Gönderi

333 syf.
8/10 puan verdi
Kitap daha çok okunsun diye amme hizmeti
Yazarla ücretli öğretmenlik yaptığım zaman tanıştım. Covid sebebiyle staj yapmadan okulu bitirmek durumunda kaldığımız için hiçbir tecrübem olmadan bir lisede kendimi bulmak beni büyük bir stres altına sokmuştu. Okul müdürü ile görüştükten hemen sonra kendisi beni Aydın Hoca'yla tanıştırdı ve durumumdan bahsetti. Aydın Hoca beni sadece birkaç öğrencinin bulunduğu bir sınıfa götürdü ve onları serbest bırakarak bana çok hızlı bir biçimde sınıfta nasıl davranıp nasıl ders anlatmam gerektiğini öğretti. İkinci dersinde de o sınıfla beni yalnız bıraktı. Çocuklarla bir ders boyunca hem ders üzerine hem de okul üzerine sohbet ettik ve benim için öğretmenliğe ilk adım böylece atılmış oldu. Sonra dönem sonuna kadar hemen her soru ve sorunumda kendisi benim ilk arayıp yardım istediğim insanlardan biri oldu. Her defasında bana yardımcı olması ve oldukça zor bir süreci benim için çok daha kolay bir hale getirişinden ötürü kendisine minnettarım. Bunları dile getirdikten sonra kısaca kitap ve yazar hakkında da bilgi vereyim. Yazar edebiyat(lisans), ilahiyat(ön lisans), sosyoloji(lisans), kariyer psikolojik danışmanlığı(yüksek lisans) olmak üzere dört üniversite bitirmiş. Eskişehir Üniversitesi'nde "İletişim", Haliç Üniversitesi'nde "Biyometrik Yüz Okuma" eğitimleri almış. Görev yaptığı okullarda öğretmenlik ve idareci olarak çalışmış. Meb'e bağlı olarak aile danışmanlığı da yapmış. Velhasıl kendini şu anda öğretmenliğini yaptığı edebiyat dersi dışında da geliştirip yetiştirmiş çok değerli bir eğitimci olduğunu söyleyebilirim. Öğrencileri tarafından çok sevilen, öğretmenler arasında çalışkanlığı ile göze çarpan bir isim. Girişimci, kendine güveni yüksek, gözlem yeteneği ve iletişimi güçlü aynı zamanda hoş sohbet bir insan. Kitap, adından da anlaşıldığı üzere insanın hal ve hareketlerinden yola çıkarak onu nasıl okuyabileceğimizi anlatıyor. Yazarın yaşamı boyunca yaptığı gözlemlere bilimsel bilginin de eklenmesi kendisine yaşam boyunca başvurulabilecek bir çalışmanın ortaya çıkmasına neden olmuş. Çünkü böyle bir kitap, okuduktan sonra kitaplığınıza bırakıp bir daha incelemeye ihtiyaç duymayacağınız bir eser değildir. Bunun sebebi de şüphesiz, sadece bir defa okumakla içerisinde yer alan her başlığa ve orada anlatılanlara vakıf olamamamız. En azından ben öyle düşünüyorum. Çünkü insan denen bulmaca kolay çözülemez. Çabuk bitirilemez. Hemen anlaşılamaz. Onu kavramak yıllar alır. Henüz okumadım ama Alexis Carrel'in kitabına "İnsan Denen Meçhul" şeklinde bir başlık atması akla geliyor böyle meselelerden konuşunca. Gerçekten çok güzel bir tanımlama.Bu meçhulu çözmek kolay değil ama üzerinde efor sarf etmeye değer. Kitabı ilk okumamızla birlikte yeni birçok şey öğreneceğimiz aşikar. Ama birçoğunu zamanla unutacağımız da aşikar. Bu sebeple ilk okumada istemli istemsiz yaptığımız davranışların ne ifade ettiğini biraz da saf bir gülümseme ile görmüş oluyoruz. Bununla beraber bazı davranışlar ve hareketler anlatılıp bunlarla hangi duyguların ortaya çıktığı sunulunca gözümüzün önüne bunu yapan tanıdıklarımız geliyor ve kitapta söylenen birçok şeyin doğru olduğu düşüncesine varıyoruz. İkinci, üçüncü, dördüncü inceleyişimiz ve insanları bu bilgilerle gözlemlememiz sonrası kitabın asıl faydasını göreceğiz diye düşünüyorum. Kitap orta kalınlıkta diyebileceğimiz bir yapıda ancak çabuk okunabilecek şekilde düzenlenmiş. Yani bazı sayfalarda buraya bir iki paragraf daha yazı sığardı diye de düşünebiliyoruz ancak yazar kitabın başında bu düzeni bilerek oluşturduğu ve çabuk okunması için bilinenden farklı bir düzenle kitabı düzenlediğini yazıyor. Bazıları bundan dolayı rahatsız olup puan da kırabilir bu da yadsınamaz bir gerçek. Bazı okurlar bundan hoşlanmayabiliyor. Bunun dışında kitapta 66 fotoğraf olduğunu görüyoruz. Yazar, 33 erkek ve 33 kadının fotoğrafını kitaba eklemiş. Kitapta beden diline dair anlattığı pozisyonların canlandırılmış hallerini görmek kitaba ekstra bir puan kazandırmış denebilir. Kitapta bulunan bazı fotoğrafların çekimine de şahitlik ettim. Yazarın ne kadar ince eleyip sık dokuduğunu yakından görme şansına da sahip oldum böylece. Bunlarla birlikte yazımız, imzamız ve yüz tipimizden de karakter analizlerinin nasıl yapıldığını, bizim de bunlara bakarak nasıl isabetli yorumlarda bulunabileceğimiz de işlenen konular arasında. Ben, beden dilinden anlamlar çıkabileceğini düşünmüştüm ama sıradan hareketlerimizden bu kadar isabetli yorumlar yapılacağını tahmin edemezdim. Bu konuda okuduğum ilk kitap olduğu için başka kitaplarla birlikte bu kitabı değerlendirme şansına sahip değilim. İnşallah bu alanda daha fazla okuma yaptığım zaman hem bu kitabın hem de sonradan okuyacaklarımın artı ve eksisini daha iyi anlayıp anlatabilirim. Ama yine de bu konulardaki cahilliğimle beraber şunu söylemeye de cüret edebilirim: Eğer böyle ilginç bir mesele hakkında başvurabileceğiniz bir kitap arıyorsanız bence bundan başlayabilirsiniz. İyi okumalar.
Tanıyorum
TanıyorumAydın Adaklı · Kırmızı Leylek Yayınları · 20223 okunma
··
1 artı 1'leme
·
1.857 görüntüleme
Fenci okurunun profil resmi
Gülmeyle ilgili alıntıda, ortamdaki en samimi arkadaşımla bakışıp daha çok gülmeye başladığım an canlandı.En net tespitlerden biri :)
Serhat okurunun profil resmi
En samimi arkadaşların olmazsa olmaz özelliklerinden :) kitabı okurken sık sık böyle şeyler benim de aklıma geldiği için şaşırmadım :D
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.