Gönderi

Dağlılarda doğal olan bağımsızlık aşkıyla ve yeni olmuş büyük başarılarındaki gururuyla doğal olarak cesur ve olgun olduklarından düştükleri kötü durumlarının, umutlarının ertelenmesi ve devamlı olarak çektikleri haksızlıklarda her gün ve her saat rahatsızlık duyuyorlardı. Savaşın fırsatlarını değerlendirmeye çalışmış- lardı ve doğru bir savaşta yenilmişlerdi -Tekrar savaşmaya başlarlarsa daha çok başarılı olacaklarını ummaları için ne gibi bir neden vardı? Buna göre sessiz kalmışlardır; fakat, zaman geçtiğinden dolayı ve İskitler gittikçe daha geniş alana devamlı olarak yayıldıklarından, Assur’a, Mezopotamya’ya, Suriye’ye, Filistin’e ve yine Ermenistan’a ve Kapadokya’ya saldırıyorlar, her yeri yağmalıyor ve heryeri kuşatıyorlardı; savaşlarda yer alıyor, insanları kılıçtan geçiriyorlardı, ancak güçlü olmak yerine zayıflıyor, yıllar geçtikçe, devamlı süren savaşlarda güçlerini yitiriyorlardı- Medler gittikçe cesaretleniyorlardı. Bununla beraber, güçlerine tamamen güvenmeden, birkez onları başarısızlığa uğratan güven, uygun gördükleri bir stratejiyle çıkmak için güvenli bir yol hazırlamayı kararlaştırdılar. Keyaksar ve kurulu, İskitli birkaç lideri büyük bir ziyafete davet ederek onları sarhoş oluncaya dek içmelerini sağlamışlar; bu aciz duruma düşdüklerinden İskitli liderlerin üzerlerine yürüyüp, acımasızca hepsini öldürmüşlerdir. Bu hareket milletin genel olarak ayaklanması için bir işaret idi. Medler her yerden askerler toplamış ve istilacıların üzerlerine doğru yürüyerek daha korkunç bir öfkeyle onlara saldırmıştı; çünkü öfkeleri yıllarca bastırılmıştı. Süresinin ve şartlarının ne olduğu bilinmeyen bir savaş bunu takip etmişti; Partlar İskitlilerle birlikte bu fırsattan istifade etmişlerdi ve savaş yıllarca sürmüştü; her iki tarafın da büyük kayıplar verdiği sayısız savaşlar yapılmıştı ve hiçbir tarafın galip çıkmadığı savaş en sonunda banşla sonuçlanmıştı.(...) Fakat -bu efsane bırakılıp gerçeğe dönüldüğüde- kesinlikle savaşın sadece Medya’daki ve komşu ülkelerdeki en yüksek rütbedeki yerlerini kaybetmekle kalmayan ve Kafkasya’dan geçerek kendi özel bölgelerine sürülen İskitlilerin tam yenilgisiyle sonuçlandığını söyleyebiliriz. Bunların kovulmaları o kadar eksiksizdi ki güçlerinden ya da ülkede etnografik ya da coğrafik varlıklarından hiçbir iz bırakamamışlardır. Daha önce incelenmiş olduğu gibi sadece bir Filistin şehri ve bir Ermeni ili isimlerinde kasırga ya da bir kar fırtınasından başka bölgede daha fazla kalıcı işaret bırakmadan geçmiş olan büyük akının kalıcı anısı olarak kalmıştır. Bu yerlerde İskit sömürgesinin ne kadar sürdüğü ise büyük bir belirsizlik konusudur. Herodot, Keyaksar’ın yenilgisinden liderlerini öldürtüğü zamana kadar tam yirmi sekiz yıl sürdüğü inancındadır. Bütün bu zaman süresince Herodot onlara Asya’nın söz götürmez efendileri olarak bakmıştır. Ona göre yirmi sekiz yıl bitmeyinceye kadar Medler Assurlulara yaptıkları saldırılan yenileyememişler ve birkez daha Ninova’yı kuşatamamışlardır. Fakat bu kronolojiye büyük itirazlarda bulunulabilir.
Sayfa 166Kitabı okudu
·
245 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.