitabın varlığını yeni öğrendim, genelde orijinalinden okuduklarım yurt dışında çok gördüğüm ve merak ettiklerimdenken bu kitabı bu uygulamadaki yorumlara bakarak okumaya başladım. Genel olarak kitabın kapağının kötülüğü ve içininse iyiliği konuşuluyordu ben de bir şans vereyim dedim. Gelelim incelememe. "The Risk" seri katil bir kadınla FBI ajanı bir adamın ilişkisi üzerine kurulu bir kitaptı. Genelde düşmandan aşk veya iki tarafın birbirinin gerçek yüzünü bilmediği hikayeler hoşuma gidiyor ama bu tarz kitaplar pek değil. Yine de şu an çok içimden gelerek okumaya başladığımdan tarafsız bir şekilde yorum yapabileceğimi düşünüyorum. Yazarın dili oldukça basitti, İngilizcesinden okuması sizi korkutmasın, ayrıca sayfa sayısını göremiyordum okurken ama çabuk bitirdiğim için çok kalın da olmadığını düşünüyorum. Yani okuması gayet kolaydı. Zaten oldukça akıcıydı da. Ama olaylar beklediğimden daha az heyecanlandırdı beni. Bana kalırsa aksiyon dozu oldukça azdı. Seri katil ve ajan denilince daha vurdulu kırdılı sahneler, cinayetler ve ortaya çıkması daha olası şeyler beklemiştim ama öyle olmadı. Yine de serinin devamı için daha heyecanlıyım sanırım bu konularda. Kitabın kapağıyla ilgili ben de bir şeyler söyleyecek olursam konusunu bilmeden baktığımda "Grinin Elli Tonu" gibi bir şey bekledim diyebilirim. Ama öyle değil tabii ki. Evet +18 ve biraz erotiğe de giriyor diyebilirim belki ama bazı fantastik serilerde ve gençlik kitaplarında daha da fazla girildiğini görmüşlüğüm var. O yüzden bu kapağın işin cinayet-polisiye boyutunu sönümleyip okuyucuları farklı yerlerden yakalamak için yapıldığını düşünüyorum ama kitap elimde olmadığı halde sadece bu uygulamada sayfamda kadın popolu kitap görmek bile beni utandırıyor diyebilirim. Kısaca konusundan da bahsedecek olursam kitap Ajan Logan ve katilimiz Lana'nın tanışmasıyla başlıyor ki ben bu kadar çabuk beklemiyordum. Aynı zamanda kitapta iki karakterden de anlatım var -ben bunu seviyorum ve bu kitapta da iyi olmuş- ve her bölüm başında da Einstein'dan alıntılar var:D Lana ve Logan bir iki bölüm sonra birlikte takılmaya başlıyor ve bir iki bölüm de onun üstüne geçtikten sonra bir bakıyoruz birbirlerine yapışmışlar ve bölüm yatakta bitmiş. Bana kalırsa aralarındaki şeyin aşk olduğunu hissedebilmemiz için şehvet ve hoşlantı düzeyini biraz aşağı çekip bu yerlere daha geç gelinmeliydi. Ama eğer hızlı gelişen olaylar okumayı seviyorsanız size uygun olur. Neyse baştan bilmediğimiz ama hepimizin tahmin edebileceği sebeplerden ötürü Lana bir grup erkeğe kafayı takmış ve her ay birini işkence ederek öldürüyor. Cinayetleri Jake adlı bir arkadaşıyla ve titizlikle işliyor. FBI'ın katil üzerine tahminleriyse Lana'dan oldukça uzak. Logan da hem Lana'nın hem de aynı anda kadınları öldüren bir seri katilin peşinde. Ve kitap acayip bir şey olmadan, çok da şaşırtmadan bitiyor benim için bu şekilde. Yalnızca uzun bir seri olduğundan yazar ne yapmış devamında merak ediyorum. Yeni basılan "Ateşpare" kitabına benzettim ben biraz +18, katil kadın ve bazı diğer yönleriyle. Genel olarak hızlı gelişen kurguları, cinselliğin bulunduğu yetişkin kitaplarını, cinayet-polisiye türünü seviyorsanız, İngilizce olarak da rahatlıkla okunabilecek ve kendini okutan ama beklentilerinizi oldukça düşük tutmanızı tavsiye edeceğim bir kitap oldu...

The RiskS. T. Abby · 2016123 okunma

·

267 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sude Özer