Gönderi
•Kızıl Kraliçe
° " Ne saçma bir tabir değil mi? Gönüllerimiz nasıl kardeş olabilir ki? İkimizin kaderinde bir savaşın düşman tarafları olmak var."
• Kitap hakkında yorum yapmak gerekirse 5/2,5 bir kitaptı okumasanız kaybedeceğiniz bir şey yok diyebilirim sadece ana karakterimiz ve yan karakterin çok "insani" duygulara sahip olması bana kitap hakkında çok fazla soru işareti bıraktı .Son kitap gerçekten çok güzeldi beğendiğim tek kitap diyebilirim ama tüm seri olarak bakarsak kitap biraz ortalamanın altında kalmış okumak isteyenler için ön fikir bırakmak adına...
● Sabah güneşinin solgun ışığında taht odası altın rengi,yumuşak hatlara sahipti. Bir rüyadan kopup gelmiş gibi. Şu anda bile her şeyin bittiğinden emin olamıyordum. Belki bir anda başkentin dışında bir çadırda, bir gemide, Sta Crivero'da hatta belki kendi evimde, bu saraydaki eski odamda, Gölgeler'le çevrelenmiş bir mahkûm olarak uyanacaktım. Ama bu bir rüyaysa sonuna dek tadını çıkartmaya niyetliydim.
● Çocukken annemin tahtından nefret ederdim, Tahtın siyah filizlerinin annemin vücudunu sarıp yerinden kalkmasına izin vermediğini, onu bir yabancıya dönüştürdüğüne inanırdım. O artık benim annem değil, Kraliçe olurdu. Tahta kızar, ondan korkar ve onu görmemeye çalışırdım.
● Theodosia'nın en sonunda kaybettikleri ve kazandıkları ile beraber tahta oturduğunu biliyoruz tüm korkularını, endişelerini artık bir kenara bıraktığını, bu yolculukta arkadaşlarının Blaise, Artemisia, Heron, Erik, Søren.. Ve dağa bir çok kişinin onu asla yanlız bırakmadığınız gördüm ne kadar sıkıcı olsa da keyif almadım diyemeyeceğim, Blaise'in ölümü sadece boş bir kayıptı... harcanan bir karakter oldu.
·
125 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.