Gönderi

397 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Üç hikaye, üç kadın. Üçünün hikayesi de birşeyler görmüş geçirmiş ama sonradan durulmuş bir zamanda başlıyor. İlk hikayedeki kadın (Le Secrets de la Princesse Cadignan - Prenses Cadignan'ın sırları) Paris'in bir zamanların en gözde kadınlarından birisi hatta bir numarası (Bayan Maufrigneuse). Evli olması Paris'in en alımlı erkekleriyle aşk yaşamasına mani olmamış, ve Balzac'ın ifadesiyle dışı bir Don Juan hayatı yaşamış. Son dört senesini toplumsal hayattan tamamen geri çekilmiş ve 19 yaşındaki oğluna adamış olan kadın, çıkıp gelen belkide son bir hayranı ile tekrar ateşli ve aşklı günler yaşamak istiyor, eski baş döndürücü çekiciliğine bürünüyor ve kültürlü ama saf yazarımızı (Arthez) parmağına doluyor. Tek korkusu tüm masumiyet ve erdem maskalerinin arkasında yeni maşukunun, tabi Paris'in dedikodusever aristokrasisinin yardımıyla, gözlerinin açılması ve terk edilmesi henüz aşkı başlamadan. İkinci hikayede (La Femme Abandonne - terk edilmiş kadın) Paris'ten gelip taşraya yerleşen genç bir delikanlının kendisine hitap edecek tek kadının yine Paris'ten gelen ve bir nevi uzlet hayatı yaşayan kadına ilgi duymasını konu ediyor. Kadın zoru başarıp, toplumu karşısına alarak ilgisiz kocasından boşanmış ve kocasıyla mutsuz yaşamak yerine, toplum tarafından damgalı ve kendi başına yaşamayı tercih etmiş. (Ne kadar da çok hatırladım ülkemizdeki dul kadın konumunu). Adam kadının, hayır benden uzak durun, ikinci bir damga yemek, yeni acılar yaşamak istemiyorum, demesine rağmen kadına yaptığı aşk yeminleri ile kendine bağlıyor ve 4 sene taşrada 7 sene Paris'te çok mutlu bir birliktelik yaşıyorlar. Ta ki kadını baştan çıkaran adamın zengin bir kadınla evlenip yaşlılığımı garanti altına alma zamanı geldi düşüncesine kapılana kadar. Üçüncü hikayede ise (La Muse du Departement - taşra perisi) varlıklı bir kötürümle evli ve taşrada mutsuz kültürlü bir kadın konu ediliyor. Kadın entelektüel birikimini konuşturdukça, geliştirdikçe etrafında kadın kalmıyor ve davetlerine sadece erkekler geliyor oluyor. En sonunda aşk yaşayabileceği tek insanı seçip, zor dayandığı taşra bağnazlığına sırt çevirip soluğu Pars'te alıyor sevgilimin yanına koşuyorum diyerek. Paris'te bulduğu manzara ise, yine zengin bir evkilik yapmak üzere olan sevgiliyle karşılaşmak... Onun gelişiyle bozulan evlilik ikisini de yine ister istemez birbirine bağlıyor, zira zengin adayı kaçıran sevgili tek tutunacak dal olarak gördüğü taşralı sevgilisine demir atıp aşık rollerine bürünüyor tekrar. Balzac bu hikayelerle de yine insan ruhuna dalış yapmamızı sağlıyor, yapılan gizli hesaplara, samimi ve rol icabı sergilenen duygulara ortak ediyor bizi ve dolayısıyla eğlendirirken düşündürüyor, düşündürürken eğlendiriyor... Bu üç kısa hikaye türkçeye çevrilmemiş sanırım.
Die Geheimnisse der Fürstin von Cadignan
Die Geheimnisse der Fürstin von CadignanHonore de Balzac · Diogenes · 19774 okunma
·
239 görüntüleme
Gamax okurunun profil resmi
Daha çok büyük romanları çevrilmiş malesef
Yüksel Yüksel okurunun profil resmi
Balzacın fazla okuyucusu yok Türkiye de... sen Vadideki Zambak a ne zaman geleceksin..merak ediyorum..
Yüksel Yüksel okurunun profil resmi
Elbetteki sıranı bozma... Vadideki Zambak, Balzac sağken en tutmayan beğenilmeyen eseridir. Zamanında kıymeti bilinmedi. Ama büyük bir coğunluğa göre de şah-eseri. Sadece senin fikrini merak ediyorum. 😀
Gamax okurunun profil resmi
Tamam, okuyunca konuşuruz o zaman... 🙏🏻
Hapset