Gönderi
Saklı Şehvet’i okumasaydım serinin en güzel kitabı diyebilirdim. Ne yazık ki, serinin en güzel ikinci kitabı diyebiliyorum bu kitap için.
İncelemeyi yazmadan önce, şu St. Giles hayaletleri hakkında bir şey demek istiyorum. St.Giles’i koruyan üç hayaletimiz var. Bir tanesi şimdiye kadar gördüğüm en sıkıcı karakterlerden biriydi, birisi her dışarı çıktığında bıçaklanıyordu ve sonuncusu da kadın karakter tarafından tanınıp şantaja uğradı. Onlarla gurur duyuyorum gerçekten, St. Giles sizin varlığınızla güvende hissetmeli şfşsöfşs
Bu kitaptan çok büyük beklentilerim vardı, İntikam Maskesi fiyaskosundan sonra o kadar iyi geldi ki, tüm beklentilerimi karşıladı. Zaten çok akıcı bir kitaptı, sabah başlayıp gece bitirdim.
Kahramanlarımız, Wakefield Dükü Maximus ve Artemis Greaves.
Artemis ailesini kaybettikten ve kardeşi Bedlam'da hapsedildikten sonra Leydi Penelope'nin refakatçisi olmuştu. Artemis’i tanıdıkça ve hikaye ilerledikçe, onu yavaş yavaş daha iyi anlamaya başladım ve sonunda onu oldukça sevdim.
Maximus ise bambaşka karanlık bir hikayeye sahip. Henüz on dört yaşındayken ailesinin ölümüne tanıklık ediyor. O zamandan beri ölümlerinden dolayı kendini suçlu hissediyor ve anne babasının katilinden intikam alacağına yemin ediyor. Katili bulmaya çalışırken de St. Giles hayaleti oluyor. Maximus tam benim sevdiğim gibi güçlü, kararlı ve çok cesur bir erkekti.
Bir gece, Penelope ve Artemis, St. Giles sokaklarında dolaşırken Maximus onları kötü adamlardan kurtarıyor ve Artemis onun dikkatini çekiyor. Artemis'te onu başka hiçbir kadının yapamayacağı şekilde kendine çeken bir şey olduğunu düşünüyor.
Benim gözümde, bu ikisi birbirleri için oldukça uyumluydu. Birlikte olduklarında sanki kendileri oluyorlardı ve çok doğal görünüyorlardı.
Çerezlik, oldukça akıcı ve keyif verici bir kitaptı. Elizabeth Hoyt, zaten oldukça sevdiğim historical romance yazarlarından birisi. Tarihi aşk sevenlere bu kitabı kesinlikle öneriyorum.
·
1,567 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.