“Klişelere karşı” dediğimiz kitaplardan biri bence. İyi ve kötü sınıflandırmasının dışına çıkılmaya çalışılmış. Yer yer başarılı da olmuş. -Kitap hakkında herhangi bir şey bilmeden okumak istiyorsanız buradan sonrasını okumayın!- SPOİLER ( en ufak spoilerları bile almayı asla sevmeyen biri olarak açıkçası okunmaması gerektiğini düşünüyorum.) Agatha ile güzellik algısı işlenmiş. Güzelliğin dış görünüşle değil içimizle başladığı çok başarılı şekilde aktarılmış. Bu aktarım yapılırken sindirella masalında sindirellayı bir geceliğine prensese çeviren peri gibi bir karekter kullanılmış. Sindirellaya bir atıf olarak düşündüm. Kesinlikle çok yerinde. Gözümüze dışı güzel gözüken bir insanın kötü biri olabileceği (daha doğrusu kötülük yapabileceği) Sofia’nın karekter gelişimi ile gösterilmiş. Ayrıca “Cehennem Odası” bölümünde beni çok şaşırttığını söylemeliyim. Yine söylemeliyim ki bölümün bitişi çok güzeldi; “İyiler affeder, diyordu kurallar. Ama kurallar yanılıyordu. Öyle olsa gerekti. Çünkü o affetmemişti. Hiçbir şekilde affetmemişti.” Hort. Kesinlikle arka planda kaldığını düşündüğüm bir karekter. Özellikle “Babam bana kötüler aşık olamaz derdi,... “Demek ki ben kesinlikle aşık olamam. Ama aşık olabilseydim, sana aşık olurdum.” sözlerinden sonra daha fazla işlenmesini istediğim bir karakter oldu. Eğer serinin 2. kitabında da bu kadar arka planda ve hâlâ aynı duygular içerisinde olursa kendini feda edecek bir yan karakter olacağını düşünmeye başlarım. Kesinlikle Sofianın farketmesini istediğim bir karakter. Potansiyeli ve derinliği var. Karaktersiz mi yoksa hâlâ fazlasıyla çocuk mu? Tedros... Yoksa gerçektende sadece aşık olduğunu mu anlaması gerekiyordu? Sofia’nın gerçek yüzünü gördükten ve ona aşık olmadığını anladıktan sonra Sofia’ya yan gözle bakması soğumama sebep oldu. Hatırladığım kadarıyla şöyleydi; Tedros Sofia’nın bir hareketi sebebiyle ondan uzaklaşaktı - bu sofianın gerçek yüzüyle alakalı bir şey olabilir, yaptığı bir kötülük gibi. tam hatırlamıyorum.- Sofia’nın ne kadar güzel olduğunu düşünmüştü. Yakıştıramadım. Kitap boyunca gidip gelmeme sebep oldu. Bu kadar gidip gelsem bile Sofia’ya “ Bir öpücük için ömür boyu beklemek anlamına gelse bile.” diyerek Sofia’nın gitmesini istemeyeceğini söylemesi çok hoştu. Her ne kadar söylediği birçok şey hoşuma gitse de “ Dilek Balıkları” bölümünde yaptığını unutamıyordum. Ta ki kitabın sonlarındaki “Güzel Kötü” bölümüne kadar. Bu son damla gibiydi. Bir anda soğudum. Tedros hakkında daha çok şey söyleyebilirim. Örneğin; Agatha’ya yaptığı teklif gibi. Ama burada bıraksam iyi olur. Gittikçe uzuyor. 2. Kitapta çok daha iyi bir Tedros okumak istiyorum. Son bölümde Sofia ve ....... (ismini spoiler olmaması için söylemiyorum.) Sofia’yla hiç beklemediğim birini beraber okudum ve açıkçası çok yükseldim. Aşırı iyi olabilirlerdi. Birçok rahatsızlık veren şeyi göz ardı etseydik. “Bir Daha Asla için bir öpücük.” Kesinlike bayıldığım yerdi :) Kitap sonda da klişeleri yıkarak bitti. Çook akıcıydı. Eh biraz fazla geri planda kalan güzel karakterleri, Tedros’un bence dengesiz olan hareketlerini göz önünde bulundurarak 8 puan verdim.

İyilik ve Kötülük Okulu 1Soman Chainani · Doğan Egmont Yayıncılık · 2018264 okunma

·

461 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

belis