Elin çek meyl-i dünyâdan eğer âşık isen yâre
Muhabbet câmını nûş et asıl Mansûr gibi dâre
Misâfirsin felek bâğında kendin salma efkâre
Düşersin bir belâya sabrı kıl Mevlâ verir çâre
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şânı incitme
Bulaşma çirk-i dünyâya vücûdun pâk ü tâhirken
Güvenme mâl u mülk ü mansıbın ifnâsı zâhirken
Nic’oldu mâli Karûn’un felek bağında vâfirken
Nedir bu sendeki etvâr-ı dert gönlün misâfirken
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şânı incitme
Vefâsı var mıdır gör kim sana bu çarh-ı devrânın
Eser yeller yerinde hâni ya taht-ı Süleymân’ın
Yalınız âdı kaldı âlem-i zâhirde Lokmân’ın
Geçer bir lahzada ru’yâ misâli ömrü insânın
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şânı incitme
Sana bir fâide yokdur bilirsin halk-ı gıybetden
Gözün aç âlemi bir bir geçir sen çeşm-i ibretden
Zarar gördüm diyen gördün mü sen ehl-i muhabbetden
Yeme kul hakkını korkar isen rûz-i kıyâmetden
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şânı incitme
Gönül âyînesin silmek gerekdir kalb-i âgâhe
Muhabbet şems-i doğmuşken ne lâzım mihr ile mâhe
Ne müşkil hâcetin varsa hemân arzeyle Allah’e
Der-i Mevlâ dururken bakma LUTFÎ başka dergâhe
Felekde hâsılı insân isen bir cânı incitme
Günahkâr olma fahr-i âlem-i zî-şânı incitme