Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Saat Dört
Batı dünyasının önceki hali mi desem yoksa dünyaya demokrasiyi getiren batının -adaleti,hukuku değiştiren batının- eski "adalet" kavramını anlatan bir kitap mı desem bilemedim. Aslında bir buluşun,keşifin,icadın kafa yapısına bağlı olup olmadığını cok merak ederim. Mesela Newton'un kafasına elma düşüyor, "Neden yere düştü?" Diyerek yer çekimini buluyor; Nasrettin Hoca 'nın kafasına ceviz düşüyor, "iyi ki kabak düşmedi." Diyerek Allah'a şükrediyor. Yani bir insanın eylemde bulunabilmesi için o eylemden kazık yemiş olması gerekiyor. Sanırım batı da böyle ilerlemiş. Adaletten, yönetimden bir kazık yemiş ki, demokrasiyi bulmuş. Ki bu kitap bunun kanıtı sanırım. İdam meselesini konu alıyor. İdama halkın bakışını, rahibin bakışını, ve celladın bakışını ve asıl idamı,idamın yapılacağı kişinin gözünden anlatıyor. Düşünsenize 6 hafta sonra başınız o kocaman, devasa halkın gözleri önünde celladın eline geçecek. Ve oradan da düpedüz sepete. Her yerde haberiniz olacak. Ölmeden bir kaç saat önce kızınızı göreceksiniz, fakat en son 1 sene önce, seni sakalsız tertemiz ve yakışıklı halinle görüp, seni öyle tanıdığı için seni unutacak. Ve sen ona babası olduğunu hatırlattığın zaman, o sana "Benim babam daha yakışıklıydı." diyecek. Aslında kitap bu paragraftan ve öleceğini bile bile yaşayan bir adamcağızın duygusundan, düşüncelerinden ve içindeki yeşermeye çalışan küçücük umudunu konu alıyor. Şimdi kitaba baştan başladığımızı farzefelim; İlk başta bir önsöz olacak. Burada yazar idam konusunu açıklayacak, ve karşı çıktığını söyleyecek. Daha sonra bir konuşma gelecek karşınıza. Burada idama halkın görüşünü gösterecek. Son olarak da o idam mahkumunun günlüğü gelecek karşınıza. Saat dört de idam edileceğini söyleyip; SAAT DÖRT Diyerek bitireceksiniz kitabı.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Parodi Yayınları · 2019120,3bin okunma
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.