Piyasadaki "fantasy" tarzında olan kitap kıtlığı içinde Witcher serisi en iyileri arasında gösteriliyor. Elflerin, büyücülerin, cücelerin ve ejderhaların yaşadığı birçok hayali evren vardır, ancak Tolkien'in Orta Dünyası, Martin'in Westeros'u ve D&D'daki Kayıp Diyarlar dışında kaliteli ve iyi düşünülmüş evren yoktur. Witcher evreni ise tüm fantasy özelliklerine sahiptir, geniş bir coğrafyası, içinde yaşayan çeşit çeşit canlı ile doludur. Serinin ilk kitabı birkaç kısa, bir biri ile fazla bağlantısı olmayan hikayeden oluşmaktadır. Baş karakteri Rivyalı Geralt'tır, para karşılığında canavar avlayan bir Witcher'dır. Serinin diğer önemli karakterleri ile de tanışmış oluyoruz, büyücü Yennefer ve ozan Dandalion. Hikayelerde çocukluğumuzdan beri bildiğimiz klasik masallara farklı bir bakış açısı sergilenmektedir. 'Güzel ve çirkin'deki güzel bir vampirdir, 'Pamuk prenses' ise intikam ile tutuşan bir eşkıyadır. Aksiyon sahneleri, espri dolu diyalogları ve canlı karakterleri sayesinde çok sürükleyici bir kitaptır. Klasik fantasy'den çok post-modern bir fantasy diyebilirim, çünkü karakterlerin davranış ve konuşmaları sanki Ortaçağda değil de bizim zamanımızdan çıkmış gibi duruyorlar. Mutasyonlar, genetik ve bilimsel deneyler. Irkçılık, ekoloji ve soykırımlar... Buradaki elfler alıştığımız zarif Legolas ve Galadriel'gillerden değildir, kıskanç ve kindardırlar, gerekli gördükleri takdirde hırsızlık da yaparlar, karşılarına çıkanın hayalarına tekmeyi de atarlar. Son olarak netflixte çıkmış Witcher dizisi ile kısa bir karşılaştırma yapmak istiyorum. Kitap kesinlikle daha iyi, okuyucuyu dengeli bir şekilde evren ile tanıştırıyor ve içine çekiyor. Keşke dizi de aynı kronolojik sıralama ile çekilmiş olsaydı. Kitaba puanım 8/10, fantasy sevenler ve sürükleyici macera kitabı arayanlara tavsiye ederim.

The Witcher - Son DilekAndrzej Sapkowski · Pegasus Yayınları · 20173,403 okunma

·

176 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.