Gönderi

110 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 18 days
Hiç
Kitabın başlarında; Eskiden bir söz vardır. " Ya olduğun gibi görün veyahut göründüğün gibi ol." Bugün kırk yaşındayım. Olduğum gibi görünmekteki sağlamlık ve dayanaklılığıma kesin ve açık kanıt kararsızlıktaki kararımdır. Bazen de zamanın hallerine, kaderime uymak için yani; göründüğüm gibi olmak hevesine her ne kadar meyl ettimse de uygun kıyafeti bir türlü taşıyamadım. Ağır geldi. Esasen ne lüzumu var. "Neyzen Tevfik" sazı ile, sözü ile, rakı ile yürüyen cisimleşmiş bir ibrettir. Diyordu üstad... Bir insanı en güzel yine kendisi ifade eder. Hicvin ustası, Neyzen Tevfik evvel zamandan beri gelen alkole düşkün olması, dilinin sivri olması ve bazı davranışlarında ki aşırılığı kimilerine göre tartışmalı bir kişilik, kimilerine göre tasavvuf ehlindendir. Neyzen Tevfik'in bu eserinde kronolojik olarak yazdığı şiirlerinden yola çıkarak aslında kısa bir otobiyografisini de okumuş oluyoruz. Zâten kendisinin söylediği "Şu otuz yıllık ömr-i tercüme-i halimdir." sözünden de belli oluyor. İçerisinde hayatında belli dönemlerinde yazdığı kimi zaman kendini, kimi zaman nefsini, kimi zaman başkalarını yerdiği aynı zamanda edebi, tasavvufi, felsefi derinlikli şiirler karşımıza çıkıyor çoğunlukla. Şunu söylemeliyim ki Neyzen Tevfik'i sevin veya sevmeyin fakat kesinlikle onu bir okuyun. Eğer biraz ferasetiniz varsa ve - edebi, tasavvufi, felsefi- dile hakimseniz. Söylediklerinin zahiri manasından çok batıni manasını anlayacaksınız. Bu noktada bir eleştiri dile getirmem gerekiyor. Kitabın dili Eski Türkçe ile yazılmış, benim Osmanlı Türkçe'si ile aram iyi olmasına rağmen bazı yerlerde zorlandığımı söylemeliyim. Tabiki her sayfanın altında kelimelerin manâsı verilmiş fakat sürekli alt tarafa bakmak hem gözü hem beyni çok fazla yoruyor ve algıyı dağıtıyor, maalesef. Bunun yerine bir sayfa orjinali, diğer sayfada günümüz Türkçesine aktarılmış hali verilseydi çok güzel bir iş yapılmış olurdu. Zâten kitaptan 2 puan kırmamın sebebi de budur. Kitabın içeriğine geri dönecek olursak; şiirlerinde zahiri manasından batınî manasını görebilmek gerekiyor. Zaten ben şahsen kendisinin Melami olduğunu düşünüyorum. Yani kınanmayı özellikle kendine bir şiar edinmiş bir insan. Zahiri de kötü gibi görünüp batınî de riya dan uzak, Hak'la bütünleşmiş bir "Hiç" olmuş kendi tabiriyle olduğu gibi görünen belkide sırf ayna olup bizi bize yansıtan bir meczup. Ezcümle Neyzen Tevfik okunması ve unutulmaması ve unutturulmaması gereken nevi şahsına münhasır bir özel bir insan. Kitabı tavsiye eder ve incelememi yine kitaptan bir alıntı ile bitiriyorum; (Neyzen Tevfik'e Hitaben) Hakkında neler söylenmez, Sarhoş, Bedmest, Derbeder, Biçare, çekilmez, Ayık iken dinlenir. Bu müsemmalarla da alakası yoktur. O halde nedir?... O bu suale şöyle cevap veriyor: Sonsuzluk sultanın kendisi yani hükümdar gibi, Saz ve söz ahengin etmiş aşka o güçlü bir delil, Ben ezel sarhoşuyum meydanım gök çatı, Aks edince gönlüme hakikat güneşinin ışığı, "Mey" de Bektaşi göründüm "ney" de oldum Mevlevi.
Hiç
HiçNeyzen Tevfik · Kapı Yayınları · 2021285 okunma
·
411 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.