mevcut iktidarın kendisi gibi düşünmeyen, kendi dini yorumlayış tarzına katılmayan, aynı siyasal söylemlerde bulunmayanları çeşitli yaftalamalarla aforoz ettiğini sıkça söylüyoruz ve yineliyoruz. Bu ne kadar ilkel bir demokrasi anlayışını yansıtıyor hepimiz biliyoruz.
Peki ya kendisini solcu olarak/hümanist olarak tanımlayan cenah çok mu farklı, ileri, gelişmiş ve hakkaniyetli? tabii ki hayır!
Her insanın kendi ülkesinin çıkarlarını savunan tüm yurttaşların düzensiz göçmen politikasına karşı çıkmaya ve sessiz istilaya, demografik işgale karşı tavır takınmaya hakkı vardır.
tabii burada iki yüzlü olmamak en önemli koşul olmalı.
(eğer düzensizce ülkenize gelen "sığınmacılar" bir Avrupa ülkesinin vatandaşı olduklarında rahatsız olmamanın yanı sıra iğrenç bir anlayışla içten içe de mutlu oluyorsanız sizin demografik tehditlere karşı ses çıkarma hakkınız yoktur, ırkçısınız demektir.)
Özetle: AKP'nin kendisinden olmayan herkesi fetöcü-pkk'lı olarak tanımlamasıyla sözde aydınların, cihangir solcularının, yetmez ama evetçi liboşların düzensiz sığınmacı politikasına karşı çıkanlara ırkçı, mülteci düşmanı, anti-hümanist, faşist demesi arasında zerrece fark yoktur.
ülkenin gerçek aydınlarının söylediklerine kulak verildiğinde bu ne idüğü belirsiz sözde sığınmacıların çok yakın zamanda, belki bir kaç yıl içinde Türkiye'de asayişten tutun da uyuşturucu kullanımı, idari suçlara kadar, taciz-tecavüzlere kadar pek çok konuda ne kadar büyük bir sorun teşkil edeceğini anlıyoruz ve yaşayarak göreceğiz.
o zaman ırkçı-faşist diye nitelediğiniz insanların suratına nasıl bakacaksınız?
sizlere bu düşünceleri empoze eden sözde aydınlar, akademisyenler, köşe yazarları.. onlar çocuklarını gayet makul politikalarla iç ve dış tehditlere karşı her türlü önlemi almış olan Avrupa ülkelerine gönderebilevek maddi/manevi olanaklara sahipler, ya siz?!
artık çocuğunuzun torbacıya gidişini, bir fırt için eriyip bittiğini, kızın sokakta yürüyemez hale gelişini, gunun birinde size ağlayarak telefon açacağı korkusunu, haklıyken bile ortadoğu militanı sözde mülteci çeteleri tarafından haksız duruma dusurulup dayak yediğinizde, bıçaklandığınızda, hastanelerde ve diğer kamu kurumlarında ikinci sınıf muamelesi gördüğünüzde de bunlar faşo- bumlar ırkçı- bunlar vicdansız demeye devam edersiniz.