Bazı kitaplar vardır, tek solukta biterler. Bunlar, tek solukluk yazarlardır. Yani gereksiz yazarlardır, çünkü gerçekten de kaliteli hiçbir kitabı tek solukta bitiremezsiniz. Bitirseniz bile anlayamazsınız. Kısacası akıcılığı
olan şeylerin, genelde kalıcılığı yoktur. Bazı yazarlar vardır. Okuyucudaki domuzluğu hissederler. Yani okuyucuya ne verirlerse, onu yiyeceğini bilirler. Bu yüzden bu tarz yazarlar, yapıtlarının niteliğini değil, niceliğini
arttırırlar. Yani, canı sıkıldıkça kitap yazan selüloz israfları… Bazı yazarlar vardır, aptallıklarını akademik bir dilin arkasına gizlerler. Normalde yeni hiçbir şey söylememelerine rağmen kullandıkları bu dille bir farklılık havası yaratırlar. Yani, sözlük kaşarları... Bazı yazarlar vardır, sizleri sahip oldukları fikirlerin anlamlılığına değil de anlamsızlığına ortak etmeye çalışırlar. Yani, her şeyin altına imza atma gereği duyan mürekkep lekeleri...Bazı yazarlar vardır ve bu yazarların fikirleri, bulundukları coğrafyanın dışında hiçbir anlam ifade etmezler. Bu yüzden aptallıklarını, bulundukları toplumun milli duygularının arkasına gizlerler. Yani kültür eşekleri… Bazı
yazarlar vardır, sürekli bir şeylerin eşsizliğinden dem vururlar. Hâlbuki,kendi sıradanlıklarının birazcık farkına varsalar, yazdıklarından utanırlar.
Yani mükemmel vasatlar…Bazı yazarlar vardır her şey hakkında bir şey söylerler ama hiçbir şeyi tamamen anlatamazlar. Yani, profesyonel amatörler… Ve bu kadar yazardan sonra, son olarak bazı okuyucular vardır, kendi aptallıklarını haklı çıkaracak şeyler dışında hiçbir şey okumazlar.Mesela, bugün nasıl ki bir parlamentoya bazı işlevsiz vekiller, sırf el kaldırsın diye seçiliyorsa aynı bunun gibi, bu tarz okuyucular da kitapları, sırfzihinlerindeki nöronlara el kaldırtmak için seçerler. Yani, değişmemenin,değişmekten daha masraflı hale geldiği durumlar.
Sayfa 214