Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

207 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yazar, Atatürk'ün dış politikasını zamanın şartlarını göz önünde bulundurarak yerinde bir değerlendirmeyle incelemiş. Kitap Musul sorunu, Hatay'ın ana vatana katılması, Boğazlar, ülkeler ile yapılan paktlar gibi bir dizi meseleyi ele alıyor. Kitap üç bölümden oluşuyor. Kitabın ilk kısmında Osmanlı Devleti'nin durumundan yüzeysel bir şekilde bahsediliyor. İkinci kısımda Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti'nin siyasi, ekonomik, sosyal ve askeri durumu ele alınıyor bu bağlamda zamanın dış politikası inceleniyor. Kurtuluş Savaşından sonra kurulan yeni devletin dış politikasına ülke ülke ilişkilerine bakılıyor. Üçüncü kısımda ise Atatürk'ün dış politika stratejisinin içeriği, dış politika prensipleri açıklanıyor. 93 harbinde Rusya'ya karşı ağır bir yenilgi almamızın ardından Osmanlı Devletine Balkanlarda, boğazlarda ve Kafkasya' da çok büyük bir tehlike haline gelen Rusya'ya karşı Osmanlı batıda bir müttefik arayışına başlamıştır. Bu tehlikeye karşı ilk İngiltere ve Fransa ile görüşmelere başlanmış ama red cevabı alınmıştır. Fransa ve İngiltere Birinci Dünya Savaşı öncesi emperyalist politikalar güttükleri için Osmanlı için her zaman bir tehdit olarak görülmüş iki devletti. Almanya ise sömürgecilik sahasına yeni yeni açılan gelişen sanayisiyle hammadde arayışına giren bir ülkeydi. Ayrıca Osmanlı için tehdit olarak görülmüyordu. Rusya tehlikesine karşı Almanya ile müttefik olan Osmanlı Birinci Dünya Savaşı'na İttifak devletleri safında girdi. Ardından alınan yenilgi ile Avrupa'da hasta adam olarak anılan Osmanlı Devleti'nin çöküşü başladı. İtilaf devletleri Osmanlıyı parçalamak üzerine kurulan Sevr antlaşmasını planlandı. Borç batağına batan, işgallere uğrayan, ordusu dağılmış ve bitik, tüm özgürlükleri elinden alınmış bir devletin insanları bazı çözüm önerilerinde bulundular. Bunlar; manda ve himayeye girmek, sömürge devleti olmaktı. Ümitsizlik o derecedeydi ki kimse tekrar savaşıp bağımsız olma konusunu açmıyor artık hangi ülkenin mandasına girileceği konuşuluyor ''hiç değilse parçalanmayalım tek bir ülkenin sömürgesine girelim'' deniliyordu. Mustafa Kemal halkı örgütleyip manda ve himayenin esaretten bir farkı olmadığına Türklerin uşaklık yapamayacağına uşaklık yapmaktansa ölmeyi yeğlediklerini anlattı. Parola belliydi: Ya İstiklal Ya Ölüm! Mustafa Kemal'in 19 Mayıs'ta Samsun'a çıkışı ile başlayan Kurtuluş Savaşı'nın başarı ile sonuçlanmasının ardından kurulan yeni devletin dış politika esaslarını anlamak için orta halli bir kitap diyebilirim. Niye orta halli diyorum çünkü kitap bir süre sonra kendini tekrar etmeye başlıyor. Bu tekrardan ben hoşlanmadım. Kitap daha kısa tutulup bu tekrarın önüne geçilebilirdi diye düşünüyorum onun haricinde kitaba genel bakış açım olumlu oldu. Kitabı çok ayrıntılı beklemeyin zamanın dış politikasını anlamak için temel bir kitap. Atatürk'ün realist bakış açısıyla milli menfaatleri göz önünde bulundurarak uyguladığı dış politikayı merak ediyorsanız okunmanız faydanıza olacaktır. Savaşın ülkelerde oluşturacağı yıkımı Atatürk'ten daha iyi bilen birisi yoktur. Yurtta sulh, cihanda sulh ilkesinin benimsenmesi bu bağlamda olmuştur. İçte bilim kaynak alınarak yapılan devrimlerle medeni ve modern bir ülke olma çabası yaşanırken dışarıda ise hür ve barışçıl bir politika güdülüyor.
Atatürk'ün Dış Politika Stratejisi
Atatürk'ün Dış Politika StratejisiAtilla Sandıklı · Bilgesam Yayınları · 20143 okunma
·
272 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.