Gönderi

Yok adamlar
‘’kentli haydutun öfkesi çınlıyor kaba kaba’’ Mayakovski Birtakım adamlar geziniyor evrende Sertçe, alacaklı adamlar Tanrıdan ve bakışlardan Üzerlerinde çok konuşulmayan karanlıkları Sonsuz öfkeden kaşları sonra Sesleri vardı alışılmadık Bıçakla oyulmuş bir yazgıyı eskiten Sokakta hızlı içmeyi seven yüzleri Kimdi bu adamlar? Niye adamlar? Üstelik boyları bile kısa Siyah kılları vardı Simsiyah ve çok Kıyı kenar yaratıklardan olma gecede O tekinsiz adamlar o tekinsiz elleriyle ararlar bir rahatlamayı Bir rahatlamayı bir rahatlamayı Oyuklarının biçimini yani ilkel ölümle Sahi kimdi bunlar? Niye dokuza benziyorlar? Ne karasınız siz begonvil bahçelerine Tekil bir çan sesi çarşılarımıza Dağlarda tabut yüklü kuş gezinmesi ayak sesleriniz En azından biz kentliler öyle derdik Köpeklere sorsanız zararsız adamlar Çünkü sorsanız bir ağrıdır gece Korkunç icatlar yaptıkları Tanrının, bir güz sıkıntısını yüzlerine indirişi sonra Çok şeylere öfkeliydiler başlayarak budala tanrıdan; Gazetelere ve ütülü gömleklere, Sayısız ölü bulunmasına Musagillerin Gündüzlere, yapma çiçeklere Kent gençlerine, uzun boyunlu kızlarla gezen Bilseler Sex on the Beach’i ona da, hem de nasıl ‘’Biliyorum anladın; onları, yaşamanın ustası sessiz haydutları hiç görmeyecektin. Hiç gitmeyecektin onlara’’ Ülkü Tamer"
·
131 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.