bir seriyi daha bitirdim. kitap incelemelerini geceleri, yani tam kitabı bitirdikten sonra, düşüncelerim tazeyken yazıyorum bu aralar ve sanırım bunu gelenekselleştireceğim. hush, hush serisi beklentimin üstündeydi. büyük bir kitap alışverişi yapmıştım ve siparişi verdikten biraz sonra, @/kitap_koligim adlı hesaptan istediğim kitap önerileri arasında hush, hush serisini gördüm. konusuna baktım, hoşuma gitti. herkes Patch adlı karaktere hayranlıklarını yazıyorlardı. önceki kitap siparişimi iptal etmeden ayrı olarak bu seriyi sipariş ettim. kitap hakkındaki (spoilersız) düşüncelerim: seri benim beklentilerimi gayette karşıladı ve beni kendi dünyasına çekti. ana karakter Nora ve sevgilisi Patch'in romantizm ve aşk dolu ilişkilerini okumak bana çokça zevk verdi. kitap serisinde bolca ters köşe ve beklenmedik anlar vardı. yine her duyguyu yaşadım yani okurken. tam olarak bir gençlik serisi bence. kitabın dili gayet güzel ve anlaşılırdı, ayrıca konusu ilgi çekiciydi. çok çok sevdim ben seriyi. şimdii gelelim hikaye ve karakterler hakkındaki (spoilerlı) düşüncelerime: offf nası ateşli bir seriydi bu böyle... romantizm doluydu ama sıkmadı çünkü ana konu çok yoğundu. Nora karakteri hakkında ilk başlarda ne hissettiğimden emin değildim ama özellikle son iki kitapta, kendisi, annesi ve sevgilisi için verdiği mücadeleler takdire şayan idi ve kendisini çok sevmemi sağladı. son anlarda hep dik durdu ki bu birçok kişinin başarabileceği bir şey değildi. özellikle son savaş anında sevgilisini kaybettiğini sanarken aynı anda Scott'ın ölümüne tanıklık etmesi ve daha bir sürü şey ona engel olabilecekken. bu arada son kitapta kaç tane şok geçirdim bilmiyorum. yani ilk Vee diyor ki ben de bir Nefilim ve senden haberim hep vardı, sonra Dante meğerse düşman için çalışıyormuş ki var ya bu beni bi-tir-di. Dante ile alakalı her itirafta yine şok üstüne şok yaşadım nasıl bu kadar hain olabilir nasıl bu kadar zeki olabilir diye. ve son olarak dedektif Basso'nun baş melek çıkması... fazla zorlamaydı bence. Nora bi ara demişti bu adamdan insan soyluya ait olmayan bir enerji yayılıyor diye ama onun dışında biraz alakasız ve saçma geldi baş melek çıkması. başka bir baş melek gelebilirdi böyle gökten inip falan. neyse, Nora'nın Patch'e karşı bazen sert davrandığını düşünüyordum çünkü resme uzaktan bakarsak Nora sadece 16-17 yaşında bir kız ve Patch Allah bilir kaçıncı yüzyıldan beri hayatta bir melek. bu sebepten, ben Nora'nın yerinde olsaydım Patch'in her hareketinin altında bir mantık ara ve alttan alırdım bazı konularda. ama Nora'nın zaman zaman fevri davranışları ve Patch'in sabrı (ve tabii ki orman yangınına sebep olacak kadar ateşli aşkları) ilişkilerini güçlendirdi. ama bazı yerlerde çok baydı mesele 2. kitapta Nora ve Patch'in kavgaları çok uzamıştı ve artık okurken boğuyordu beni. yok biri birini kıskandırır yok biri diğerinin istemediği biriyle ilişkiye girer falan tüketti beni. neyse, bunu bile kusurdan saymıyorum çünkü sanırım gençlik kitaplarında böyle oluyor. ve bu arada Patch demişken.. oyyy yazar öyle bir tasvir etmiş ki karakteri, zihnimde hemen canlandırdım bu İtalyan hatlarına sahip meleği. savaşırken veya olması gerektiği yerlerde ciddi, ölümcül ve çabasız üstün duruşu beni hep etkiledi. duyguları hakkında (ve diğer her şey hakkında da) hep dürüst olabilmesi de aynı şekilde. Hep Nora'yı gözetmesi, onu koruması çok hoşuma gitti. bu arada Nora'nın Patch'e verdiği, babasının ona ölmeden önce verdiği yüzüğe noldu? ben kaçırdım sanırım oraları. genele bakarsak seriye bayıldım. konusu hep ilgi çekiciydi ve beni hiç sıkmadı, konusunu iyice araştırın. eğer ilginizi çekerse ve okumaya başlarsanız pişman olmazsınız bence. yazarın eline emeğine sağlık :))

FinalBecca Fitzpatrick · Pegasus Yayınları · 20146,7bin okunma

·

302 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Esma Özer