Gönderi

100 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
72.Koğuş
Orhan Kemal in 1954 yılında yazdığı bu kitap 1967 yılında oyunlaştırılmıştır. önce şair ve sonra Bursa cezaevinde tanıştığı Nazım Hikmet in tavsiyesi ile romancı olmuştur. Orhan Kemal ilk olarak Türk edebiyatında hece ölçüsünü Duvarlar şiiriyle kullanmıştır. Ayrıca edebiyatımıza da işçi sınıfı ve kavramını sokmuştur. Toplumun dışına itilmişleri yazmak istemiştir. kimdir bunlar dilenciler ,ihtiyarlar, eskiciler, yaşlılar, memurlar, katiller, hırsızlar, mahkumlar, emekliler, işçiler, özellikle pamuk işçileri, köyden kente göç eden mutsuz insanları, kara sevdaya düşenleri yazar. selim ileriyle yapılan bir söyleyişiyi youtube tesadüfen karşılaştığımda Selim İleri der ki Orhan Kemal in kitap ve öykü isimleri bile şiie gibidir der. benim de çok ilgimi çekmişti. Yani kısaca sokaktaki adamın yaşamını konu eden romanlar yazmıştır. Toplumcu gerçekçi yazan usta kalem Orhan Kemal in asıl adı da Mehmet Raşit Öğütçü dür. Cumhuriyet döneminin önemli sanatçılarından olan yazarımızın bu eserine gelecek olursak Rize li Ahmet Kaptan bir kan davasından amcalarını vurmuş hapise düşmüştür. Naif yumuşak kalpli çevresine karşı duyarlı olan kaptan 72 .koğuşa annesinden gelen 150 liralık parayla bir şeyler yapmaya çalışmış oradakilere bir baba bir abilik yapmıştır. Karakterlerin çoğunluğu hırsızlık yankesicilikten yatan mahkumlar ama paranın esiri olmuşlar yalaka ve yozlaşmış hiç bir yere ait olamamış tiplerdir. Koğuş çok pistir çerçeveler soğuktan yakılmıştır camlar yoktur mahkumların yatakları yorganları yastıkları bile yoktur. Mahkumlar çöplerden zeytin çekirdekleri ile karın doyurmaya çalışıyorlar ve yerden yarım içilmiş izmaritleri içerek dertleniyorlar. hapishanede de yeterli beslenemiyorlar. Hepsi unutulan birer adembabadır aslında. Bu gelen paradan haberdar olan mahkumlar Ahmet Kaptan ın yancısı olmaya kalkışıyorlar sigarasını yakıyorlar terliklerini ayaklarına giydiriyorlar. Bizim yufka yürekli kaptanımız her yeri temizletiyor herkese harçlık veriyor çay demletiyor sigara veriyor bir anda ümit doğuyor. herkes sevinçli. üstelik bir de bu paranın üzerine daha fazla koymak için adama kumar oynattırıyorlar ve hep de kazanıyor bu paralarla herkese ysatak yorgan çerçeveler ve camlar yaptırılıyor. bir de kurufasulye meselesi var ki adeta dumanını hissettim diyebilirim. hüzünlendiriciydi. Tabii bu güllük gülistanlık durum çok sürmüyor. Bobi Niyazi kaptanın çamaşkırlarını kadınlar koğuşunda ki Fatma ya yıkattırıyor. gel zaman git zaman daha fazla para kopartmak için bir oyun yapar Niyazi. Sanki fatma nın ağzından aşıkmış gibi mektup yazar Bobi Niyazi. kendince sevdaya tutulan Ahmet Kaptan da kara sevdaya tutulur ama olmayan bir aşka. Fatma kadın tahliye olmuştur gitmiştir hiç bir şeyden habersizce. Ahmet Kaptan da bir anda hayattan kopmuştur demirlere tutunmuş yol gözlerken üstündekiler bile yardım ettikleri tarafından alınıp don gömlek bırakılmış kaderine terk etmişler ve sonunda kimsenin insan yerine koymadıkları bu karakterlerin karnını doyurmuş sıcacık bir yuva yapan adamı bu hallere koymaları çok üzücüydü. sonunda da hepsi donarak ölüyor en son kaptan gemiyi en son terk edenler çünkü kaptanlardır denilir. hüzünlü bir hikayeydi ama meselesi büyüktü. Kurum eleştirisi yapılmış bize koğuşların ve ülkenin halini o günlerini yozlaşmış ve toplum dışına itilmişleri göstererek vermiştir bizlere. tavsiyemdir çok severek okudum sizler de belki okursunuz. #orhankemal #72.koğuş
72. Koğuş
72. KoğuşOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20205.5k okunma
·
165 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.