Gönderi

116 syf.
·
Not rated
Spoiler içerir.
Adeta bir Türk edebiyatı klasiği olan bu esere bir şans verdiğim için kendimi mutlu hissediyorum. Çok uzun zaman önce okumuştum ama kitap hakkında söylemek istediğim çoğu şey aklımda. Öncelikle bu kadar temiz ve masum bir aşkı okumak insanın içindeki umut çiçeğini suluyor. Kitapta yer yer ". Ne güzel... Ne temiz ne saf..." diye iç çekerken buluyorum kendimi. Talat ve fitnat'ın karşılaşması ve birbirlerine duyduğu o sevgiyi görünce ister istemez insan özeniyor. Hele mektuplar.... Mektupların içerdiği o umudu, heyecanı, korkuyu okur olarak ben de hissettim. Kitap okurken sürekli yaptığım bir metod var : karakterin yerinde ben olsaydım. Bu kitapta da fitnatın yerine koydum kendimi açıkçası yabancılık çekmedim diyebilirim. Karantina döneminde hepimiz fitnat gibi eve tıkılıp kalmıştık. Ne yazık ki benim fitnat gibi nakış yapmak, gergefle vakit geçirmek gibi yeteneklerim yoktu. O karantina döneminde elimden geldiğince kendimi geliştirmeye çalıştım, ama fark ettiğim bir şey vardı : Fitnat'ın seçenekleri azdı benim ise çok. Buna rağmen can sıkıntısı bir türlü geçmeyen bir şeydi. Hacıbaba karakterine kızıp cahil olduğuna söylenip o dönemin değer yargılarını gözden geçirdim. Ve Ali bey. Kitapta beni en çok üzen bir diğer karakter. Yaşadığı tesadüfler mi diyeyim, kaderin oyunları mı diyeyim bilemedim ama beni çok üzdü. Tabi ki de sonunu böyle beklemiyordum. Kitabın son sayfalarına gelince gözümden süzülen birkaç damlayı fark edince beni ne kadar etkilemiş olduğunu anladım. Kitabın kapağını kapatınca yine içimde bir eksiklik ile kitabın devamını aradım. Dinlediğim hikayelerde, izlediğim haberlerde, ya da herhangi bir kitapta geçen bir olayda aradım kitabın devamını. Sonra hayal gücüme bıraktım. Çok çeşitte devam edebilirdi bu kitap. Tanzimat döneminde yazılmış olan bu kitaba herkesin bir şans vermesini isterim. İnsanın içinde hiç görmediği arzuları bilemediği istekleri ortaya çıkardığını fark ettim. Ve gözüme çarpan bir diğer husus da geçmiş. Bundan yıllar öncesini, yaşadığımız toprakların geleneklerini, kültür yapılarını sadece babaannemden dinlediğim hikayelerle biliyordum şimdi fark ettim ki geçmişin yapılarını oluşturan o gelenekleri, yaşam biçimlerini böyle kitapları okuyarak daha iyi kavrayabiliriz. Kitabı bitirdikten sonra hemen bir öğretmenime okuması için verdim. Çünkü kitap hakkında konuşmak istediğim, tartışmak istediğim birilerinin ihtiyacı ile yanıp tutuşuyordum, uzun uzun konuştuk da. Okumanın bulaşıcı olduğu bir dünyanın hayali ile :)
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928.9k okunma
·
230 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.