Gönderi

Bilge Kağanın öğütleri...
(Orhun Yazıtları 755) Ben, Tanrı gibi gökte doğmuş Türk Bilge Kağan, bu çağda, tahtıma oturdum. Sözlerimi sonuna kadar dinle, iyi işit! Bütün küçük kardeşlerim, yeğenlerim, oğullarım! Bütün soyum, milletim! Sağdaki Şadapıt Beğler, soldaki Tarkanlar, buyruk beğleri! Otuz Tatar, Dokuz Oğuz Beyleri! Millet! Sözlerimi iyice işitin, sağlamca dinleyin! Altın, gümüş, pirinç, ipek, bunca şeyleri ölçüsüz veren düşman milletinin sözü tatlı, kumaşı yumuşak, yani armağanı çekicidir. Düşmanlar bu tatlı dil ve çekici armağanlarla uzaktaki milletleri kandırarak kendilerine çekerler. Yakına çekip kondurduktan sonra da fitne bilgisini yayarlar. Uzaktaki kavimler düşmanların ne fesatçı olduklarını ancak o zaman anlar. Ey Türk Milleti! Tatlı sözlere, yumuşak armağanlara kandınız ve birçoklarınız öldü. Yine yanılırsan ve güneydeki Çogay Ormanına, Tögültün Ovasına gidip yerleşirsen, ey Türk milleti, öleceksin! Oralara gittiğiniz zaman Çin'den gelen kötü kişiler aranıza sokulur ve sizi kandırırlar ! Ötüken Ormanında oturursan, ebedî il tutarak oturacaksın. Tok olacaksın! Ey Türk Milleti! Sen, aç olunca tokluk nedir bilmezsin, fakat tok olunca da açlık nedir düşünmezsin! Böyle olduğun için, seni yüceltmiş olan kağanının sözünü tutmadın. Onun sözünü almadan yerden yere vardın. O yerlerde tükendin. Geri kalanlarınla, daha da zayıflayarak öle yite yürüyordun... Gönlümdeki sözleri yazdırdım. Çölde, otlakta, çorak yerde olanlar da bu bengi taşı görsün. Yabancılar dahi görüp bilsin, öğrensin! Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi arasında kişi oğlu yaratılmış. Kişi oğullarını yönetmek için atalarım Bumin Kağan, İstemi Kağan Taht'a oturmuş. Taht'a oturunca, Türk milletinin iline, töresine sahip olmuş, düzene sokmuş. O zamanlar dört taraf hep düşman imiş. Dört tarafa ordu sevkederek bunca milleti kendine bağlamış. Başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş. Kağan atalarım bilge imiş, alp imiş. Buyrukçuları da (vezirleri de) bilge imiş, alp imiş. Beyleri de, milleti de doğru imiş. Onun için ili korumuşlar, ili koruyup töreyi düzenlemişler. Günü gelince ecelleriyle ölmüşler. Dört taraftan bunca millet yuğcu (yasçı), sığıtçı (ağlayıcı) olarak gelmiş. Yas tutmuşlar, ağlamışlar, öyle ünlü kağanlarmış. Amucam Kapgan Kağan'la birlikte yirmibeş sefer yaptık ve onüç kez savaştık. Yanılıp bize karşı gelen Türk kavimleriyle de savaştık ve onları da düzene soktuk... Artık, küçük kardeş büyük kardeşi, oğullar babalarını bilir oldu. Türk Beğleri, millet, işitin! Üstte gök basamasa, altta yer delinmese, Türk milleti, senin ilini, senin töreni kim bozabilirdi? Ey Türk milleti! TİTRE VE KENDİNE DÖN! İtaat ettiğin zaman seni yükseltmiş, yüceltmiş olan bilge ve alp kağanına, hür ve bağımsız yurdunda, yanılıp isyan ederek kötü iş yaptın! Silâhlı insanlar nereden geldiler de seni dağıtıp götürdüler? Süngülü insanlar nereden geldiler de seni sürüp götürdüler? Ey kutlu Ötüken Ormanının milleti! Gittiniz! Doğuya varanınız vardı. Batıya varanınız vardı. Vardığın yerde hayrın o oldu ki kanın su gibi aktı; kemiklerin dağ gibi yığılıp yattı... Bilmediğin için, yanılıp kötülük ettiğin için, amucam kağan uçmağa vardı. Ben, hali vakti yerinde bir millete kağan olmadım. İçerden yiyeceksiz, dışarıdan giyeceksiz, güçsüz kalmış, yoksul bir millete kağan oldum. Küçük kardeşim Kül Tigin ile sözleştik. Babamızın kazandığı millet adı, millet sanı yok olmasın diye, Türk milleti için, gece uyumadım, gündüz oturmadım. Küçük kardeşim Kül Tigin ile, iki Şad ile, ölesiye, bitesiye çalıştım. Küçük kardeşim Kül Tigin uçmağa vardı. Ben yaslandım. Kederimden görür gözüm görmez gibi, bilir aklım bilmez gibi oldu, ve sonra düşündüm: Zamanı Tanrı yaratır, Tanrı yaşar. Kişi oğlu hep ölümlü doğmuştur.. Ey Ötüken Ormanının milleti! Kötü kişi gelip birliğini bozmasın, silahlı gelip seni dağıtmasın diye, sana burasını il tuttum. Töreyi kazandırdım. Türk beyleri ! Sözümü işitin. Türk milletini toplayıp, il tutacağını bu taşa yazdım. Yanılırsa öleceğini yine bu taşa yazdım. Şimdi bilinki Türk milleti , alay beğlerim, Türklerim Kazanıp il tuttuğum bu yerden, kağanından, beğlerinden, suyundan, toprağından ayrılmazsan, iyilik göreceksin. Evinde oturacak, dertsiz olacaksın.
·
132 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.