Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

596 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Eser, en büyük Türk denizcisi olan Amiral Barbaros Hayrettin Paşa'nın kendi dilinden hayat hikayesi olup, zamanın padişahı Sultan Süleyman'ın isteği üzerine yazılmıştır. Padişahın: "Sen ve karındaşın nasıl ortaya çıkıp, cihad meydanına atıldınız? Bunun sebebi ne idi? Kimlerdensiniz? Kul taifesinden mi, sairlerden mi? Bu zamana gelinceye kadar ufak büyük, karada ve denizde, ne şekil gazalar oldu ise, baştan sona kadar, ne eksik ne fazla, gerek nazım gerekse nesirle, yazıp, bir kitap düzüp, buraya gönderesin ki, eskiden yazılmış tarihlerin yanında, Hazine-i Amire’mde bulunsun!" Şeklinde ferman buyurması üzerine Hayrettin Paşa, kendisi de bir denizci olan Seyyid Muradi'ye hayat hikayesini anlatmış, Muradi'de bunu kaleme almıştır. Hayrettin Paşa'nın asıl adı Hızır olup, Sultan Selim kendisine dinin hayırlısı manasında "Hayrettin" mahlasını vermiştir. Batı dünyasında ise kızıl sakal anlamına gelen "barba rossa" lakabı ile nam yapmıştır. Eser, Hayrettin Paşa'nın abisi Oruç Reis'in korsanlığa geçmesi ile başlar, hem Hayrettin Paşa, hem de abisi Oruç Reis Midilli Adası'nda doğmuşlar, babaları Yakup Ağa'dan sonra denizcilik ticareti ile geçimlerini temin ederlerken Oruç Reis Rodos Şovalyeleri'ne esir düşmüştür. Bu esaretten sonra Oruç Reis, akabinde de Hayrettin Paşa korsanlığa başlamışlardır. En büyük abileri İdris ise kendi halinde bir yaşam sürmüş olup, korsanlık yapmamıştır. Önceleri Hızır-Oruç Reis kardeşler Akdeniz ve Cezayir açıklarında ufak çaplı vurgunlar yapmışlardır. Zamanla hem gemilerinin hem de kendilerine bağlı "gazi" namlı askerlerinin sayılarını artmasıyla, güçlerinin büyüklüğü öyle bir seviyeye ulaşmıştır ki, Hızır Paşa Cezayiri bile feth etmiştir. Paşa'nın Tlemsen dahil pek çok yeri de alıp nüfuzunun genişlemesine binaen o dönem padişah olan Yavuz Sultan Selim'e biat ederek bölgenin beylerbeyi, Yavuz'dan sonra da Sultan Süleyman tarafından Kaptan-ı Derya yani deniz generali olmuştur. Hayrettin Paşa, denizde ki büyük başarılarının yanı sıra Tunus gibi önemli yerleri de fethetmesine rağmen, bölgenin yerel Arap Aşiretleriyle sürekli olarak anlaşmazsızlıklar -kendi deyimi ile nankörlük ve hıyanet- gördüğü için zaman zaman bu bölgeler elinden çıkmıştır. Daha sonraları saltanat merkezi olan İstanbul'a dahline kadar Cezayir kendisinin merkezi olarak kalmıştır. Hayrettin Paşanın artan faaliyetlerini engellemek amacı ile Venedik, İspanyol, Papalık, Ceneviz ve Malta kuvvetlerinin birleşmesinden oluşan devasa bir ordu toplanarak, Preveze'de Paşa ile karşılaşmışlar, bu savaşta Hayrettin Paşa kendinden kat be kat büyük bir donanmayı yıkıcı üstünlükle yenerek Osmanlı'nın denizlerde ki hakimiyetine önemli bir katkı sağlamıştır. Preveze deniz savaşı, o döneme kadar gerçekleşen en büyük deniz savaşı olması açısından da önemlidir. Hayrettin Paşa, Saltanat merkezi İstanbul'a geçmesinden sonra denizcilik alanında bilgi ve birikimini devlete aktarmış, Osmanlı'nın kara hakimiyetinin beraberinde denizlerde de söz sahibi olmasında emsalsiz büyük katkıları olmuştur. Kendisinin mezarı Beşiktaş'ta bulunmakta olup, kendisinden sonra ki Kaptan-ı Derya'ların atama merasimleri hep kendisinin türbesinde gerçekleşmiştir. Bugün bile Türk Deniz Kuvvetleri'ne mensup gemiler Beşiktaş'tan geçerken kendisine selam vermektedirler. Eser de Hayrettin Paşa'nın büyük zaferler kazanan bir komutan olmasının yanında manevi yönü de ön plana çıkmıştır. Kendi anlatımına göre; Paşa'nın çoğu felaketten kurtulmasında ve başarılarında, gördüğü rüyalar büyük önem arz etmektedir. Bu açıdan Hayrettin Paşa'nın tam bir derviş meşrep hayat yaşadığı söylenebilir. O dönem Anadolu'da bulunan alp-eren geleneği Hayrettin Paşa'da ziyadesiyle görülmektedir. Eser, kanaatimce konuyla ilgili olan ve olmayan herkes tarafından okunması gereken tarihi bir eserdir. Tabi ki bilhassa denizciliğe veya savaş tarihine meraklı okurlar ayrı bir keyif alacaklardır. Sıkıcı olamayan ve ayrıntılara boğulmayan bir yazım tarzına sahip olduğu için, bir oturuşta soluksuz okunabilir. Piyasa da Hayrettin Paşa ile alakalı yazılmış-derlenmiş tüm eserlerin ana kaynağı bu kitap olduğu için, bu eseri okumak kaynak ve selahiyat açısından daha doğru ve yeterlidir. "Deniz ufkunda bu top sesleri nereden geliyor? Barbaros belki donanmayla seferden geliyor Adalardan mı? Tunus'tan mı? Cezayir'den mi? Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi ‘Yeni doğmuş ay’ı baktıkları yerden geliyor. O mübarek gemiler hangi seferden geliyor?" -Yahya Kemal Beyatlı
Barbaros Hayrettin Paşa’nın Hatıraları
Barbaros Hayrettin Paşa’nın HatıralarıSeyyid Muradi · Çamlıca Basım Yayın · 2015171 okunma
··
1.421 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.