Gönderi
“Bu kitabı hakikat endişesi taşıyan vicdanlar, metafizik konulara ilgi duyan insanlar zevkle okuyabilir. bir asırdır bu memleket ve millet birçok Raci’ler yetiştirdi, daha da birçokları yetişecektir.” (syf.17)
Filibeli Ahmet Hilmi müstear isimlerle gazete ve dergilerde yazılar yazar. ‘Muzır akım’a karşı kalemiyle mücadele eden “İslamcı, Türkçü, Münekkit” bir fikir ve aksiyon adamıdır. En meşhur eseri Türk edebiyatının ilk felsefi ve gerçeküstü romanı kabul edilen A'mâk - ı Hayal, Filibeli Ahmet Hilmi’nin felsefi ve tasavvufi görüşlerini içermektedir.
Ben kitabı Şule yayınlarından okudum. Bu tür eserlerde yayın evlerine oldukça dikkat etmeye çalışıyorum. Bazı eserler günümüz türkçesi ile hazırlandığında aslından oldukça uzaklaştırılıyor. Bazı yayınevlerinden daha evvel okumak istedim ama beni çok yordu ve neyazık ki tamamlayamadım. Bir kere daha grup okuması yapmak için kitabı elime alınca yayın evi taramasından sonra kara kıldım; Şule Yayınlarında. Ve kitabı okuyup bitirince ‘bu nasıl muazzam bir esermiş ve ben gerçekten geç kalmışım’ dedim. O yüzden illa bu yayın evi demem ama okurken yayınevi taraması yapmanızı öneririm.
Iki bölümden oluşuyor Amak-ı Hayal. Ilk bölüm tüm yayınevleri tarafından baskıya hazırlanırken hemen hemen aynı kalmış, ikinci bölüm de diğer baskılara nazaran orijinal nüshalara sadık kalınarak eşsiz dil içi çevirisiyle günümüz Türkçesine kazandırılmıştır.
Ayrıca bugüne kadar yayımlanmış bütün nüshalardaki eksikliği gidermek üzere, çeşitli kaynak ve nüshalar taranarak tam metinle ilk kez basılmış Şule Yayınları tarafından Haziran 2018’de.
Evrensel-tasavvufi hakikatler, fantastik üslubu, özgün tasvirleri, akıcı dil, hayret verici kurgusu, zengin kelime haznesi sayesinde günümüzde hala popülerliğini koruyan bir eser konumundadır.
Hikâyenin başkahramanı Raci; Eden, Uman, Yalvaran, Ümitlenen anlamlarına geliyor. Insanı tanımlayan kelimeler. Aslında biz Raci’nin bu manevi yolculuğuna tanık olurken aslında insanın kendisinin nefsi ile olan mücadelesine de tanık oluyoruz. Belki de hepimizin içinde bulunduğu ruhi arayışın karşılığını Raci’nin yaptığı yolculukların rehberliği sayesinde keşfediyoruz.
Dünya ile ahiret, madde ile mana, inanç ile inkâr arasında sıkışmış ruhunun yolculuğunu anlatır Raci Amak-ı Hayal’de. Bu yolculuk mezarlıkta karşılaştığı Aynalı Baba ile bir cezve, iki fincan ve ney eşliğinde başlar. Dokuz günlük yolculuğu boyunca dokuz farklı nefis mücadelesi ile karşılaşır. Bu yolculuk Raci’yi yavaş yavaş hakikate doğru yaklaştırır.
Raci, farklı zaman ve mekânlarda, farklı kişi ve rollerde, farklı olay ve sorunların içerisinde dolaşarak yirmi üç tane fantastik kurgu hikâye üzerinden hakikat yolculuğunu paylaşıyor. Osmanlı’nın son döneminde etkisini hissettiren varoluşçu felsefe başta olmak üzere, nihilizm, hedenoizm, materyalizm, ateizm gibi düşünce akımları çerçevesinde tezler üreterek gerçekleştiriyor. Evrenin yaratılışını, varoluşun sırrını ve amacını, ruhun gizemini, yaşamı, ölümü, insanın gerçek mutluluğunun nerede olduğunu tasavvuf ve felsefedeki bilgi birikimiyle ortaya koyuyor. Doğu ve Batı’da yetişmiş birçok düşünürün görüşleriyle hikayelerini zenginleştiriyor ve her bir hikâyenin sonunda beyitlere yer veriyor.
Felsefe, tasavvuf, mitoloji, hayal ve gerçek arasında kurgulanmış bu hikayeleri okurken kâh Buda ile ‘Hiçlik zirvesi’ni arıyorsunuz, kâh Simurg ile beraber yolculuğun derin manasına iniyorsunuz. Zerdüşt ile hemhal olup Kafdağında anka oluyorsunuz. Hem eğleniyorsunuz hem de eğlenirken düşünüyor ve varlığınızı sorguluyorsunuz.
Varlığı, hayatı, ölümü, yokluğu sorgulamak dikkatinizi çekiyor ama net olarak kafanızda bir şeyler oluşmuyorsa birazda kafanızı Amak-ı Hayal ile karıştırın derim.
Özellikle de ontolojik meselelere, varoluşsal problemlere kafa yoran herkes Amak-ı Hayalde kendini bulur (10)
Üzerinde durulması gereken ince ince ele alınması gereken o kadar yer varki. Ben biraz daha yüzeysel ele almak durumunda kaldım.
Kitabı okuyup bitrince; biraz İlahi Komedya biraz Simyacı biraz Siddhartha esintisi aldım. Eminim sizlerinde aklına daha güzel ve değerli eserler gelecektir. Dedik ya Raci - insan demek aslında diye, yani biz, Raci’yiz birazda.
Keyifli okumalar.
·
200 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.