Gönderi
Bizden hüznü gideren Allah'a hamdolsun...
Her kitabın okunmak için bir vakti vardır. Başlamak ve o kitabı bitirmek de insanın ömründe bir nasiptir. Hangi kitabın sizin hayatınıza nasıl dokunacağını bilemiyorsunuz. Bu kitabı okumak bana hayatımın öyle bir döneminde nasip oldu ki, sanki her sayfasında yavaş yavaş yaralarım sarıldı. Her sayfasında ayrı bir haz, ayrı bir hüzün buldum. Derin bir yolculuğa çıktım kendi içimde, kendimi defalarca kez sorguladım. İyi bir kitabı okuyup bitirdikten sonra aynı kişi olmazsın derler ya, işte bu kitap benim düşünce dünyama ve ruhuma ciddi bir darbe yaptı. Farklı bakış açıları kazandırdı, benliğimi daha iyi görebilmemi sağladı. Hissettiklerimi anlatacak cümleler bulmakta zorlanıyorum fakat eğer sizin bu kitabı okumak için vaktiniz gelmemişse beni anlamanız zor. Özellikle ruhsal anlamda kendini tanımlayamamış ve tamamlayamamış insanların okumasını tavsiye ediyorum. Ki çoğumuz bu durumdayız biliyorum. Kitapta pek çok alim, filozof ve yazardan şifa sözleri de mevcut. Alıntı yapılan kitaplar da birbirinden değerli ve mutlaka okumamız gereken kitaplar.
Kitabın arka kapağında bulunan kitabın içeriğiyle ilgili bilgiyi de paylaşmak isterim:
"Kederli günlerden geçen derviş, rüya aleminde bir adaya uğrar. Gördüğü şey mucizevidir. Peygamberler, veliler, âlimler ve filozoflar bir halka şeklinde oturmakta ve anlaşıldığı kadarıyla birini beklemektedirler. Derviş de onlarla birlikte beklemeye durur ancak asıl misafirin kendisi olduğunu anlaması uzun sürmez. Halkanın ortasında kendisine gösterilen yere oturur ve her kederine bir teselli verecek olan bu nurani meclisi dinlemeye koyulur. Halkanın bir tarafında Abdulkadir Geylani’den Yunus Emre’ye, İmam Gazali’den Mevlana’ya ve İbn Arabi’ye birçok gönül doktoru… Halkanın diğer tarafında Sokrates, Hegel, Kant, Kierkegaard, Spinoza ve Schopenhauer gibi hikmet âşıkları… Halkanın bir başka yanında ise Geothe’den Cibran’a, Tanpınar’dan Dostoyevski’ye, Sadi Şirazi’den Rilke’ye ve Proust’a acılarını kelimelerin büyülü dünyasında dindirmeye uğraşan kalem erbabı... Bu teselli halkası öylesine geniştir ki, dindiremeyeceği keder, zayıflatamayacağı acı, sevdiremeyeceği dert yok gibi gözükmektedir. Sözler sözleri, anlatımlar anlatımları, teselliler tesellileri takip eder. Derviş uyandığında yalnızca güneş doğmamıştır, kendi içsel karanlıklarından da aydınlığa çıkmıştır."
Hepimize içimizdeki aydınlığa ulaşacağımız güzel bir hayat yolculuğu dilerim..
··
1 plus 1
·2,349 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.