Şöyle birkaç gün ara verdiğimde masamda duranlara
Bakmak için sarp mı sarp, açlıkla sarılı meydanlara,
Solmuş bir çiçek gibi bükük tüm o sokaklara,
Diyorum ki,
Yalandan ibaret bence, milli tarih denen nane.
Yerin dibine batan tüm o tanrılar,
Sağır ve ahmak eğitimli baylar,
Depremlerin tarumar ettiği tapınaklar,
Bu eğilmiş kuleleriyle binalar,
Dörtyol ağzına heykeli dikilmiş tüm o büyük insanlar:
Görünce bunları, her an her saniye,
Hep aynı, hiç değişmezcesine,
Yalandan ibaret o nane, diyorum işte,
Ekmeğimde gözü olan tüm o adamların tarihi gerçekte.
Her gördüğümde o genç kızları sokakta, sapakta, pazarda,
Vatanımda ve yabancı topraklarda,
Ökaliptüs ağacı gibi çırılçıplak ortada,
Gördüğümde sayısız cengaveri beklerken sinmişçe, suskunca,
Döktüklerini görerek kalki ağacının yaprakları gibi, ezgisini ruhlarının,
Elleri aşağıya doğru asılı durmada,
Sahte gibi geliyor bana damarlardaki kan.
Duydum ki genişletmiş topraklarını falanca han,
Everest’e çıkmış Tenzing ve barış tohumları atmış toprağa, Buda,
Duydum ki hayran bırakmış dünyayı Arniko’nun sanatı;
Duydum ama inanır mıyım? O başka.
Şöyle birkaç gün ara verdiğimde masamda duranlara
Bakmak için sarp mı sarp, açlıkla sarılı meydanlara,
Solmuş bir çiçek gibi bükük tüm o sokaklara,
Anlıyorum, tam da bu işte, tarihin hikmeti.
Yalandan ibaret bence, milli tarih denen nane.
Bhupi Sherchan, 1960
Çeviren: Ulaş Başar Gezgin
Hutt, Michael James. Himalayan Voices: An Introduction to Modern
Nepali Literature. Berkeley: University of California Press, c1991 1991.