Gönderi

192 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Kitap takdir edersiniz ki çoğunuzun bildiği, okuduğu, aşina olduğu bir eser. Hakkında birçok değerlendirme, eleştiri, övgü, rivayet vs duymanız kaçınılmaz. Bilinen bir eser olsa da inceleme olarak birkaç söz bırakmak istedim ben de kenara. Benim kitapla tanışmam aslında lise yıllarıma dayanıyor. Goethe'yi Faust ile tanıma ve okuma gibi bir hata yapmıştım. (Ki Goethe okumaya başlayan birinin akıcılık,yalınlık,anlaşılırlık vb sebeplerle kesinlikle Faust ile başlamaması gerektiğini düşünüyorum.) Sonrasında bu eser kendisiyle ilgili rivayetleri bilmeden yazara ait okuduğum ikinci kitap oldu. Okurken kurgusu,karakter analizleri,duygu geçişleri ile; sonrasında ise birey ve toplum üzerindeki etkilerini araştırınca ben de epey etkilenmiştim. Yıllar sonra tekrar okuma ihtiyacı hissettim. Çünkü ana hatlarını bilsem de 20 yıllık bir süre geçtiği için kurgusundaki çoğu şeyi unuttuğumu fark ettim. Ve tabi bazı kitapların tekrar dönülesi kitaplar olması da bir sebep. Eser benim için Batı klasikleri arasında Sefiller'den sonra ikinci kült eserdir.Hugo'dan sonra da favori ikinci yazarımdır Goethe:) Bu yüzden burada ufak bir kıyaslama yapmak istiyorum.Goethe kurgu olarak bence Hugo'dan daha karmaşık ve pasif fakat; iç çözümleme/psikolojik tahlillerin etkileyiciliği ve gerçekliği bakımından daha başarılı. (Özellikle bu eseriyle.) Werther aslında psikolojik ve karakteristik olarak güçlü,ilkeli biriyken duygularını sindirme ve kabulleniş biçimiyle bambaşka bir sona adım adım gidebilmiş. Ki bu da insan olmanın tabiatını düşündüğümüzde aslında yadsınamayacak bir şey.Karakterin hayata bakış açısı ile eylemleri arasında büyük kırılmalar var. Mesela bunu düşünen,hayatı ve insanları bu kadar isabetli kavrayan biri nasıl bunu yapar,nasıl bunu söyler,tercih eder diyebildim. Werther, Lotte'yi tanıdığında onun mevcut durumunu bildiği halde sevdi ve sevmek için ısrar etti. Izdıraptan figan etti ama yine de ızdırabı bilinçle istedi. Ve sonuçta  kendisini mutlak sonla cezalandırdı.Sonucu insanî olarak tasvip etmesek de aslında yine de bir nevî kendi için karakteristik bir son tercih etti. Yazar satır aralarında "Sınırlarını aşan her duygunun, insanın sonu olabileceği" mesajını vermiş zaten. Tekrar anlıyoruz ki "ölçüsüz" her duygu ya da bağlılık insanı tüketir,kendi mizacından saptırır, yorar. Bu yüzden kahramana kızamıyor insan. Hatta ızdırabın ve aşk acısının bir erkeğe yakışmasının en güzel örneklerinden biridir bence Werther. Acı çekmenin bile keyfini çıkarmış :) İnsan  olmanın hem gayet basit hem gayet karmaşık yönlerini çok başarılı giydirmiş kahramanın üstüne yazar. Bu yüzden en azından bahsettiğim çözümlemeler ve kurgusal çözülmeler bakımından okunası bir kitap. Ayrıca Werther'in giyim tarzı nedense bana hep Sait Faik'i hatırlatır. Benzer renk zevkleri var :) Ah Werther,her şey bambaşka olabilirdi.. Sevgiler.
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Bordo Siyah · 2018121.7k okunma
·
222 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.